e-30

8.1K 675 593
                                    

Lalisa'dan

Elpaso'ya gittiğimde direkt Jaehyun'un yanına gittim. Jungkook'a hala sinirliydim. Jaehyun telefonundan başını kaldırmış ve bana bakmıştı.

"Hoşgeldin sarı."

"Yaa bayağı hoşgeldim."

Jaehyun alaylı bir şekilde gülüp oturduğu sandalyede geriye yaslanmıştı. "Tartıştınız mı?"

"Yani tam bir tartışma da denemez. Dediklerini dedi ve gitti."

"Sinirlenmişti dün."

Ona mı mesaj atmıştı?

"Sen nerden biliyorsun?"

"Merak edince bana sordu."

Beni bu denli merak etmesi aşırı hoşuma gitmişti. İçimdeki Lalisa göbek atarken dışarıdan tam tersi bir tepki ile duruyordum.

"Anladım."

"Niye erken geldin? Daha iki saat vardı sahneye."

Omzumu silktim ve ben de onun gibi arkama yaslandım. "Canım sıkıldı. Haftasonu zaten bugün, biliyorsun."

"Bir şey içer misin?"

Başımla reddettim. Canım hiçbir şey istemiyordu.

"Peki."

"Jungkook burda mı?"

"Evet. Konuşmadınız mı?"

"Hayır."

Jaehyun derin bir nefes verdi. Daha sonra aklıma gelen şeyle ona döndüm.

"Minhyuk benden hoşlanıyormuş öyle dedi. Kendi kendine uyduruyor değil mi?"

"Lalisa... Jungkook ne diyorsa odur. Bilmiyorum."

Jaehyun bilmiyorum diyorsa kesin böyle bir şey vardı. Söz verdiği için büyük ihtimal bana açıkça söyleyemiyordu.

"Aldım ben cevabımı."

Tam ayaklanacaktım ki Jaehyun beni durdurdu. "Nereye?"

"Jungkook'la konuşacağım."

"Boş ver gelir o birazdan. Oturalım işte, konuşuyoruz ne güzel."

"Jaehyun her gün konuşuyoruz zaten."

Tekrardan ayağa kalkmaya yeltendim ve kolumdan tuttu.

"Lali boş ver."

Gitmemi istememesinin sebebini şimdi anlamıştım. Kesin kafayı çekmiş yatıyordu. Acı bir şekilde gülümsedim ve kolumu tuttuğu elini ittim.

"Engelleme Jaehyun. Ben aptal değilim. Onu öyle görmesem bile kullandığını biliyorum sonuçta."

Jaehyun sessiz kalmıştı ve tekrardan eski pozisyonuna dönmüştü. Ayağa kalktım ve arka tarafa doğru yürümeye başladım. Odaya girdiğimde bu sefer üçlü koltukta uzanmış, bir kolunun üzerine başını koymuş bir şekilde sırtüstü yatıyordu.

"Jungkook?" Şaşırmamıştım. Cevap vermemişti. Ona daha da yaklaştığımda bedeninin terlemiş olduğunu gördüm. Nefes alıyor mu diye kontrol ettim yine de. Bunun kontrolünü yapıyor olmak bana o kadar acı veriyordu ki tarif edemezdim.

Yanındaki küçük boşluğa oturdum ve yüzünü inceledim. Yine kanı çekilmiş gibiydi, solgun duruyordu. Gözaltlarındaki hafif morluklar kendini belli ediyordu.

"Neden yapıyorsun? Of." Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Beni böyle görse bir başkası için ağlama derdi. Beni böyle sev derdi. Bunları diyeceğine adım kadar emindim.

elpaso, liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin