Ekip doğruca ormana girdiler . Sanırım avlanma yarışı gibi bir şeyin içerisindeydiler . Bakalım avını ilk bulacak olanlar kimlerdi ???
...
Emily hızlı olduğundan sadece avının sesini duymaya çalışıyordu . Adonis'te bu konuda ona eşlik ediyordu çünkü kendisi süper duyucu . Adonis duyduğu sesleri gösterirken Emily önden önden o yöne gidiyordu . İlk avı Mark almıştı . Daha sonrasında Jack , Emily , Jennie ,Mia ve Adonis almıştı .
Karınları iyice doymuş susuzluklarını gidermişlerdi . Daha sonra ormandan çıkıp dolaşmaya başladılar . Acaba bu geceyi takılma gecesi mi ilan etmişlerdi ? Belki de ... (Belki de öyledir .)
...
Bu sırada herkes yataklarında idi ama ne hikmetse bir kişi bu herkes içerisinde yer almıyordu . Bu kişi April idi . Kendisi uyumamış aksine dışarı çıkma planları yapmıştı . Halka kapalı kimsenin olmadığı bir yerde hiçbir canlıya zarar vermeyeceğine emin olduktan sonra büyü/ cadılık yeteneklerini test etmeyi düşünüyor idi .
Ava uyumadan önce ona dışarı çıkacağına dair bir şeyler geveleyip durmuştu . En sonunda Ava'yı uyutarak dışarı çıkmak için hızlıca hazırlandı .
April'in Giydiği :
Üstünü de değişince artık hazırdı ve sessizce yurt odasından çıkıp dışarı da boş bir yer için gezmeye koyuldu Aklında zaten bir yer vardı . Ava ile keşfettiği ve kendilerine sihirli gelen özel bir yer . Eğer boş ise orası muhteşem bir sihir test alanı idi .
Uzun yürüyüşler sonucu April artık istediği yere varmıştı . Hemen eşyalarını yerleştirip vakit kaybetmeden büyü yapmaya koyuldu . Yanında kırık kolyesi de bulunmaktaydı . Ne kadar kırık olsa da yanından ayıramazdı onu .
Çantasından büyü kitabını çıkarıp yere açık vaziyette koydu . Büyü kitapları nesilden nesile aktarılan bir şeydir . Kütüphanede bu büyülerin müfredata uygunlaştırılmış mini versiyonu yer almaktadır ama tabi ki de adı üstünde kütüphane . Kitaplar geri verilmek koşulu ile alınabilir . Zaten bu kitapların içinde önemli büyüler ve kara büyüler yer almaz ama atadan ataya / nesilden nesile geçen aile yadigarı büyü kitaplarında her derde deha bir çok büyü bulunabilir .
April'İn ki büyükannesinden kalma bir kitaptır . Büyükannesine de kendi büyükannesinden kalmış ve soy ağacı öylece devam etmiştir .
...
April rahatlamak için bazı yerlere tütsü ile mumda yaktıktan sonra artık her şey hazır idi . Peki ya April hazır mıydı ? Güçlerini kontrol edemezse yine bir yere zarar verirse ? Bu korkularla yüzleşebilir miydi emin değildi ama yapmalıydı zayıflamak istemiyordu eskisi gibi güçlü olmak istiyordu . Kolyeye muhtaç kalmak istemiyordu bunu kolye kırılınca çok güzel anlamıştı . Herkes gibi düzgün bir cadı olmak istiyordu . Bunun içinde birinci sınıftan tekrar başlamak ve sihir kontrol dersi almak zorundaydı ama koca bir yılını çöpe atmak istemiyordu . Bu yüzden de kolyeden kimsenin haberi yoktu . Eğer okula ilk geldiğinde bunu bilselerdi kolyeyi çıkarttır ve takmasına asla müsaade etmezlerdi .
April bunları düşünerek kolay bir büyü açmıştı kitabından . ''Lotus'' (Çiçek açma büyüsü . Topraktan çiçek büyütmeye çalışılacak bir büyü . ) Ama önce bu büyüyü yapmadan önce ufak bir meditasyon ve rahatlamaya ihtiyacı vardı .
Yere bağdaş kurarak oturdu ve zihnini tüm karasızlıklardan ayırarak boşalttı . Meditasyon sonunda artık büyüyü yapmak için önünde hiçbir engel kalmamıştı . Sorun şuydu ki büyü yapmaya ne kadar yakınsa o kadar kalbi hızlı atıyor ve karnı ağrıyordu . Neden bu kadar korkuyordu sebebi neydi ?
Geçmişte annesinin ve kendisinin güçleri ile yaşadığı problemlerin izleri hala şuan hissediliyordu . Kolye onun korkularını yenmede araçtı . Kolye olmadan düzgün sihir yapabileceğine inanmıyordu ama denemeliydi . Ne olursa olsun deneyecekti .
...
April en sonunda büyüyü yapmaya bir adım attı . Büyülü sözü söyledi . '' Lutos . '' hiçbir şey olmamıştı her zamanki gibi çünkü odaklanmamıştı . April tekrar deneyecekti . Bu sefer tüm zihnini ve aklını boşaltıp öyle deneyecekti .
Ve tekrar denedi .
Evet bir ilerleme kaydediyordu ama bunu güçlükle kontrol ediyordu . Dayanmaya çalıştı bu dayanışı zamanla ona pahalıya patladı . Gücü geri tepti ve güç patlaması ile yere düştü . Yerden kalkmaya çalışırken yanına biri daha gelmişti ve kalkmasında ona yardım etmişti . Bu kişi Jonas'tı . Şu cadılara kinli intikam ateşi ile yanıp tutuşan o melez arkadaş .
Jonas : İyi misin ??
April : Sen de kimsin ?
Jonas : Adım Jonas .
April : Ne işin var burada ?
Jonas : Kimseye söylemeyeceksen eğer ...
April : Seni tanımıyorum zaten kime ne söyleyebilirim ?
Jonas : Avlanmaya çıkmıştım ve bir ışık görünce buraya geldim . Tekrar soruyorum iyi misin ?
April Jonas'ın yardımıyla ayağa kalkarken : Evet iyiyim , teşekkür ederim .
Jonas : Pek iyi görünmüyorsun emin misin ? Gel şuraya biraz oturalım sen de bana burada ne yaptığını anlat ne dersin olur mu , belki yardımım dokunur .
April : Hiç sanmıyorum .
Jonas : Deneyebiliriz ama .
April : Gidip susuzluğunu gidersen ve beni burada bıraksan olmaz mı ?
Jonas : Beni dert etme melezim ben kan çokta önemli değil .
April : Pekala öyle olsun .
April en sonunda Jonas'ın teklifini kabul etmişti ama keşke etmeseydi . Buldukları en yakın yere oturarak konuşmaya başladılar .
Jonas : Anlat bakalım yatakta olmak yerine bu saatte neden buradaydın ?
April : Sana güvenebilir miyim ? (Güvende gör sonra dünya kaç bucakmış salak ! )
Jonas : Ben sana güvendim .
April : Güçlerim için buradayım .
Jonas : Güçlerine ne olmuş ?
April : Güçlerim sorunlu veya ben öyle sanıyorum . Bir kolye var işte bu .
Jonas April'in çıkardığı kırık kolyeye büyük gözlerle bakarken bir yandan da kolyeyi hızla elinden kapmayı aklından geçiriyordu . April'de bunu fark etmeyerek hala konuşuyordu .
April : Kolye olmayınca güçlerim patlak veriyor , kontrol edemiyorum birinci sınıfı tekrar okuyarak güç kontrol eğitimi almakta istemiyorum keşke kolyeyi tamir etmenin bir yolunu bulabilsem .
Jonas bunu duyar duymaz April'e baktı ve saniyelik düşünme ile gelen planını yürürlüğe soktu .
Jonas : Belki de vardır ;)
April : Anlamadım ? Yoksa bir yolunu biliyor musun ?
April umutlu gözlerle Jonas'a bakarken Jonas April'İn istediği kıvama geldiğini görünce büyük bir keyif içerisinde sırıtmıştı . April bunu fark edip neden sırıttığını sorunca da hemen yüzünü buruşturup konuştu .
'' Yo yok bir şey . Ve evet bir yolu var . ''
April : Gerçekten mi söyleyecek misin ?
Jonas : Orası biraz karışık .Zor bir yöntem .
April : Ben her şeyi yapmaya hazırım .
Jonas : Bunu görebiliyorum .
April : Ee daha ne bekliyorsun söyle !
Jonas : Peki .
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaüstüler Koleji : Traitor Inside
Fantasía1996 yılında kurulmuş bir sihirli okul . 2018 yılında yapılan yeni düzenlemelerle okul daha fazla öğrenci çekmeye başladı ve müfredat değişikliğine gidildi . Dünyanın dört bir yanından gelen öğrenciler bu okulda sihirlerini öğrenerek geliştirmeye b...