19

11 3 2
                                    

Hayat, her şeyimizi kaybettiğimiz anda hiç beklemediğimiz yerden bize umut verir. Yola devam edebilmemiz için...
___________________

Chan Eun Mi'ye küçük elleri arasına kendi Skzoo karakterini bıraktı.

"Bak bu benim oyuncak halim." dedi gülerek. Bir yandan kızın tepkilerini ölçüyordu.

"Wolfchan Eun Mi, Eun Mi Wolfchan." diyerek ikisini tanıştırdı. Eun Mi bir elindeki peluş oyuncağa, bir de ona gülen gözlerle bakan Chan'a baktı. Oyuncağı kaldırıp Chan'ın yüz hizasına getirdiğinde Chan daha çok gülümseyerek oyuncağı taklit etti. Bu hareketiyle Eun Mi kıkırdayıp oyuncağa sarıldı.

"Eun Mi, Wolfchan seni güvende tutar. O yüzden korkma, tamam mı?"

Eun Mi'nin gülen yüzü tekrar soldu. Henüz yalnızlığa da annesinin ölümüne de alışacak zamanı olmamıştı. Onun tepki vermemesiyle Min Ah da tıpkı Chan gibi küçük kızın önünde çöktü.

"Eun Mi, telefon kullanmayı biliyor musun?"

Eun Mi hevesle başını salladı.

"Güzel. -"

Min Ah cebinden bir kart çıkartıp küçük kıza uzattı.

"Bizi tekrar görmek istersen, korkarsan ya da bize ihtiyacın olursa burdaki numaraları arayabilirsin. Sayıları biliyorsun değil mi?"

Eun Mi tekrar başını sallayıp kartı aldı. Yanlarındaki görevlinin gitmek için sabırsızlandığını fark eden Chan vedalaşmak için kollarını açtı. Eun Mi kendine göre kocaman olan adamın kolları arasına girip sarıldı.

" Gitme vakti. "dedi yanlarındaki görevli.

" Bizi herhangi bir gelişmeden haberdar edin lütfen. " dedi Chan. Kadın Chan'a nazik bir gülümseme gönderip Eun Mi'nin elini tuttu. Sosyal Hizmetler Kurumunun aracına binip kapılar kapandığında Chan ve Min Ah Eun Mi'ye el salladılar. Araba gidene kadar arkasından bakmak dışında yapabilecekleri çok bir şey yoktu. Sabaha karşı gelen Eun Mi'nin annesinin ölüm haberiyle polisler Sosyal Hizmetler Kurumuna haber vermişti. Herhangi bir akrabası bulunana kadar onlar ilgileneceklerdi.

"Ne olacak şimdi?"

"Onu kabul edecek bir yakınını bulacaklar."

"Bulamazlarsa? Ya da kabul edilmezse?"

"Yetimhanede kalacak." dedi Min Ah iç çekerek. Chan bakışlarını sevgilisinde gezdirdi. Uyumadığı zamanlarda rengi hep sararırdı. Yine öyle olmuştu.

"Eve gidip biraz uyumak ister misin?" dedi Chan Min Ah'yı kolunun altına alırken. Min Ah saatini kontrol edip yüzünü ovuşturdu. Chan'a biraz daha sokulup başını göğsüne yasladı.

"İşe geçmem lazım. Mesai başlayacak." diye mırıldandı.

"Seni bırakayım."

"Hıhım. Sonra gidip dinlen ama. Sen de çok yoruldun."

"Min Ah-"

"Uyu demiyorum. Dinlen diyorum. Tabi uyusan da iyi olur ama, şimdilik dinlen sadece."

Chan omuzlarını düşürüp ona ısrarla bakan sevgilisine güldü.

"Tamam, senin için deneyeceğim." dedi nefesini verirken. Min Ah aldığı zaferle keyiflenirken birlikte arabaya bindiler. Akılları ise geride bıraktıkları o kız çocuğundaydı.

***

"Takip edildiğimin farkındaydım." dedi Yönetici Hwang deri koltuğunda geri yaslanarak.

YALNIZ KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin