Bölüm 2

8.6K 644 43
                                    

Chanmi kapıda öylece kalakalmıştı. Ağzı açılmış, gözleri büyümüş ve kollarındaki tüyler dikelmişti. Direk, karşısında pişmiş kelle gibi sırıtan çocuğun gözlerinin içine baktı. Hala şokunu tam atlatabilmiş değildi. Esmer teni, yan taraftan aşırı kısa kesilmiş ama alnının tam üzerinde havaya kaldırılmış siyah saçlarıyla bırakın bir başkomiseri polis memuruna bile benzemiyordu. Gri çok abartılı olmayan t-shirtü, altına giydiği koyu renk kot pantolonu ve boynuna geçirdiği büyük kulaklıklarıyla daha çok... daha çok... Chanmi kafasında doğru kelimeyi bulduğunda sırıtmasına engel olamamıştı. Bu resmen kimliğini bulmaya çalışan bir ergen gibiydi. Chanmi'nin sırıtması karşısındaki adamı biraz olsun şaşırtmış ve yüzündeki pis sırıtış çok az solarken merak da yüzüne eklenmişti. Şubede öyle bir sessizlik hakimdi ki ortama herkes adeta nefeslerini tutmuştu. Chanmi istenmediğini kimse söylemese de anlayabiliyordu zaten ama onların anlamadığı bir şey vardı ki hayatında son yaptığı şey bu da olsa bu şubeden ayrılmayacaktı. Ha bu adam kesinlikle onunla çalışmayacaksa kendisi başka bir şubeye gidebilirdi. Chanmi için ortağının kim olduğu ya da bir ortağının olması önemli değildi. Odaya hızlıca bir göz gezdirdikten sonra kapıdaki mavi dartı çekip almış ve elinde çevirerek yine ona bir an olsun bakmayı kesmeyen ortağına dönmüştü. Tek kaşını kaldırıp yarım bir gülümsemeyle önce gözleriyle dartı işaret edip daha sonra konuşmaya başaladı.

-Hoşbulduk ortak!

Son kelimeyi bilerek bastırmış ve kapıdan temkinli adımlarla girmişti. Yine de kapatmak istememişti. Odanın kapısına kulağını dayayacak bir avuç meraklı ev kadınını yormak istemiyordu. Bu hareketine önce anlam veremeyen ukala ortağı onun odayı keşfe çıktığını gördüğünde bir kahkaha atmıştı.

-Ne o odaya alışmaya mı çalışıyorsun?

-Gerek yok bunun için uzun zamanım olacak. Sadece gerekenler listesi yapıyorum.

Parmağını masanın üzerine sürüp kaldırdığında yüzünü ekşiterek onu merakla izleyen çocuğa bakmıştı. 

-İlk madde temizlik ürünleri sanırım. 

Gözleriyle odayı tarayıp hafif kıstıktan sonra kapının kenarını kafasıyla işaret edip devam etmişti.

-Ve şuraya bir masa. Tabi senin masanı ortak kullanmamızı istersen bir sandalye de yeterli olacaktır.

Çocuk çok eğleniyor gibi görünüyordu. Yüzündeki sırıtış kocaman bir hal alırken elindeki diğer siyah dartı masaya fırlatmış ve iki elini boynunun arkasında birleştirip iyice gerinmişti.

-Hazır kapıya o kadar yakınken neden arkasında kalmayı denemiyorsun?

-Güzel olabilirdi ama çalışmak için ideal olabileceğini sanmıyorum. Şefle konuşup daha büyük bir oda talep etmeye ne dersin?

Çocuk tekrar kocaman bir kahkaha attığında Chanmi incelemesini tamamlamıştı. Oda sade ve bir cinayet dedektifine göre toplu sayılabilecek ölçüdeydi. Girişte hemen soldaki olay tablosu bomboştu. Chanmi daha önce en fazla bir ya da iki kez kullanıldığını düşünüyordu ki onu da şu an karşısında oturan adamın yaptığına ihtimal vermiyordu. Yeni fırlatıldığını düşündüğü bardak ve dosya kağıtları sağ taraftaki duvardaydı ve sevgili ortağının şu an sakin dursa da aslında sinir krizleri geçirdiğinin canlı kanıtlarıydı. Masanın arkasındaki küçük komidinde üst üste ve kapalı bir şekilde sıralanan birçok takdir plaketi ve takdirname olduğunu düşündüğü kağıt yığınları vardı. Kesinlikle sergilemek amaçlı değil sanki ortadan kaldırmak amaçlı istiflenmişti. Masanın üzerinde siyah ve mavi renklerde birkaç dart, birazı açılmış çikolata kağıtları ve çöpte bol miktarda nodle paketi gözüne çarpmıştı. Karşısında yalnız çalışmayı seven, başarılı, oldukça zeki ama bir o kadar da olgunlaşmamış biri vardı. Chanmi elinde çevirmeye devam ettiği dartı masasına attığında çocuk hiç istifini bozmamıştı. Genç kız gülümseyerek elini uzattı. 

Efsane İkiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin