Bölüm 10

5.5K 506 30
                                    

"SİZ LANET OLASICA İKİ SERSERİ NE YAPTIĞINIZI SANIYORSUNUZ?"

Cinayet şube yine şefin odasından gelen bağırışlarla başlamıştı güne. Hepsi gözü odadayken bu sefer normalden daha şaşkındı. Namjoon odada tek değildi ve hala odasında iki masa vardı. Şu an yan yana onunla birlikte azarlanan kız yüzünden Mira küçük bir servet kazanmıştı. Bu yüzden aralarındaki en neşeli kişi oydu. Gerçi hala Chanmi'nin burada kalıp kalmayacağı belli olmasa da diğerlerinin onun için biçtiği süre saatler önce sona ermiş ve tüm paralar yaşlı kadında kalmıştı. Daha sabah insanlar şubeye girmeden dedikodular çoktan dilden dile dolaşmaya başlamıştı bile. Chanmi'nin yaptığı on dosya kadarlık hak ihlali, ikisinin birlikte girdikleri ve kimseye haber verme gereği duymadıkları takip ve sonrasında suçluyu kaçırıp gizlice sorgulamaları bir yana gece şubeden birlikte çıktıkları ve ortak çalıştıkları haberi herkeste şaka izlenimi bırakmıştı. Çok geçmeden bunun şaka olmadığını anlayanlar ise ufak çaplı bir kalp krizi geçirmişlerdi. Hatta bir kısmı kıyametin yaklaştığından korktuğu için izne ayrılmayı bile düşünmüştü. Tüm bu karışıklığın sebepleri ise yüzlerinde aynı ifade ile elleri önlerinde başları eğik bir şekilde şefin önünde gülmemeye çalışıyorlardı. Yaşlı adam elindeki dosyalardan birini alıp okurken bir yandan da söyleniyordu.

"Özel mülke izinsiz girip özel eşyaları karıştırmak yetinmeyip çalmak... Chanmi söylemek istediğin bir şey var mı?"

"Delil oldukları için el koymakta sakınca görmedim şef."

Namjoon gülmemek için yanaklarının içini ısırdığında Chanmi karnına vurmuştu. 

"Peki, arama emri diye bir şey duydun mu küçükhanım? Hani savcılıktan çıkarılır ve bizi haklı çıkarır topladığımız her delil için."

"Uzun protokollerle uğraşmamalıyız diye düşündüm şef. Sınırlı bir zamanımız vardı."

Adam elindeki kalemi fırlatırken "Senin o uzun protokollerin yüzünden kaç kişiye hesap vermek zorundayım haberin var mı?!" diye bağırmıştı. Chanmi hiç de samimi olmayan bir sesle "Özür dilerim şef" dediğinde adam bu sefer Namjoon'a dönmüştü.

"Bu kadının kim olduğunu biliyor musun sen lanet olasıca manyak! Kadını o kadar hırpalamadan getiremiyor muydun? Katil bize kötü muamele davası açıyor."

"Şef bir dakika! Bu konuyla hiç ilgim yok ben kadına elimi bile sürmedim. "

"Hey tokat attın."

"Sadece bir tokat. Onu o hale getireni tartışmayacağız herhalde ufaklık."

Chanmi ve Namjoon'un kendi aralarındaki tartışmaları şefi daha da çok kızdırmıştı. Biriyle uğraşmak yetmezmiş gibi iki olmuşlardı şimdi. En az Namjoon kadar sorun yaratan kıza bakıp onların ortak olmalarını kabul etmekle kötü bir şey mi yaptığını düşünüyordu ama artık çok geçti. Rivera ailesi üzerine geliyordu Rogers'lar bir yandan bu davanın bir an önce bitmesi için baskı yapıyordu. Daphne Rogers kocasının ölmesini bırakmış hakkında yayılan spekülasyonlar yüzünden onları suçluyor ve özel hayata müdahale ettikleri için herkesi ayağa kaldırıyordu. En sessiz kalan Matthew Rogers'ın sıradaki hamlesinden korkan yaşlı adam ikisine de odasını terk etmelerini emretmişti. En azından biraz pişman olamazlar mıydı? Bunca belaya neden olan ikilinin bu eğlenen ifadesinden nefret ediyordu. 

Chanmi oda kapısı kapanana kadar kendini zor tutmuş ve kapının önünde kahkaha krizine girmişti. Namjoon bu hissi çok iyi biliyordu. Bir işi çözmenin verdiği rahatlıktan sonra azar işitirken üzgün rolü yapmak onu da çok eğlendirirdi. Kahkaha atan Chanmi'yi yüzünde tatlı bir gülümseme ile izleyen Namjoon şu ana kadar şaşkınlıktan öldürmediği birkaç iş arkadaşı varsa hepsinin çoktan nefes almayı unutmasına neden olmuştu. Kız artık yere oturup gülmeye başladığında Namjoon ayağıyla dürtmüş "Şef birazdan odadan çıkacak. Kalk yerden sokaka kedisi" dediğinde azıcık da olsa kendine gelen kız ayağa kalkmıştı. Birlikte odalarına yürüyüp dünkü olayın komik sahnelerini birbilerine anlatıp anlatıp gülerken etraflarındakilerden haberleri bile yoktu. Odalarına girip kapıyı kapattıklarında Chanmi hala gülmeye devam ederken Namjoon da ayaklarını masasına uzatmış "Bu iş çok başımızı ağrıtacak biliyorsun değil mi?" demişti.

Efsane İkiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin