e-37

7.4K 693 254
                                    

Lalisa'dan

Yaklaşık iki saat uyumuştuk. Kurduğum alarmın sesi ile gözlerimi açarken Jungkook uykulu sesi ile küfürlerini savurmuştu.

"Sesini sikeyim senin ya."

Yakınışı gülmeme sebep olurken bedenine sardığım kolumu çektim ve esnedim. O ise yüzü boynuma gömülü şekilde yatarken istifini bile bozmamıştı. Alarma uzanıp susturdum.

"Jungkook kalk hadi. Testlerin falan yapılırsa bugün eğer, her ihtimale karşı aç git. Ben de yolda bir şeyler atıştırırım."

"Hııı."

Hala uyukluyor olmasıyla birlikte kalçasına uzanıp vurdum. Anında sahte bir şekilde tepki vermişti. "Ah! Lalisa tahrik oluyorum."

Bu dediğini umursamayarak bir daha vurdum. "Uyan."

Başını kaldırıp bakışlarını bana döndürdü. "Beni elliyorsun sabah sabah."

"Ellerim." Sırıtmıştım. Onunda yüzünde aynı ifadeyi görünce daha fazla dayanamayıp gözlerimi kaçırdım.

Üzerimde olan bedenini kenara kaydırıp belimden tutarak bu sefer o beni üzerine çekmişti. Bedenimi daha da üzerine çıkarıp kollarını belimin üzerinden birbirine bağladı.

"Lalisa."

"Hm?"

Bağladığı kollarını gevşettiğini hissediyordum. Hiç iyi şeyler olmuyordu çünkü elleri belimden kayıp kalçama inmişti. Avuçlarının içini dolduran kalçalarımı öyle bir sıkmıştı ki inlememi tutamamıştım.

O başını yastığa iyice gömmüş bir şekilde kahkaha atarken ellerimle göğsüne vurmaya başlamıştım. "Pislik, sapık!"

"Ben mi sapık oldum? Bana şaplak atıp başlatan sensin."

"Ama ben uyan diye şey ettim."

"Uyandırma yöntemlerin enterasan Lalisa. Fantezilerini merak ettim."

Ellerinin hala kalçamda öylece duruyor olması aklımı karıştırsa da cevap verdim. "Merak iyi bir şeydir Jungkook. Merakın bitmediği yerde heyecan da bitmez."

Elleri ile bu sefer etkileyici bir biçimde okşamaya başlamıştı. Vücudumu uyarıp beni öylece bırakacaktı.

"Jungkook... çok piçsin biliyor musun?"

"Seviyorum seni, daha ne istiyorsun?"

"Ellerin çok güzel seviyor."

Gözlerimle asla teması kesmiyordu. Yüzündeki sırıtış ise hala yerindeydi. "Değil mi? Ellerim daha da güzel sevebil-"

Elimle ağzını kapatmıştım. Son dedikleri boğuk çıksa da ardından kendini tutamayıp gülmüştü. Onun bu güleryüzlü halini görüyor olmak bana cenneti yaşattırıyordu adeta.

Elimi geri çektim ve dudaklarının kenarından öptüm. "Gülüşün Jungkook, gülüşün benim en büyük zaafım olabilir."

Bir şey dememişti ve gülümsemesini genişletmişti. Ondaki bu büyük değişimi görmek beni gururlandırıyordu.

Bedenimi üzerinden kaydırıp yataktan çıktım. Jungkook sahte sitemle konuşmuştu. "Ama rahatım bozuldu!"

Gözlerimi devirip ceketini üzerine attım. "Ceketini giy, soğuktur hava. Yüzünü falan da yıka, açıl."

Küçük çocuklar gibi oflayıp puflamıştı. Farkındaydım. Onun için böylesine bir adım atmak olağanüstü bir şeydi. Sürekli oyalanmak ve gitme vaktini geciktirmek istiyordu.

elpaso, liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin