Bölüm 14

5.7K 448 19
                                    

Şafağın hemen öncesi tüm gece canavarlarının son ataklarını yaptıkları o an kaç belaya gebedir bilinmez. Karanlığın içindeki o karanlıkta kaç pislik gömülüdür kaç canavar avlarını koklar bilinmez. Herkesin huzur dolu bir uyku sürdüğü o şafak öncesi karanlıkta gömülü sırları şafağın ışığı bile aydınlatamaz. Bu karanlık sokakta da gözlerinden kan damlayan canavarlar sıradaki avları için tetikte bekliyor şimdi.

İçkiden sızıp kalan sayısız bedenin hayvanları hatırlatan hırıltıları arasında gözleri tek bir kıza kenetlenmiş arkadaşının sırtına yaslanmış hurda bir arabanın kaputu üzerinde uyuyan kızı izlerken rahatlığı onun huzursuzlanmasına neden oluyordu. Bir anda gelip herkesin gözünü boyayan bu ikilideki bir şey onu rahatsız ediyordu. Emirlere uyup telefonunu çıkarıp mesaj kısımına girmiş ve üç kelimelik bir mesaj yazmıştı. "Yeni biri var" Mesajı gönder butonuna bastıktan sonra bir süre beklemiş ve okundu yazısını gördüğünde mesjı silip telefonu cebine atmıştı. Cebindeki telefonun titrediğini fark edip tekrar eline aldığında bir süre ekrandaki mesajı izleyip telefonu elinde çevirmişti. "Nasıl?" Tek kelimelik soruyu kafasında iyice tarttıktan sonra telefonu iki eliyle tutup hızlıca yazmaya devam etti.

"Max'e kafa tuttu, hakaret etti ve dans savaşında rezil etti. Oldukça güzel ve yetenekli"

Bir önceki mesajda olduğu gibi görüldü yazısını görene kadar bekledikten sonra yeni gelen mesajı okumaya bile gerek duymadan hepsini silmişti. "Takip et"

Telefonu tekrar cebine koyduğunda bunu kaç sene takip etmesi gerektiğini merak ediyordu. Cathy'yi üç sene izlemişti ama bu kız için daha kısa sürecek diye bir his vardı içinde. Yine de şu yanındaki için bir şeyler düşünmeliydi. Acaba onu da kendisi için istese patronu bunca yılın hatrına bir güzellik yapar mıydı? Dudaklarını ısırırken karşısındakileri karanlıklar içinden izlemeye devam ediyordu.

****

Sabahın ilk ışıkları Namjoon'un gözüne düştüğünde yüzünü ekşiterek tek gözünü açmış ve gözünü açar açmaz sırtının ağrısını hissetmesi bir olmuştu. Elini sırtına atmak istediğinde Chanmi'nin varlığını fark eden genç adam "Kaç kez tepeme çıkma dedim ben bu kıza" diye mızmızlanıp arkasını dönerek kızı uyandırmaya çalışmıştı ama kız ceset gibi üzerine düşmüştü. Son anda yakaladığı kızı dürtüp uyandırmaya çalışsa da onun tek yaptığı bir kedi gibi "Beş dakika daha" diye miyavlayıp kucağına yerleşmekti. Namjoon sinirle kafasını kaldırıp bir çığlık atmak istese de bu isteğini dudağını ısırarak engellemiş ama kızın kafasına sertçe vurarak kendi yerine kızın çığlık atmasını sağlamıştı. Chanmi elleriyle kafasını tutarak ve yüzünü ekşiterek gözlerini açtığında ona gülümseyip el sallayan Namjoon "Günaydın" diyordu. Chanmi kalkmaya çalışırken "Günaydınmış. Uyanır uyanmaz seni görürsem nasıl aydınlanacak günüm acaba" diye söyleniyordu. Sonunda ikisi de tam uyanıp tünedikleri arabanın tepesinden indiklerinde hala etrafları akşamdan kalma bir yığın insanla çevrelenmişti. Namjoon kıza cinayetin işlendiği duvarın olduğu tarafı gösterdiğinde Chanmi saçlarının dolaşıklığını açmaya uğraşıyordu. Namjoon dönüp kızın halini gördüğünde "Tatile geldik sanki" diye mızmızlanarak kızı kolundan tutup sürüklemeye başlamıştı bile. Chanmi sonunda saçlarını yukarıdan bir topuz yapmayı başardığında çoktan duvarın önüne gelmiş artık temizlenmiş duvarı inceliyorlardı. Chanmi elini duvarın üzerine koyduğunda "Hala izleri görebiliyorum" diye arkasına bakmış Namjoon elini çenesine koymuş duvarı inceliyordu. Chanmi etrafta onları izleyen birileri var mı diye hızlıca bir göz gezdirdikten sonra "Fotoğraf çekelim mi?" diye sormuş ama çocuk onun daha yeni topladığı saçlarını dağıtıp "Eminim burayı sana vermek isterler! Soralım bir. Bakalım burayı nasıl mahvedeceksin hayatım" derken kızın boynunu kolları arasına almıştı. Şakalaşır gibi göründükleri birkaç saniyede kızın kulağına "Açıktan açığa etrafı kontrol edip fotoğraf çekmek yerine neden polis kimliğini gidip ortalarına atmıyorsun?" diye fısıldamıştı. İkili bir süre insanların ayılmasını bekledikten sonra sokağın hakimi olduğunu iddia eden Max'i uzaktan onlara diş bilerken görmüş el sallamışlardı ama genç adam bu selamı hiç hoş karşılamamıştı. Chanmi'nin kahkahaları arasında Max'in kayboloşunu izlerken kızı yanına çekip kolunu omzuna atarak kulağına eğilmişti Monster.

Efsane İkiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin