Vücuduna bağlı elektrik kabloları çıkarılırken hızlı hızlı nefes alan kızı, tekrar yatağa taşıyan adam kızın ağlayıp yalvarmaması yüzünden hissettiği hayal kırıklığı ve heyecan yüzünden gözlerini onun gözlerinden çekmiyordu. Kollarındaki aciz kız durumuna tamamen zıt bir şekilde gözlerinde sert bakışlarla kirpiklerini bile oynatmadan ona bakıyordu. Meydan okurcasına adamı süzüyor ve acıdan kısılan sesi ile haykıramadığı kadar yüksek sesle haykırıyordu. Genç kızı yatağa uzattığında bir süre başında dikilip ona üstten bakmanın zevkini duymaya çabaladı ama kızın bakışları yüzünden ona tepeden baktığını hissedemiyordu bile. Kinle nefretle değil aksine güçle bakıyordu genç kız. Bunca sene tanıştıkları arasında en özel olanıydı. Belki de diğerleri gibi suçlu olmadığı için bu haldedir diye düşündü adam. Dizlerinin üzerine çöküp yüzünü kıza yakınlaştırırken "Bana böyle bakmamalısın. Bugün burada birlikte olmamız benim değil kardeşinin suçu" demişti sakin bir şekilde. Kız ona bakarken beceremediği halde gülümsemiş ve kuruyan dudaklarını ıslatmak için diliyle yalayıp zorlukla kelimeleri oluşturmuştu.
"Kardeşim buraya geldiğinde doğduğuna pişman olacaksın"
Kızın ne dediğini duymak için kulağını onun dudaklarına dayamak zorunda olan adam bu sözlerle eğlenerek küçük bir kahkaha atmıştı.
"Pek de seni arıyor gibi görünmüyor değil mi? Eve tıkılıp ne yapıyorlar dersin?"
"Belki de bu halim onları heyecanlandırıyordur ve daha fazlasını bekliyorlardır."
Kızın tahmini ilgisini çekmişti. Sandalyesini kızın yanına çekerken ona biraz ağrı kesici yapmıştı. Kızla konuşmasının saçma sapan insani bir gerekçeyle bölünmesini istemiyordu. Kızın iğnesini yaptıktan sonra etki etmesini beklerken bir müzik açmıştı. Chansook'un bunu bilmesini beklemediği bir anda "Lilium" demesi ile şaşırıp ona dönmüştü.
"Bu şarkıyı biliyor musunuz küçük hanım?"
"Erdemli insanın sözleri bilgelik içermeli
Ve dili, hükümü söylemeli
Şeytana uymayandır kutsanan
Denedikten sonra
Yaşamın tacını alacak
Oh tanrım, kutsal ateş, merhamet et
Oh nasıl tapılası, nasıl huzurlu
Nasıl koruyucu, nasıl latif
Saflığın zambağı"
Kız şarkıyı nefesinin yettiğince İngilizce tercüme yaparak söylediğinde katilin yüzündeki ifade inanılmaz bir şekilde tatminle doluyordu. Kızın bu şarkıyı biliyor kutsallığı anlıyor oluşunu beklemiyordu. Bitirdiğinde ellerini hevesle çarpıp alkışlayarak yanına geldiğinde "Uzun zamandır kutsallığı bilen birinin ağzından böyle bir performans dinlememiştim. Kutsallığı koruyan, günahkar olmayan birinden dinlemek..." gözlerini kapatıp bunun zevkini tadıyordu. Chansook durumuna aldırmadan mesleğine bir kez daha kendini kaptırıp adamın profilini çıkarmaya çalışıyordu. Chanmi'ye biraz daha ipucu verebilmek için onunla ilgili her şeyi anlamaya çalışıyordu. Adam tam da görev güdümlü seri katilleri anlatmak için bir seminer konusu olabilecek özelliklere sahipti. Chansook, kardeşi ona söylememiş olsa da bu adamın tek bir cinayet işlediğini düşünmüyordu ve ona yakınlaşarak aynı düşünceleri paylaştığını göstererek konuşma şansı elde etmeyi umuyordu. Adam gözleri kapalı bir şekilde yaşadığı tatminden sonra tekrar kara gözlerini kıza dikmişti. Şimdi ona olan bakışları değişmişti. Tapılası bir şeye bakar gibi izliyordu kurbanını.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsane İkili
AksiBiriminde üstün başarılarına rağmen sorunlu kişiliği yüzünden canavar diye anılan bir başkomiser. Herkesin cıvıl cıvıl gördüğü yetenekli, inatçı ve zeki bir komiser. Bir arada kalmaları mümkün görülmeyen bu iki polisin çatışmaları arasında çözülen c...