9

24 2 8
                                    

Hayat her zaman adil değildir. Ve bazen, iyi şeylere ulaşmak için çamurlu yollardan geçmeniz gerekebilir. Üzerinize bulaşması muhtemel çamurların bilincinde olarak...
__________

3 gün önce...

"Konuşmamız lazım." dedi Min Ah Chan'dan ayrılıp deri koltuğa geçerken. Chan da yanına oturunca sabah yaşanan olayı kısaca anlattı.

"Şu an bu şekilde hiçbir şey yapamazlar. Ama eğer medyaya taşırlarsa o zaman olayı kontrol edemeyiz."

Chan Min Ah'nın anlattıkları dikkatle dinliyordu.

"Ne yapmamız gerekiyor?"

"İki seçenek var. Ya ayrıldı gibi davranıp olayın üstünü örtmeye çalışacağız, ki sonradan başka bir yerde ortaya çıkarsa daha büyük sıçarız. Ya da onlardan önce biz olayı medyaya taşıyacağız." dedi Min Ah.

Chan olayları kavramaya çalışıyordu. Min Ah ona sindirmesi için zaman verdi.

" Bizim ortaya çıkarmamız daha mantıklı. Çünkü biz ne söylersek o yazılacak. Ama eğer üçüncü bir kişi yayınlarsa medya olayı büyütür. " diye anladığı şekliyle özetledi Chan. İlk seçeneği direkt elemişti.

"Aynen öyle."

"Tamam açıklayalım o zaman."

"Chan, bu sadece bizim verebileceğimiz bir karar değil. Bu durum diğer üyeleri de etkileyecek." dedi Min Ah. Chan nefesini verirken dirseklerini dizine yasladı.

"Ve her ne yapacaksak pazartesiden önce yapmalıyız. Çünkü büyük ihtimal çaylakların sınavından istedikleri sonucu alamayacaklar. Hoş, çaylaklar başarısız olsa da istediklerini alamazlar. Sadece bizi uğraştırıyorlar. " diye devam etti Min Ah.

"Ya amaç buysa?" dedi Chan.

"Bu çaylaklarla sen ve Je Ha ilgileniyor. Bir aydır işi gücü bıraktınız. Ya amaç seni bir aylığına uzaklaştırmaksa?"

Min Ah bu ihtimali hiç düşünmemişti.

"Ben bunu niye daha önce düşünmedim?" dedi kendi kendine mırıldanarak.

"O halde hazırladıkları şey daha büyük. Senin uzaklaşmanı gerektirecek kadar büyük." diye devam etti Chan.

'Hay sikeyim!' dedi içinden Min Ah. 'Zaten bir bela vardı başımda iki oldular.'

"Sanırım haklısın." dedi Min Ah. Yüzünü elleri arasına alıp ovuşturdu.

"Ne planladıklarını nasıl anlarız?"

"Şu aşamada anlamayız. Her ne dönüyorsa benimle ne bağlantısı olduğunu bulmam lazım önce."

Chan elini Min Ah' nın sırtına koyup sınavladı.

"Halledeceğiz merak etme."

"Chan, derdim bu asalaklar değil. Bunlarla uğraşırken seni ifşa etmem lazım. Beni medyadan gelecek öfke değil, başka şeyler endişelendiriyor."

Bakışlarını yanındaki adama döndürdü Min Ah.

"Senden sadece hoşlanıyorum diye kaçırıldın. Bir de sevgili olduğumuzu duyurduğumuz da ne olacak düşünemiyorum."

Min Ah yıllarını sevdiklerinden köşe bucak kaçarken yaşamıştı. Şimdi bir grup açgözlü bunu mahvedecekti.

"Min Ah,"

Chan koltuktan kalkıp Min Ah'nın önüne yere çöktü ve ellerini tuttu.

"... benden köşe bucak kaçarken bile hoşlandığını bilenler sence de şu an sevgili olduğumuzu bilmiyor mudur?"

YALNIZ KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin