Gözlerimi açtığımda oda karanlıktı ve saçlarımın arasındaki el öylece duruyordu. Sesleri dinlediğimde ise Deniz'in nefesinin düzenli olduğunu duydum. Dikkatli bir şekilde elini kafamdan alıp kafamı kaldırdım. Uyuyordu.
Yavaşça ayağa kalkıp sırtından ve bacaklarının altından elimi geçirdim. Dikkatlice kaldırıp kucağıma aldım ve yatağa ilerledim. Deniz'i sağ tarafa yatırıp sol tarafa dolandım. Yorganı açıp Deniz'i hafifçe kaldırarak açtığım kısma yatırdım. Yorganı üstüne dikkatlice örtüp geri çekildim. Eşofmanım hafifçe çekiştirildiğinde oraya baktım. Gözlerini uykulu bir şekilde açmış bana bakıyordu. Gülümseyerek önünde yere oturup elini tuttum. Gözlerime bakmaya devam ederken gözleri yavaşça kapandı. Bilinçsizce alnını öpüp yeniden ayağa kalktım. Ne yaptığımı fark edince dudaklarıma hafifçe vurup saate baktım. Yemek saatine daha vardı. Bir süredir telefonumu hiç kontrol etmemiştim. Bir baksam iyi olurdu.
Hızlı ve sessizce odadan çıkıp odama geçtim. Telefonumu alıp yeniden Deniz'in yanına döndüm. Önüne oturup yeniden elini tuttum ve tek elimle telefonumu açıp bildirimlere baktım. Annemden beni ve Deniz'i merak ettiğine dair bir mesaj gelmişti. Bu sabah bankalardan gelen her zamanki borç mesajlarının aksine tüm borçlarımın bittiğine dair bir mesaj gelmişti. Kafamı çevirip Deniz'e baktım ve yeniden telefonumdaki mesaja baktım. Melis Hanım gelmeden iki gün öncesinde tüm borçlarımı sileceğini söylemişti. Borçlarım silindiğine göre Melis Hanımların geri gelmesine iki gün kalmıştı.
Telefonumu bırakıp Deniz'e baktım. Bu muhteşem varlıktan uzaklaşmama iki gün kalmıştı. Deniz'den ayrılmama son iki gün kalmıştı. Dışarıdaki hayatıma geri dönmek istemiyordum. Buradaki hayatım Deniz'in muhteşem varlığıyla çok daha güzeldi. Ondan ayrılmak ve eski hayatıma geri dönmek tam bir kabus gibi geliyordu. Bir ayda Deniz'e çok alışmıştım, bağlanmıştım. Sabah uyandığında hafifçe büzülen kaşları, bir şeyler yerken büzülen dudakları, güldürdüğümde verdiği sert nefesi, dışarı bakarken kendini bile unutmuş gibi duran o kasvetli ifadesi, yanımda uyurken ki o huzurlu ifadesi ve daha sayamadığım birçok an aklıma kazınmıştı. Bu anılarla eski hareketli yaşamıma geri dönmek çok olacaktı.
Kafamı kafasının önüne koyup yüzünü izlemeye koyuldum. Yemek saati gelene kadar onu izlesem bir şey olmazdı herhalde.
***
309 kelimeyle şu ana kadar yazdığım en kısa bölüm oldu diyebilirim. Genelde geçiş bölümü olsa da bir şekilde uzatırdım ama bu kitabı tadında bırakmayı sevdiğim için uzatmadan bıraktım.
Merak etmeyin hemen yeni bir bölüm daha yazmaya başlayacağım. Akşama, bilemedim yarına gelir.
Dilek ve şikayet bölümü.☞
Seviyorum sizi sağlıcakla kalın ❤️❤️
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renascence {BXB}
Roman pour AdolescentsDeniz geçmiş travmasıyla kendini karanlık bir dünyaya hapsetmişti ve yaşamını bir ölü gibi devam ettiriyordu. Cem ise bu dünyalar güzeli adamı yeniden canlandıracaktı. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Renascence" İngilizce'de "Yeniden Doğuş, Canl...