Hayatımız bazen yıllar süren sancılı süreçlerle yavaş yavaş değişir. Bazense tek bir an, tek bir nefes, tek bir dokunuş tepe taklak eder bizi, daha ne olduğunu anlamadan.
__________
"Hadiii!" dedi genç adam uykusuz ama gülümseyen gözlerle karşısındaki genç kadına bakarken.
"Sadece şu an içinden gelen şeyi yapacaksın. Bu kadar zor değil güven bana."
Min Ah nefesini dışarı verirken dilini aralık olan dudaklarının içinde gezdirdi.
"Bunu yapmamı emin ol istemezsin."
Genç kadının kendinden emin ve alayla çıkan sesi Bang Chan'ın göz devirmesine sebep oldu. Oturduğu döner sandalyeyi ayaklarıyla genç kadının oturduğu koltuğa yaklaştırdı.
"Tamam söz. Burda olan burda kalacak. Hemen unutacağım. Yeter ki sen bir seferlik kurallarla değil de içinden geçenle hareket et."
Chan, dakikalardır karşısındaki inatçı keçiyi rahat olmaya ikna etmeye çalışıyordu. Min Ah oturduğu deri koltukta öne eğildi ve dirseklerini dizlerine dayayarak Chan'ın gözlerinin içine baktı.
İşaret parmağını Chan'a sallayarak "Burda kalacak ve unutacaksın." dediğinde Chan onun bu ciddiyetine kıkırdadı. Ve aldığı zaferle genişçe gülümseyerek arkasına yaslandı.
"Seni bekliyorum."
Min Ah tereddüt ederek Chan'ı süzdü. Çok güzel gülüyordu. Chan hala harekete geçmeyen Min Ah'ya göz devirip yüzünü astı.
"Hadi am-"
Dudaklarına kapanan dudaklarla sözleri yarım kalırken hareket de edemedi. Min Ah ani bir hareketle içinden gelen şeyi yapmış ve Chan'ı öpmüştü. Daha doğrusu öpüyordu. Chan'ın hareket etmemesi ile Min Ah geriye çekildi ve gözlerini kaçırarak Chan'ın karşısında dikildi.
"Unutacağına söz verdin."
Min Ah arkasını dönmüş ve bulundukları stüdyodan çıkmaya yeltenmişti ki bileğine sarılan parmaklar onu durdurdu. Chan oturduğu yerden kalkarken Min Ah'yı tekrar kendine çevirdi ve kolunu, genç kadının ince beline dolarken tekrar birleştirdi dudaklarını. Min Ah saniyelik duraksasa da gözlerini kapatarak genç adama karşılık verdi. Şu an dışardan birisi onları görse yıllardır birbirini görmeyen iki aşığın hasretle öpüştüğünü sanırdı. Chan, Min Ah'nın belindeki kolunu daha sıkı sararak kendine çekerken diğer eli Min Ah'nın yanağına çıkarak hafifçe okşamaya başlamıştı. Karşılığında Min Ah kollarını Chan'ın boynuna dolamış ve onun hareketlerine uyum sağlamıştı. Dakikalar sonra nefesleri tükenerek birbirlerinden ayrıldıklarında Min Ah birkaç adım geriledi.
"Bunu da unutalım." derken kapıdan hızla çıkıp arkasından kapıyı çekti ve önünde durdu. Nefes almalıydı. Chan'sa olduğu yerde sandalyesine çökmüş ve az önce ne yaşandığını kavramaya çalışıyordu. O, korumasıyla öpüşmüştü.
Birkaç hafta önce...
Stray Kids hem heyecanla hem gerginlikle gelecek olan kişiyi bekliyordu. Son zamanlarda bir sapık musallat olmuş ve onca korumaya rağmen birkaç defa ufak çaplı ürkütücü olaylar yaşamışlardı. Evlerine kadar girip yataklarını kanla kaplayarak ölümle tehdit etmek gibi... Bu tehditlerle hayatları iyice kısıtlanırken Jisung'un anksiyetesi artmıştı. Sadece o değil hepsi ürküyordu ve güvende olmaları için getirilen kısıtlamalardan dolayı işlerini de yapamıyorlar hatta rahat hareket dahi edemiyorlardı. Menajerleri en son çocukların bu haline dayanamayıp araya birilerini sokmuş ve bu alandaki en iyi kişiyi, daha doğrusu ekibi çocukları koruması için ikna edebilmişti. Ve bugün tanışacakları gündü. Şimdiyse üyeler, şirketteki büyük toplantı odalarının birinde, beraber çalıştıkları ekiple beraber gergince bekliyorlardı. Cam kapının siyah takım elbiseli bir adam tarafından açılmasıyla gerginlik yerini heyecana bırakırken içeri iri yarı iki adam ve onlara nazaran daha kısa ve zayıf bir kadın girdi. 160 boylarında, kestane rengi omzuna gelen dalgalı saçlara sahip ciddi yüzlü bir kadındı. İçerdekileri kısaca süzerken ince çizgi şeklindeki dudaklarını birbirine bastırdı. Müzik grubunun lideri Chan yanındaki menajere kısa bir bakış atarken hepsi şaşkındı. Söylenenler göz önüne alınınca iri cüsseli yüzü yaralı, savaş gazisi tipli biri canlanmıştı gözlerinde. Kenarda duran Stray Kids'in personel şefi ileri atılarak Min Ah ile kısaca selamlaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZ KURT
FanfictionHayatını gizli saklı, bir maskenin ardında yaşıyordu genç kadın. Hayatını birilerinden saklanarak, onlardan daha güçlü olmak için ailesini karanlık köşelerde seyrederek geçirmişti. Sabırla o gücü ezeceği günü bekliyordu. Hayat ki, onu bu süreçte def...