19 : Yalan mı Gerçek mi ?

13 14 3
                                    



...

Rose'ye sıra gelince yerini aldı ve hedefin biraz uzağında durdu . Öğretmenin başlayabilirsin işaretini aldığı gibi sihrini yaptı . ''Incendia ! '' (Karşıdaki hedefi ateşe vermeye yarayan bir büyü .) Karşıdaki sahte insan modelli hedef yanmaya başlamıştı . Daha sonra öğretmen Rose'nin yerine geçebileceğini söyleyerek hedefi söndürüp yanına başka bir öğrenciyi çağırdı .

Ve böylece dersler geçip gitmiş 1.5 saatlik ara girmişti .

...

Kızlar (Minanne , Rose , Ava ve April ) bir masaya oturup öğle yemeklerini yiyorlardı .  Yanlarına Hawk gelince Rose kızları bırakarak Hawk ile gitti . Masada sadece Minanne , Ava ve April kalmıştı . Bu üçlüde birbirleri ile konuşmaya başladılar . 

Minanne : Ee kızlar nasılsınız ?

Ava : Biz iyiyiz sen nasılsın asıl !? Alışabildin mi okula ?

Minanne : Evet alıştım zaten Suga bana bu konuda çok yardımcı oldu .

Ava : Suga demişken bak .

Ava kantin kapısından telefonuna bakarak giren Suga'yı Minanne'ye göstermişti .  Minanne Suga'ya bakarken Suga önüne bakmadığından bir anda bir kızla çarpışmıştı . Bunu beklemeyen Minanne şaşkınca doğrulup onlara bakmaya başladı . Suga kıza şaşkınca bakarken bir yandan da özür diliyordu . Daha sonra kızın yanından ayrılıp telefonuna tekrar bakmıştı . Tam bu sırada da Minanne'nin telefonu çalmıştı . 

Meğer Suga Minanne'ye mesaj atacakken kızla çarpışmıştı . Minanne mesajı okuduktan sonra kızlara veda edip Suga'nın yanına gitti . Ava ve April yalnız kalınca April yemeğini apar topar bitirerek Ava'yı kolundan tuttuğu gibi bahçeye sürükledi . Ava April'in bu yaptığına bir anlam vermeye çalışırken en sonunda bahçede kendisini bir bankta otururken bulmuştu . Daha sonra da April konuşmaya başlamıştı zaten . 

April : Ava . Ava önemli bir şey konuşmalıyız acil bir şey çok önemli .

Ava : Tamam nefes al bir yere kaçtığım yok seni dinliyorum ne oldu anlat bana çabuk gece neredeydin uyandığımda yoktun yatağında daha sonra senin dışarı çıkmakla ilgili ağzında gevelediğin sözcükler aklıma geldi . Dur bir saniye yoksa Thomas ile mi buluştunuz !? Ya hiçte söylemiyorsun ayıp ayıp !!

April : ben mi nefes almıyorum kendine bak bir dışarı çıktım diye üzerine yüklemediğin anlam bırakmadın .

Ava : E doğrusunu anlat o zaman .

April : Öncelikle Thomas ile falan buluşmadık bunu aklından çıkar .

Ava : Sebebi ne acaba ?? Sen hoşlanıyorsun o sana boş değil önemli olan bu değil mi ilk adımı atan taraf önemsiz bence hemen şimdi gidip çıkma teklifi et .

April : Ben diğer salak kızlar gibi erkek peşinde koşamam Ava .

Ava : Ama platonik takılırsın çok hoş .

April : En azından gizliden gizliye seviyorum da kendimi kimseye rezil etmiyorum  . Her neyse konuyu saptırmayalım . Asıl olaya gelelim .

Ava : Önemli bir şeye benziyor hadi çatlatma da konuş !

April : O zaman beni bölmeden dinlemeni öneririm mevzu biraz uzun ...

...

April : Dışarı büyü denemeye gitmiştim . En düşük seviye büyüyü bile yapamadım büyü geri tepti . Bu sırada ortaya biri çıktı . Adı  Jonas mı neymiş  . O da melezmiş sanırım okuldan . Kan içmeye ormana giderken ışık patlamasını görüp gelmiş . Bana yardım etti falan . Daha sonra konuşmak istedi . Gitmesini falan söyledim ama iyice ısrar edince kıramadım ve konuştuk ona yanlışlıkla güvenip kolyemden bahsetmiş olabilirim sorun şu ki oda bana avlanma kuralını çiğnediği sırrını vermişti . Bu yüzden ona güvendim . Kolyemi görür görmez gözleri falan parladı . Meğerse cadı dostu varmış ve kolyemin nasıl tamir olacağını biliyormuş . Hay aksi tabi yaaa ...

Ava ağzı açık dinlerken April'e ne olup bittiğini sordu .

April : Ah üzgünüm Jonas'la buluşmalıyım benim için cadının benimle konuşacak boş vakti olup olmadığını soracaktı onu bulup sormalıyım .

Ava : Kızım keşke Thomasla da bu kadar hızlı olsanız .

April : Sussana ! Kolye daha önemli .

Ava göz devirerek : Sen öyle diyorsan ...

April : Neyse onu arayıp bulmam lazım belki de o beni bulur bilemeyeceğim  hadi derste görüşürüz .

Ava : Görüşürüz .

...

Uzun arayışlar sonucu April en sonunda Jonas'ı bulmuştu . Jonas onu görür görmez yanına gitti .

April : Selam .

Jonas : Selam .

April : Boş muymuş ?

Jonas : Anlamadım .

April : Cadı  . Dün konuştuk ya .

Jonas : Ha şu mesele . Dediğim gibi ona sordum ama bana bu hafta içerisinde müsait olmayacağını söyledi . 

April : Ah ne güzel tam zamanıydı .

Jonas : Neden ?

April : Müsabakalar var kolyesiz katılamayacağım bile .

Jonas . Bence kendini kandırıyorsun istesen güçlü olabilirsin .

April : O nasıl olacak ?

Jonas : Güçlerini içinde kabullenirsen tabiki .

April : Ama o ...

Jonas : Ve gücünün büyüklüğünden korkmazsan .

April : Bunun kara büyüye girdiğini bilmelisin yasaktır ve tehlikelidir .

Jonas : Haha gerçekten de inanıyor musun kara büyü diye bir şey yok . Güçlü cadıların uydurduğu bir şey kimse güç olarak onları geçemesin diye uydurulmuş korkutucu bir efsane bunu benden daha iyi biliyor olman gerekirdi .

April : Bun usana kim söyledi ?

Jonas : Kaç cadı tanıyorum ki .

April : Yani o cadı söyledi .

Jonas : Evet gücünü kabullendi ve şuan çok  güçlü ayrıca güçleri hiçte siyah değil inan bana tüm bunlar basit bir düzmece hem kara büyü nasıl cadıları etkisi altına alabilir sadece bir büyü . Asıl siz büyüyü etkiniz altına alabilirsiniz .

April : O büyü sadece yıkım getirir . Özellikle benim gibi beceriksiz cadılar kullanırsa .

Jonas . Kendine laf atmayı bırak güçlü olduğunu sende biliyorsun hatta en güçlü olmayı istiyorsun . Kim istemezki değil mi bu kötü bir şey değil . Kolyeye veya hiçbir yardıma ihtiyaç duymadan tek bir el hareketiyle sihir yapabilmek . Düşünmek gerek .

April : Pekala cadıdan bir haber olursa benimle lütfen buluş .

Jonas . Düşüneceksin değil mi ?

April cevap vermek yerine sadece öylece bakmakla yetinmişti . Daha sonrada yanından çekip gitti . Yolda Jonas'ın dediklerini de iyice düşünmüştü . Haklılık payı olup olmadığını akıl süzgecinden geçirmeye çalışıyordu .

Kısa süre içerisinde April cadıların bölümüne gelebilmişti ve ortalarda Ava'yı aramaya koyulmuştu . Ava Rose ile kantinde gülüşerek bir şeyler içmekle meşgul idi . Yine bu ikili hangi dedikodu kazanını kaynatıp kimi diri diri pişiriyorlardı kim bilir ? ...

April konuşmayı düşünüyordu ama Ava'yı Rose ile görünce vazgeçti ve doğrudan kütüphaneye gitti . Büyük bir araştırma yapmanın zamanı geldi de geçiyordu bile . 

Bakalım kitaplarda neler yazıyor , kim haklı ve kim yalan söylüyordu .

...

Doğaüstüler Koleji : Traitor InsideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin