e-16

9.6K 759 667
                                    

Lalisa'dan

Birkaç gün önce Elpaso'ya gittiğimde arka tarafa gidip Jungkook ile konuşmuştum. Hayatımın en heyecan verici anlarından birini yaşamış olsam da durumu iyi idare edebilmiştim. Başlarda aramızda olan gereksiz gerginliği tamamen aşmıştık ve Minjoon ile gideceğimiz müzik atölyesini ve saati ayarlamıştık.

Şu an ise Minjoon ile beraber anaokulunun önünde Jungkook'u bekliyordum.

Beş dakika sonra plakasını ezbere bildiğim araba gözüktü. Beni fark edince kapının orada durmuş ve arabadan inmişti.

Her zamanki gibi çok yakışıklı ve havalı görünüyordu. Gözlerimiz buluştuğunda hafif baş selamı verdim. Aynı şekilde bana karşılık verdikten sonra elini tuttuğum Minjoon'a çevirdi bakışlarını.

Onu içten bir şekilde gülerken ilk defa görüyordum. Yere çöktü ve Minjoon ile aynı hizaya geldi. Elini uzattı ve konuştu.

"Sen Minjoon olmalısın. Ben Jungkook, memnun oldum."

Minjoon çekingen bakışlarla bana bakmıştı. Benden onay bekliyordu. Başımla onu onayladım. Ardından Minjoon'da elini uzatıp sıkmıştı.

"Ben de memnun oldum amca."

Amca demesi komiğime gitmişti ve kendimi tutamadan gülmüştüm.

"Amca olmak için daha gencim. Baksana bana hiç amca tipi var mı?"

Minjoon'da gülümsemişti ve ardından omzunu silkmişti.

Jungkook Minjoon'un saçlarını karıştırıp çöktüğü yerden kalktı ve bana baktı. Her gözgöze gelişimizde kalbim delicesine atıyordu ve aptalca bir hareket yapmamak için dua ediyordum.

İkimizde son günümüz olduğunun farkındaydık. Gözlerimiz bunu birbirimize sürekli hatırlarırken bir yandan üzülmemek işten değildi.

"Hadi arabaya o zaman."

Jungkook Minjoon'un elinden tutmuştu ve arka kapıyı açmıştı. Dikkatli bir şekilde onu koltuğa oturtmuş ve kemerini bağlamaya başlamıştı. Bu görüntü yüzümde aptal bir gülümsemeye sebebiyet vermişti. Fakat bu gülümseyiş fazla uzun sürmemişti. Çünkü Jungkook'a yakalanmanın verdiği utanç ile hemen önüme dönmüş ve ön kapıyı açıp arabaya binmiştim. Tüm kanın yüzümde toplandığına emindim. Aptal aşığın tekiydim.

O da çok geçmeden şoför koltuğuna yerleştiğinde motoru çalıştırdı ve arabayı sürmeye başladı.

Şu an fazlasıyla gergindim ve bunun üzerine arabada ölüm sessizliği olması, kendimi daha da kasmama yol açıyordu.

Bu ortamı bozan kişi benim minik kuşum ve kurtarıcım Minjoon olmuştu.

"Şimdi bana bateri çalmayı öğreteceksin değil mi amca?"

Amca kelimesini duyduğumda yine sırıtmama engel olamamıştım. Jungkook'un ilk olarak bana baktığını hissettim fakat ona doğru dönmedim. Şu an bakacak cesareti bulamıyordum kendimde. Ardından Jungkook aynadan Minjoon'a bakarak konuşmuştu.

"Evet. Fazla hevesliymişsin, ben de seni kırmak istemedim."

"Evet! Aslında bir ara annem bana ders aldırmıştı fakat daha sonra bıraktım. Ama tekrar başlamak istiyorum."

"Başla o zaman. Ben sana ders veririm."

"Gerçekten mi?!"

Jungkook, Minjoon'un verdiği heyecanlı tepki üzerine gülerek cevap vermişti.

"Gerçekten. Ama öğretmenine ve annene sorman lazım." Bakışlarını anlık bana çevirmiş ardından yola dönmüştü.

"Öğretmenim annemi ikna edelim lütfen."

elpaso, liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin