Hızlıca arabadan inip, diğer tarafa dolandım. Deniz'in kapısını açıp, tutması için elimi uzattım. Elimi tutup, destek alarak arabadan çıktı. Parlak güneş ışığı karşısında gözlerini kısarak bana baktı. Sıcak bir şekilde gülümsedim. Hafifçe gülümseyip yürümeye başladı. Elini koluma koyup, onunla birlikte yürümeye başladım ben de.
Birlikte hastaneye girip, fizik tedavi gördüğü yere gittik. Doktoru yürüyerek geldiğimizi görünce heyecanla yanımıza geldi.
"Deniz! Yürüyorsun!" heyecalandığı için yüksek sesle konuşup, Deniz'in diğer elini tuttu. Ben yavaşça durdum ama Deniz kolumdan çekiştirip, kendisiyle birlikte ilerletti.
"Gel biraz dinlen. Sonrasında seansımıza geçeriz." sıcak bir şekilde konuşup, bizi kenardaki koltuklara yönlendirdi. Önce Deniz'in oturmasına yardım ettim. Ardından yanına oturdum. Fizyoterapist Seher Hanım sıcak bir gülümsemeyle bize baktıktan sonra seans için hazırlanmaya gitti. Deniz kafasını omzuma koyup, derin bir nefes aldı. Eli hala kolumu tutuyordu.
"Tepkiler, hareket etmekten daha fazla yoruyor, değil mi?" Deniz'in yüzüne bakıp, gülerek konuştum. Burnundan sert bir nefes vererek güldü. Gözlerini kaldırıp, bana baktığında mavilerinde keyifli bir bıkkınlık vardı. Sessizce kıkırdadım. Bu bıkkınlığı komik gelmişti. Sahte bir kızgınlıkla baktı. Dudaklarımı birbirine bastırıp gülüşümü durdurmaya çalıştım. İfadesi çok tatlıydı, dayanamıyordum. Sıcak bir şekilde gülümseyerek eğildim ve burnumun ucunu burnunun ucuna sürttüm. Dudağının kenarıyla yalnızca benim görebileceğim kadar gülümsedi. Kafasını kaldırıp, o da burnunun ucunu burnumun ucuna sürttü. Hafifçe gülerek karşılık verdim. Kaşlarını hafifçe kaldırıp, geri çekildi. Önüne dönüp, bana yan bir şekilde baktı. Sıcak bir şekilde kocaman gülümsedim. Burnundan sert bir nefes verip, Seher Hanım'a baktı. Kendi işiyle ilgileniyordu. Soğuk ve üstün bir şekilde Seher Hanım'a bakıp, tekrardan kafasını omzuma koydu ve gözlerini kapattı. Seher Hanım bir anlığına bakışlarını görmüş ve hemen kafasını çevirmişti. Deniz bir sebebi olmadıkça böyle davranmazdı. Belki de Seher Hanım biz aramızda gülüşürken bizi izlemişti. O an Deniz'e çok fazla odaklandığım için ve odada yalnızca Seher Hanım olduğu için etrafa dikkat etmemiştim. Demek ki Deniz dikkat etmişti.
Sessizce iç çekip, kafamı Deniz'in kafasının üstüne yatırdım. Sonrasında da Seher Hanım tekrardan yanımıza gelene kadar öylece oturup bekledik.
"Dinlendiysen hadi başlayalım." Seher Hanım yanımıza gelip, sıcak bir şekilde konuştu. Deniz yavaşça kafasını sallayarak onayladı ve ayağa kalktı. Seher Hanım'ın peşinden çalışacakları yere gitti. Seher Hanım'ın yönlendirmesiyle egzersizlere başladı. Ben de onu izlemeye başladım.
Yaklaşık bir saat sonra bitmişti. Seher Hanım evde yapacağımız egzersizleri bir kağıda şematik bir şekilde hazırlamıştı ve bize vermişti. Onu da alıp, arabaya geri dönmüştük.
Araba durunca hızlıca arabadan inip, etrafından dolaştım. Deniz de bu sırada Raif Bey'in yardımıyla arabadan inmişti. Yanına elimi uzatarak gittim. Raif Bey'in elini tutmayan, diğer elini uzatıp elime tutundu. Yanına tamamen gelince de diğer eliyle de kolumu tutup ağırlığının büyük bir kısmını bana verdi. Kolumu beline sararak destek oldum. Raif Bey hafifçe gülümseyip, geri çekilince açılan alanı fırsat bilerek eğildim ve kolumu Deniz'in bacaklarının altından geçirdim. Diğer kolumu da hızlıca sırtının arkasına atıp, prenses stili kucağıma aldım. Kucağımda büzülüp, kafasını omzuma koydu. Raif Bey'e hafifçe gülümseyip, başımı salladım ve eve doğru yürümeye başladım.
Hizmetli ablanın açtığı kapıdan içeri girip, doğruca üst kata çıktım. Deniz'in odasına girip, Deniz'i yatağının kenarına bırakmak için eğildim ama kollarını boynuma sararak engel oldu. Düzgünce tutup, geri kaldırdım ve kendim oturdum. Onu da yan bir şekilde kucağıma oturttum. Kollarını daha fazla sıkıp, çenesini omzuma koydu. Sessizce yanağımı yanağına sürttüm. Aynı şekilde karşılık verdi. Kafamı çevirdiğimde kapının önünde duran Melis Hanım'ı gördüm. Endişeli bir şekilde bakıyordu. Hafifçe gülümseyip, başımı iki yana salladım. O da hafifçe gülümseyerek karşılık verdi. Sessizce kapıyı kapatıp, gitti. O gidince Deniz yavaşça kafasını kaldırıp, kapıya baktı. Sonra bakışları bana döndü. Alnını alnıma yaslayıp, geri çekildi. Merakla onu izlemeye devam ettim. Bir şey söyleyecekmiş gibi duruyordu. Odanın her yerine bakıp bir şeyleri kontrol ettikten sonra bakışları yeniden bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renascence {BXB}
Genç KurguDeniz geçmiş travmasıyla kendini karanlık bir dünyaya hapsetmişti ve yaşamını bir ölü gibi devam ettiriyordu. Cem ise bu dünyalar güzeli adamı yeniden canlandıracaktı. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Renascence" İngilizce'de "Yeniden Doğuş, Canl...