April bir an geçmişe gidip Ava ile ilk tanıştıkları günü hayal etmişti. Ve bu yüzünü güldürmüştü. Ava 'nın yapmaya çalıştığı şeyi anlamıştı. Ve bu içini rahatlatmıştı.April : Demek sen o yüzden!
Ava : :D
April : Tebrikler. Güzel trolledin beni :).
Daha sonra sarılmışlardı.
April : Ama yine de buraları toparlasak iyi olur :D.
Ava : O iş bende!
Ava sihriyle her yeri toparlamıştı. Daha sonra da April'in bavulunu yerleştirdiler.
Ava : Geri dönmen güzel April:).
...
Ava ile April tekrar sarıldı ve April ayrıldıktan hemen sonra '' Tamam tamam bu kadar duygusallık yeter . '' dedi . Ava'da onu destekledi .Ava : Bence de ee sen bana bir şey anlatacaktın bende çok meraklandım biliyor musun .
April : Şimdi mi anlatayım ?
Ava : Canın nasıl isterse ama bu kız daha bekleyemez haberin ola .
April gülerek : Tamam tamam ben başlayayım .
Ava onu kulaklarını açmış merakla ve sakinlikle dinlerken April'de annesi ile olan olayları Ava'ya anlatmıştı . En son sıra Thomas ile yaşadığı geceye geldiğinde hafif duraksadı ve Ava'ya '' Kızım kuru kuru gitmiyor geleceğimi bile bile hiç mi bir şey yapmadın ? '' diye sordu .
Ava da gülerek '' Yapmaz mıyım o kadar heyecanlı anlatıyordun ki aklımdan uçup gitmiş gel benimle . '' dedi . April Ava'yı takip etmiş Ava da doğruca mutfağa gitmişti . Mutfakta tezgahın üstünde vanilyalı , kremalı , muzlu ve çikolata parçacıklı bir pasta onları bekliyordu . April hızla pastaya daldı ve bir tabağa pastasını koydu . Yanına da içeceğini alarak masaya oturup afiyetle yedi .
İkisininde pastası bitince Ava bardaklara son kez içecekleri doldurdu ve Apri'e artık anlatması için söylendi . April'de anlatmaya başladı .
Yarım saat sonra Ava şaşkınlıkla April'i izliyordu .
Ava : Thomas'ı mı öptün !?
Ava : Thomas'ı terastan aşağı ittin bir de !
April : Ne yapsaydım annemin bizi öyle görmesine izin mi verseydim bir anlık refleksle itiverdim işte .
Ava : Neyse olay o değil zaten .
April : Olay ne imiş ?
Ava : Thomas'ı nasıl öptüğün .
April : Bu çenene maruz kalacağımı başımdan beri biliyordum . (Ayağa kalkarak)
Ava : Dur dur . Söylesene sevgili misiniz siz şimdi , eniştem mi oldu ?
April : Sabırrrr sabırrr !
Ava : Nee , ne dedim ben şimdi ?
April : Bir şey deme işte .
Ava : Neyse bunu sonra hallederiz hadi geç oldu sende yorgunsundur . İyi dinlen yarın okul var .
April : Neden hatırlatıyorsun ki . O okula adımımı bile atmak istemiyorum :(
Ava : Üzülme her şey geçecek unutulmuştur bile .
April : Bilmem artık yarın göreceğiz .
Ava : Hadi geç sen ben bunları 10 saniyede halledip geliyorum .
April : Tamam .
April yatakların yanına gitti . Pijamalarını alıyordu . Ava da mutfaktaki bulaşıkları toplamıştı . April kıyafetlerini banyoda değiştirdikten sonra Ava'nın yanına geldi . Daha sonra ikisi de dişlerini fırçalayınca yataklarına geçtiler . April kısa sürede uyumuş Ava da birkaç döneleme sonucu uykuya dalabilmişti .
Yarın birkaçı için büyük bir gün idi . Acaba yarın kimleri neler bekliyordu , yarın ne gibi şeyler olacaktı ???
...
Sabah olmuş herkes okul için hazırlanıyordu . Müsabakaların günü belli olmuş ve yepyeni kurallar getirilmişti . Oyuncular müsabakadan bir saat önce kontrol edilecek aynı zamanda da müsabaka alanına seyirci alınmayacaktı . Müsabakalar dijital ekranda izleyicilere , öğrencilere , sunulacak yarışmacılar ve görevliler dışında hiç kimse müsabakaların yapıldığı spor salonuna giremeyecekti . Bu kesinlikle net bir kuraldı . Kuraldan öte yasaktı !
Kızlar giyinip birbirleriyle yurt önlerinde buluştuktan sonra okulun bahçesine yol almışlardı . Kısa sürede okul bahçesine vardıklarında birbirlerinden ayrılıp sınıflarına gittiler . Dersler kısa sürede başlayacaktı . Tek anormal olan şey o gün spor salonunda olan ve April'i izleyen herkesin şuan April'e tip tip bakmasıydı . April'in morali hemen düşmüş olabildiğince oradan uzaklaşmaya çalışmıştı . En yakın arkadaşı Ava'da April'e tip tip bakan öğrencilere laf atmış arkadaşını korumuştu . April uzaklaşırken peşinden koştu . April zaten hızlı bir koşucu değildi . Ava ona yakında yetişmek üzereydi . April yorulunca çantasını fırlatıp kendini yere attı . Yanağından gözyaşları süzülmekteydi . Her zaman rezil olmaktan korkmuştu . Ayrıca fobisi de buna zaten el vermiyordu . Kusursuz olamamaktan korktuğu bir fobisi vardı ve şuan da kendisi gayet de kusurlu biri idi . Herkes ona kınayıcı gözlerle bakınca dayanamamış ve panik atakımsı şeyler olma durumu ihtimali ile kendini dışarı atmıştı .
Cadıların panik atağı insanlarınkinden çok daha farklıydı . Etrafındaki objeleri uçurup kırabilir ve oradaki kişilere de zarar verebilirlerdi . Bu panik atak durumunda güçleri kontrol etmek pek de mümkün bir şey değildi .
Ava gelip April'in yanına çöktü ona destek verirce sarıldı ama bu sadece onu daha da duygusallaştırmıştı . Ava hızla Aprilden ayrılıp '' Hey omzumu ıslatıyorsun , sana yakışıyor mu bu !? '' diyerek onu güçlendirme çabalarına başlamıştı .
Ava : Herkes sana öyle bakabilir ama ne yaşadığını tabi ki de bilmiyorlar .
April : Evet bilmiyorlar .
Ava : Bir korkak gibi görünemezsin ! Kalk ve tüm olanları umursamadığını onlara göster yoksa burada oturup sulu göz olmaya devam mı edeceksin ?
April : Ne yapabilirim ki kusurluyum asla düzelmeyecek . (Hıçkırıkları da devam ediyordu .)
Ava göz devirerek : Olay da bu kızım kalk . Ayağa kalk ! Ayağa kalkıp en baştan başla ve tekrar daha güçlü bir şekilde yeniden yüksel .
April Ava'ya biraz tip tip baktıktan sonra Ava'nın ona uzattığı eli tutarak yerden kalktı . Daha sonra Ava bir peçete ile gözyaşlarını sildi .
Ava : Gel bakalım seni güzelleştirelim olmadı böyle .
Ava çantasında taşıdığı makyaj malzemeleri ile April'e cool bir hava kattı . Daha sonra koluna girerek okul binasına doğru gittiler .
Binaya girdiklerinde yine herkes onlara bakmaktaydı . April kulaklarını gözlerini mecaz anlamda kapadı ve Ava ile sınıflarına doğru yürüdü . İlk ders cadılık tarihi idi . Cadı kökenlerini derste işlediklerinden sonra diğer ders olarak coğrafya dersine girmişlerdi ama Apri'in başka ders planları vardı .
Dersin öğretmeni gelmeden dışarı çıktı ve bahçeye indi bugün güç kontrol dersi alacaktı . Onun için özel bir hoca da vardı . Öğretmenle tanıştıktan sonra Öğretmen uygulamalı olarak ona yapması gereken meditasyonları , nefes alış verişini ve düşünce akışını , akıl boşaltmayı , öğretti . April meditasyona devam ederken bir yandan da etrafa sihirli mor tozlar saçıyordu amacı meditasyona devam ederken sihirli tozların etrafa yayılmasını engellemek , kendi etrafında çevrelemekti . Gayet de ilk ders için iyi gidiyordu . Ta ki o şey olana kadar .
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaüstüler Koleji : Traitor Inside
Fantasy1996 yılında kurulmuş bir sihirli okul . 2018 yılında yapılan yeni düzenlemelerle okul daha fazla öğrenci çekmeye başladı ve müfredat değişikliğine gidildi . Dünyanın dört bir yanından gelen öğrenciler bu okulda sihirlerini öğrenerek geliştirmeye b...