Gözlerimi açtığımda güneş henüz öğle olmadığını belli eder şekilde parlıyordu. Kafamı biraz eğip kollarımın arasında uyuyan adama baktım. Elimi sıkı sıkı tutmuş huzurlu bir şekilde uyuyordu. Yavaşça burnumu karanfil çiçeği kokusunun geldiği siyah saçların arasına daldırdım. Belki şampuanının kokusuydu, belki kendi kokusuydu ama her türlü ona çok yakışmıştı.
Kısa bir süre sonra rahatsız olabileceğini düşünüp eski pozisyonuma geri döndüm. Şimdi kalkıp o uyanana kadar sabah rutinimi halledip üzerimi değiştirsem daha iyi olurdu ama elini bıraktığım an kabus görecekmiş gibi hissediyordum. Ayrıca ona böyle sarılmak hoşuma gidiyordu.
Güneş öğle olduğunu belirtircesine parlarken sonunda kollarımın arasındaki adamın nefes düzeni bozuldu. Derin bir iç çektiğini hissedince kafamı biraz geri çekip yüzüne baktım. Mavi gözlerini kırpıştırarak yukarı kaldırıp bana baktı.
"Günaydın." sıcak bir şekilde gülümseyip konuştum. En azından konuşmaya çalıştım. Sesim oldukça çatallı geliyordu. Bakışlarımı kaçırıp hafifçe boğazımı temizledim. Burnundan derin bir nefes verdiğini duyunca bakışlarım tekrar ona döndü. Hafifçe kaşlarımı kaldırdım. Alttan bir şekilde gözlerini kaldırmış bakıyordu.
"Kalkalım mı?" biraz olsun düzelmiş sesimle sordum. Gözlerini kapatıp kabul etti. Yavaşça onunla birlikte oturur hale geldim. Sonra bir kolumu sırtından, bir kolumu da bacaklarının altından geçirerek kucağımda onunla birlikte yataktan çıkıp ayağa kalktım. Ona dikkat ederek banyoya gittim. Banyoya girince bir anlığına durup onu nereye bırakabileceğime baktım. Sonra lavabonun geniş tezgahında karar kılıp oraya ilerledim. Dikkatli bir şekilde onu kenara oturttum. Yandaki havlu dolabından havlular alıp çeşmenin önüne geçtim. Bir havluyu biraz ıslatıp önüne geçtim. Bacaklarından dolayı tam yaklaşamayınca bacaklarını ayırıp arasına girdim. Gülümsedikten sonra havlunun ıslak tarafını yüzüne yaklaştırdım. Bacaklarının arasındaki bedenime doğru bakıp gözlerini kapattı.
Yüzünü silip nemini aldım. Havluları tekrar yerlerine koyduktan sonra ona baktım. Gözleriyle kapıyı gösterince banyodan çıkıp kapıyı kapattım. Yatağa ilerleyip yatağı topladım. Onun için kıyafet seçtim. Biraz bekleyip sifon sesini duyunca kapıyı tıklatıp yavaşça açtım. Klozetin yakınında yere oturmuş titreyen bacaklarına bakıyordu. Sıcak bir şekilde gülümseyerek yanına gittim. Bir kolunu omzuma attım. Bir kolumu sırtından, bir kolumu bacaklarının altından geçirdim. Dikkatli bir şekilde kucağımda onunla birlikte ayağa kalktım. Gözlerini kaldırıp bakmıyordu.
Sıcak gülümsememi yüzümden eksiltmeden odaya geri döndüm. Onu yatağın kenarına oturttum. Dikkatli bir şekilde üst pijamasını çıkardım. Ardından tişörtünü giydirdim. Sonra beline sarılıp ayağa kaldırdım ve alt pijamasını çıkardım. Yatağa tekrar oturtup bugün biraz serin olduğu için seçtiğim eşofmanı aldım. Önünde diz çöküp eşofmanı bacaklarından geçirdim. Ayağa kalkıp tekrar beline sarılıp ayağa kaldırdım ve eşofmanını tamamen düzeltip yatağa geri oturttum. Dikkatli bir şekilde kıyafetlerini düzelttim. Sonunda gözlerini kaldırıp yüzüme baktı. Anında gülümsememi genişlettim. Gözlerini birkaç kez kırparak yüzüme baktı ve sonra bakışlarını tekrar indirdi. Dudaklarımı büzüp ensemi ovuşturdum. Sonra aklıma gelen fikirle kocaman gülümsedim. Gülümseyerek dikkatlice bacaklarını çekip ayaklarını ayaklarımın üzerine bıraktım. Ardından belinden tutup ayağa kaldırdım. Önce kafasını eğip ayaklarımıza ve belini tutan ellerime baktı. Sonra kocaman açılmış gözlerini kaldırarak bana baktı. Kocaman gülümseyerek geriye doğru iki adım attım. Büyülttüğü gözleriyle bana bakmaya devam etti. Yavaşça geri geri yürüyerek pencerenin önündeki koltuğa kadar geldim. Olduğum yerde birkaç paytak adım atıp onun arkasını koltuğa döndürdüm ve dikkatli bir şekilde koltuğa bıraktım. Oturduğu yerden kafasını kaldırıp bana bakmaya devam etti. Gülümseyerek saçlarını düzelttikten sonra eğildim ve ayaklarını tekrar yere bıraktım. Doğrulduğumda ayaklarına bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renascence {BXB}
Teen FictionDeniz geçmiş travmasıyla kendini karanlık bir dünyaya hapsetmişti ve yaşamını bir ölü gibi devam ettiriyordu. Cem ise bu dünyalar güzeli adamı yeniden canlandıracaktı. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Renascence" İngilizce'de "Yeniden Doğuş, Canl...