23 : Değişim

14 15 2
                                    

...

April : Heyy ! Neler oluyor?

Ava : Normalde sen beni sürüklerdin ama dayanamadım.

April : Neden bahsediyorsun?

Ava : Neden tuhaf davranıyorsun?

April : Ben mi tuhaf davranıyorum?

Ava : Evet sen! Kolye'nin nasıl tamir olduğunu anlatmadın henüz. Bu yüzden endişeleniyorum.

April : Pekala. Bunu şimdi anlatabilirim. Hala öğrenmek istiyorsan tabi..

Ava : Seni dinliyorum!

April : Aslına bakarsan Jonas olmasaydı yapamazdım. Bana çok yardımı dokundu.

Ava : Yani kolyeyi o melez çocuk mu tamir etti?

April : Hayır. Bana o tanıdığı cadı arkadaşından bir büyü getirdi. Yanından ayrıldığımızda beni az önce hocanın test yaptığı alana götürdü. Orada ritüelleri uyguladım ve gerçekten işe yaradı.

Ava : Vaov. Senin adına sevindim! Yine de sen ona fazla güvenme bence..

April : Nedenmiş o ?

Ava : Pek güvenilecek birine benzemiyor. Her şeyi gizemli!

April : O bana sırrını söyledi ve bana yardım etti. Hatta senin yapamadığını yaptı desek daha doğru olur!!

Ava : Aov.. Onun gibi bir cadı arkadaşım olmadığı için üzgünüm! Bu benim hatam..

Onlar birbirlerine çıkışırken seslerini duyan Rose yanlarına gelmişti.

Rose : Heyy! Neler oluyor? Kavga etmiyorsunuz değil mi!?

Ava : Ah hayır.. Bunun için kavga etmeyeceğiz!

April : Kesinlikle!

İkisi de morali bozulmuş şekilde susmuştu. Kavga etmek istemiyorlardı. Her ne kadar en yakın arkadaş olsalar bile bazen en yakınınla bile bir sorun yaşayabilirsin.. Bu yüzden ikisi de susmuş ve Rose'a bir şey çaktırmak istememişlerdi . Çünkü kolyeyi bilmemesi gerekiyordu..

Rose : Çok güzel.. Şimdi anlatın bakalım! Bu haliniz ne?

Ava : Sadece küçük bir anlaşmazlık. Bizi bilirsin :)

Rose : April sen bir şey söylemeyecek misin?

April : Ne söylememi bekliyorsun?

Rose : Sen iyi misin?

April : Neden iyi olmayayım??

Ava : Sadece biraz agresif hepsi bu!

Rose : İkiniz bana çıkışmayı keser misiniz!? Ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorum sadece.

Rose tam April'e gözleriyle alakalı soru soracakken zil çalmıştı.

Rose : Ahh her neyse..

Rose gitmişti. Ava ile April de kendi sınıflarına gitmişti. Bu teneffüs biraz gerilmişlerdi. Ama asıl oyun daha yeni başlıyor.

...

O gün öyle bitmişti . Herkes , tüm öğrenciler , evlerine dağılmıştı . Ava April'in bu hallerini çözmeye uğraşırken bayağı bir vakit harcıyordu .  Gece olduğunda herkes yatmış Jennie ve Mark ise yine av peşindelerdi . Ormanda güzel bir beslenme için birkaç hayvan avlıyorlardı . Onların geceleri böyle bitmişti . 

April ve Ava odalarında konuşuyorlardı ya da tartışma mı demeli ?

Bu kısa konuşmadan sonra April yanından çekip gitmiş ve yatağına girip uyumuştu . Tabi bu güzel bir uykuya benzemiyordu . Gece saat 2 - 3 civarı büyük bir korku , çığlık , ile uyanmıştı . Besbelli kabus görmüştü . Onun sesini duyan Ava'da uyanmış ve ne kadar kırgın olsa da arkadaşına bakmıştı . 

April nefes nefese idi korktuğu yüzünden anlaşılıyordu . Ava ona su getirdi . April teşekkür ederek suyu bir  dikişte içti ve tekrar Ava'ya döndü okuldaki halinden eser yoktu .

Ava : Ne gördüğünü anlatmak ister misin ?

April : Çok çok korkunçtu hatırlamak bile istemiyorum . 

Ava : Tamam sadece kabusmuş böyle düşün gerçek değildi .

April : Ama gerçek gibiydi . Bir mesaj mıydı yoksa bilinçaltı mıydı anlayamadım .

Ava : Hadi April uyuyalım tekrar kabus görmeyeceğine eminim .

April : Pekala .

April'in gördüğü şey kendisinin simsiyah hali idi . Ona gülüp kahkahalar atıyordu  ve '' Beni içeri aldın ! '' deyip duruyordu .  Daha sonra da son kahkahası ile April uyanmıştı zaten . 

April ve Ava tekrardan yattılar ve April bir daha da kabus görmedi . Sabah ikisi de uyanıp okul için hazırlandı  . Müsabakalara son 2 gün ! April ise seçilmişti .

İkisi de okula girdiler ve derslerinin olduğu yere gittiler . İlk dersleri bedendi bu yüzden giyinip gelmişlerdi . Bu beden dersinde meditasyon yapmakla birlikte cadı bedenini geliştiren egzersizler yapılıyordu . 

April'in Giydiği

Ava'nın giydiği

Derste ilk olarak ısınma egzersizleri yapılmıştı . Daha sonra yorgunluğun üzerinden atılması için meditasyon yapmak için yere matlar sermişler ve oturup meditasyona başlamışlardı ama aralarından bir öğrencinin büyük sorunları vardı . Gözünü her kapatışında gözünün önünde bir şey canlanıyor ve bu onu çok korkutuyordu . Bu kişi tabi ki de April'di ya kabusun etkisinden geçememişti ya da bu bir kabus değil gerçekliği , benliği idi . Gördüğü şey ise kendisinin ta kendisiydi . Olabilir miydi ???

April meditasyon yapmaktan vazgeçip gözlerini açık tutmuştu . Onu gözlerini kapatması için uyaran öğretmenine yapmayacağını söyledi . Öğretmen yapması gerektiğini aksi taktirde düşük not vereceğine ve yapmayacaksa da salonu terk etmesini söylemişti . April'de gülerek '' Tabi ki de büyük zevkle ! '' diyerek salonu terk etmiş ve soyunma odasına girip üstünü değiştirmişti . Ders bitene kadar orada yalnız başına oturmuş ve hiçbir yere de kıpırdamayıp hiçbir şey de yapmamıştı .

Bu yalnız kalma süresi zarfında kendisini , içindeki o şeyi , kabusu herkesin ona tuhaflığını ve Jonas'ı düşünüyordu . Yoksa Jonas'a karşı bir şeyler mi vardı bu kalbinde ?? Asla olmamalıydı , kandırılıyordu .

Bu düşüncelerindeyken bir ses duydu . Etrafa göz gezdirirken bir kahkaha duydu. Daha sonra da konuşma sesi . Fısır fısır sesler geliyordu . Başına bir ağrı saplanınca iki eliyle başını tutmaya başladı . Daha sonra da önünde kötü ikizi gibi bir şey canlanmıştı . Yine rüyasındaki gibi '' Beni içeri aldın ! '' gibisinden şeyler söylüyordu . April dayanamayıp soyunma odasını terk etti ama asla o şeyden kaçamayacaktı !

...

Dersler bitmiş öğle arasına girilmişti . Ava ve April kantine gitmişti ama April tiksinerek gelmedi . Kantinin kokusundan rahatsız olmuş gibiydi . Ava'yı bırakarak dışarı çıktı . Daha sonrada etrafta boş boş gezmeye başladı . En sonunda bir banka oturup öylece durdu . 

Oturarak biraz zaman öldürdükten sonra kalkıp gitmeye karar verdi . Bu sırada da Thomas ile karşılaşmıştı . 

Thomas : April .

April : ? (Başını kaldırıp Thomas'a bakarak)

Thomas April'e bakınca iki şey fark etmişti . Bunların en dikkat çekeni ise gözlerinin değişmiş olan rengi idi . Daha sonra ise boynunda asılı kolye ipi dikkat çekiyordu . Thomas uzanıp kolyeyi tişört altından dışarı çıkarıp görünür kıldı . 

Thomas : Kolyen ?

April : Araştırma yapmaya devam ediyorsan artık gerek yok tamir edildi .

Thomas : Nasıl oldu bu ?

April : Yardım aldım ve bir büyü bulduk . Çok kolay bir ritüel ve bingo kolye yepyeni .

Thomas : Kim yardım etti yine o mu , Jonas mıdır nedir ?

April : Ne yapacaksın Jonas'ı evet oydu !?

Thomas : ...

Thomas bu soruya bir cevap bulamamıştı ve konuyu değiştirmeye karar verdi . 

...

Doğaüstüler Koleji : Traitor InsideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin