Ravenna
Sabah alarmım çalmaya başladığında yataktan çıktım ve okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Üzerime beyaz bir bluz ve siyah kot pantolon giydikten sonra okul çantamı alıp her gün lanetler okuduğum okuluma gitmek için yola koyuldum. Evden çıkarken anneme hoşçakal demek istemiştim ama annem evde değildi. İşi vardır herhalde, dedikten sonra evden çıktım.Yol boyunca okulda beni nelerin bekleyeceği konusunda fikirler ürettim. Her zaman yaptıkları gibi acaba saçımdan tutup beni merdivenlerden sürüklemek mi, kırana kadar kolumu çevirmek mi, tüm okulun önünde rezil etmek mi yoksa üzerime bir kova su dökmek mi? Hangi seçenek daha iyi olur diye düşünmeme gerek yoktu,nasılsa tüm bunlara her gün katlanmak zorundaydım ve artık alışmıştım. Ben düşüncelerime dalmışken okulun önüne geldiğimi fark ettim. Okula sayabildiğim kadar lanet okuduktan sonra okulun kapısından içeri girdim.
Yine oradaydılar. Aynı bankta,aynı pozisyonda,aynı sıralamada ve hiç değişmeyecek olan nefret dolu bakışlarla Eselya ve çetesi oturmuştu. Okulun bahçesine göz gezdirdim. Çok kişi yoktu ama Eselya'nın bana yaptıklarını tüm okula duyurabilecek kadar kişi vardı. Artık onlara insan demeye bile tahammül edemiyordum. Çünkü gerçekten insan dışında her varlığa benziyorlardı. Bakışlarım yine Eselya'nın nefretle bakan mavi gözlerine ulaştı. Sarı saçlarını yine ve her zaman olduğu gibi bukleler hâlinde açık bırakmış ve üzerine saçları ile uyumlu sarı bir elbise giymişti. Eselya gerçekten güzeldi. Bunu inkar etmezdim ancak bana kötü davranması ile güzelliği hiçbir şekilde bana göre bir şey ifade etmiyordu. Eselya abartılı bir biçimde ve kıvırtarak yanıma gelmeye başladı. Tam dibimde durdu.
"12 saniye geç geldin ve bunun cezasını çekeceksin. Acaba ne ceza versem sana?"
Diğerlerine melodik ama bana göre karga gibi olan sesi ile konuşunca ondan daha ne kadar nefret edebilirim diye düşündüm. Eselya ani bir hızla saçlarımı tuttu ve çekmeye başladı. Saç diplerim ağrımaya başlayıncaya kadar saçlarımı çekmeye devam etti. Ben açıdan çığlık atmadığım ve ağlamadığım için saçlarıma daha sert biçimde asılınca yere düştüm. Ağlamayacaktım ve Eselya'ya istediğini vermeyecektim belki bu benim daha çok acı çekmeme ve daha çok eziyet görmeme sebep olsa da benim savunma kalkanım susmak ve karşındakine istediğini vermemekti.
Eselya yanıma yaklaştı ve kahverengi olan saçlarımı eline alıp tekrardan çekmeye başladı. Bu sefer biraz daha hırçın ve öfkeliydi. Etraftan gülüşme sesleri geliyordu. Alışmıştım ben bunlara, herkesin içinde küçük düşürülüp bana gümelerine. Sanki her gün bunları yaşamıyormuş gibi acı çekmekte de benim zayıflığımdı. Eselya saçlarımı bıraktı ve önüme gelip elini havaya kaldırdı. Tam bana tokat atacakken biri Eselya'nın elini tuttu. Eselya'nın elini tutan kişiye bakınca siyah saçlı bir kız Eselya'ya nefret ve öfke ile bakıyordu. Siyah saçlı kızın hemen arkasından sarı sarı saçlı mavi gözlü bir kız gelip beni yerden kaldırdı.
"Ne yaptığınızı zannediyorsunuz siz? Burada benim sözüm geçer ve şu zavallıyı bana bıraksanız iyi edersiniz. "
"Bir daha sakın ona zavallı deme!"
Siyah saçlı kız bağırınca resmen yerimden sıçramıştım.
"Ne? Zavallı mı? O. Bir. Zavallı."
Eselya bilerek kelimeleri uzatarak ve bana tiksinti ile bakarak söylemişti ve yüzüne gelen tokadı görmemişti. Ağzım koskocaman açılırken siyah saçlı kıza baktım. Benim yüzümden başı belaya girecekti. Eselya yana doğru kaymış olan şeytanî yüzünü siyah saçlı kıza yöneltti.
"Bu yaptığının bedelini çok ağır bir şekilde ödeyeceksin. "
"Valencia, Ravenna'yı al ve buradan git."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OREAD'IN KEHANETİ
FantasyHikayenin yayınlanma tarihi: 04 KASIM 2020 Kitaptan alıntı paylaşmak yasaktır lütfen izinsiz kullanmayınız ❗ (...) Bir vampir ve kurt adam melezi olan Ravenna kendi hayatı ile ilgili olan sırlar ortaya çıktığında hayatı artık eskisi gibi olmaz. Kard...