...
April bunu duyunca şok oldu . Bu adamlar neden bahsediyordu böyle anlamamıştı . Bir adam çalıların önüne doğru gelirken nefesini bile tutmuştu . Ne yapması gerektiğini düşünürken kalbi de hızlı hızlı çarpmaktaydı .
??? : Hey ! Burada yoklar uzaklaşmadan onları bulalım hadi hadi dağılın !
Gelen emirle April'e yaklaşan adam ondan uzaklaşmış ve herkes etrafa cadıları aramak için dağılmıştı ..
April de hızla çalıların arkasından çıkıp onların olmadığı tarafa doğru koşmaya başladı .Bakalım bu 4 - 5 tane ne olduğu belirsiz adamdan nasıl kaçıp kurtulacaktı .
...
Ağaçların içerisinden geçerek mümkün oldukça düzlüğe çıkmadan aşağı inmek ve diğerlerine yetişebilmekti ama Ava , Rose ve Minanne zaten okul kapısının önünde idi yani April orada yalnız başınaydı . Eğer şanslı ise okulun yakınlarına kadar gidebilirse kurtulurdu .
Sessiz olmaya çalışıyor ama yerdeki sararmış yapraklar buna izin vermiyordu . Her ses çıkardığında bir saniye durup etrafı dinliyor gelen giden var mı diye bakınıyordu .
Daha okula bile yaklaşamadan kısa süre içerisinde fark edilmişti . Bir adam onu fark etmiş ve peşine takılmıştı . April bunu göresiye kamufle olmaktan çıkıp direk yola çıkmış ve kalan adamlarda onu fark etmişti . Üç adam onu kovalarken diğer ikisine de haber verilmiş ve April'in önüne çıkacaklardı .
Adamlar April'i kovalarken April yokuş aşağı koşmakta idi . Bu hızı ile ne kadar iyi kaçabilirdi orası apayrı bir şeydi .
Arkasına doğru bakarken sağ çalılardan bir adam önüne çıkmıştı . O adamdan kaçacağım derken diğer adamın eline , kucağına , düşmüştü .
April : Ağh bırak bıraksana .
April debelenirken diğer adamlarda yanına gelmekteydi . April hızlı davranıp onu tutan adamdan güç aldı ve önündeki adama bir tekme attı . Daha sonra da kafasıyla onu tutan adamın çenesine vurdu . Elleri hafif boşalınca bir dirsek atarak kendisini adamdan kurtardı . Adam bir daha peşine düşmesin diye de böylece bırakmayıp yüzüne dizini geçirdi ve adam düşerken o da kaçtı . Kaldı 3 adam ama halledebilir miydi ???
...
Adamlar kendinden hızlıydı bu yüzden tam da April'in arkalarında idi . April yakalanmak istemediği için onlar daha onu tutamadan önünü döndü ve kendini hazırladı . Tam gelen adama doğru gidecek ve bir hamle yapacaktı ki kolundan tutulduğu gibi geriye doğru çekildi . Bu April'i tutan kişi Thomas'tı . Ne işi ardı burada peki ???
April arkasına döndüğünde Thomas'la karşılaştı . Thomas onu arkasına doğru çekerken April '' Ne işin var senin burada ? '' diye sordu .
Thomas : Başını belaya sokmaktan vazgeçmeyecek misin ?
April tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki Thomas onu biraz kenara itip kendisine doğru gelen yumruğu tuttuğu gibi adamın elini büktü hatta birkaç kemikte kırılmış olabilir . Adam yere doğru dizüstü düşer iken iki adam daha gelmişti . Hatta April'in hakladığı bir adam kendine gelmiş ve karnını tuta tuta onlara doğru ilerliyordu .
Thomas üç adamı halletmeye çalışırken dördüncüsü de April'e bakıyordu . Thomas üç adamı halletmekten dördüncüyü fark etmemişti bile . Üç adam yere serilince Thomas'ta kalan adamın yanına gitmiş ve bir hamle yaptığı gibi adamı yere sermişti . Daha sonra April'in yanına ilerleyerek '' Say bakalım bu kadar mı ? '' diye sordu . April de '' Bir tane daha var az yukarıda baygın sanırım . '' diyerek cevap verdi .
Thomas : Hadi buradan gidelim . (elini uzatarak)
April elini geri çekerek '' Ne işin var burada ? '' diye sordu .
Thomas : Burada durmayacağız değil mi gidelim !?
Thomas bu konuşmasından sonra April'in sakladığı elini tuttuğu gibi hızı ile ikisini de oradan uzaklaştırdı . Bomboş bir yere gelmişlerdi . Tehlikeden uzak ve yapayalnız .
April geldiklerini elini yine çekti ve aynı soruyu tekrardan Thomas'a sordu .
April : Ne işin vardı orada , hani hesap sormaya gidiyordun bir anda vaz mı geçtin ?
Thomas : Evet gidiyordum ama durdum .
April : Neden ?
Thomas : Kalbini hissettim . Deli gibi çarpıyordu . Kulağımda yankılanıyordu sesi . Anladım , bir şeyler olduğunu anladım . Bu yüzden vazgeçip geri döndüm . Geldiğimde de ... Biliyorsun işte .
April Buna bir cevap verememişti . Olduğu yerde kaldı . Hafif halsizleşir gibi olunca Thomas '' İyi gözükmüyorsun o büyü yüzüne oldu . Seni eve bırakacağım . '' dedi ve April'i yurda götürdü . Onu odasına girene kadar takip etti . April kapıyı açıp içeri girince tam gidiyordu ki April '' Gideceksin dimi ? '' diye sordu .
Thomas ona anlamamışca bakmıştı .
Thomas : Nereye ?
April : Hesap sormaya . Eski müdürün yanına .
Thomas : Konumuz bu mu ? İllaki bir gün gideceğim .
April : Neler olduğunu anlatır mısın ?
Thomas : Hayır şimdi değil dinlenmen gerek .
April daha fazla üstelemeden kapıyı kapadı ve içeri geçti . Thomas da biraz durduktan sonra oradan uzaklaştı .
April de koltuğa uzanır uzanmaz bir grup açıp kızlara topluca bir mesaj gönderdi .
April : Kızlar ben yurda geçtim olanları anlatacağım ama önce sizin de gelmeniz lazım acele edin !
Ava : Yine ne oluyor acaba kim bilir !?
Rose : Yoldayız zaten .
April : Bizim oda da bekliyorum sizi .
Ava : Bay
...
Kızlar gelmiş ve oturmuşlardı sonra da konuşmaya başladılar . Bu adamların ne konuştuğunu April duyduğu kadarını kızlara anlattı . Daha sonra da adamların ne için tutulduğunu ve kime çalıştıklarını anlamaya çalışmışlardı . Cadıları kim niçin istiyordu hepsi bunu düşünüyordu .
Ava : Adamlar gerçekten cadıların ona güç kazandıracağını mı söyledi ?
April : Evet öyle duydum , ne duyduğuma da eminim .
Rose : Pekala düşünelim ne olabilirler ??
April : Ya da bir şey olmak zorundalar mı ?
Minanne : En önemlisi de müdüre bunu söyleyecek miyiz ?
Ava : Güç kolyeleri ne olacak zaten üçü gitmiş yeni müdürün haberi var mıydı acaba bizde mi kalsa ???
April : Orasını sonra tartışırız . Asıl önemlisi Minanne'nin dediği ne yapmalıyız bunu düşünelim şimdilik .
Ava : Orasını boşver de her yerde aynı kahramanlığa ne demeli .
April : Kendimde zaten 2 sini halletmiştim gelip üçüne iki yumruk atmışsa ne olmuş .
Rose : Hiç yanii . (gülerek )
April : Geç sen dalganı geç . Kötülük kapına dayanınca adamlara da gülersin öyle .
Minane : Evet konudan sapmayalım .
Ava : Diyene bak . Yolda hem Suga'ya selam verdin hem de yurda kadar selam verdiğin halde Suga ile yazıştın .
April : Tamam neyse siz yiyin birbirinizi ben de bir şeyler hazırlayıp gelem .
Rose : ne hazırlayacaksın .
April : Latte .
Rose : Americano .
Minanne : Cuppacino .
April : Restorana döndü iyice .
Ava : Kısaca nescafe çeşitlerinden bir şeyler yap getir :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaüstüler Koleji : Traitor Inside
Fantasy1996 yılında kurulmuş bir sihirli okul . 2018 yılında yapılan yeni düzenlemelerle okul daha fazla öğrenci çekmeye başladı ve müfredat değişikliğine gidildi . Dünyanın dört bir yanından gelen öğrenciler bu okulda sihirlerini öğrenerek geliştirmeye b...