39 : Tatilin Sonu

11 13 2
                                    

...

Sabah olmuş ve hafta sonunun ilk günü olan cumartesi günü başlamıştı . Herkes doyasıya okuldan uzaklığını kutlayacağa benziyordu . Ava Rose ile takılmaktaydı . Yanlarına Minanne'de gelmişti ve bu üç cadı birlikte güzelce hafta sonu alışverişi yaptılar . Ava April'i tanıştıkları ilk gün gibi karşılamak istiyordu . 

...

Ava tek kalacağını sanarak tüm odaya eşyalarını yığınca odaya yeni giren April sinirli bir şekilde Ava'ya bakmıştı . Ava ile ilk kavgaları Ava'nın pasaklılığı nedeni ile olmuştu . Daha sonra bu ikili aynı odada zaman geçire geçire en yakın arkadaş olmuşlardı .

Ava'nın planı işte buydu . Bir sürü kıyafet alıp odayı darmaduman etmekti daha sonra April ile arkadaşlıklarını tekrardan hatırlayacaklardı .

...

Tüm kirli kıyafetlerini aldı ve her yere attı. Kirli dediğimiz de bazıları hiç giyilmemiş bazıları da 1-2 kez giyilmişti. 1-2 tanesinde de ketçap lekesi vardı. Evet. Ava insanların yediği o ketçap denen sosun hastasıydı. April eve geldiğinde bakalım bu manzarayı gördüğünde neler diyecekti. Onu çok güzel bir sürpriz bekliyor:D.

...

April : Benim için çok güzel bir 1 hafta oldu. Uzun zamandır bu kadar dinlenmemiştim.

Annesi : Ahh kızım.. ( Annesi duygulanmış ve April 'e sarılmıştı.)

Yine annesi : Bu kadar erken mi gidiyorsun? En azından 1-2 saat daha geç gidemez misin?

April : Ah anne.. Lütfen. Yine geleceğim :)! O zamana kadar kendine dikkat et.

Annesi April' e sarılıp : Seni sevdiğimi unutma. Ve başını da belaya sokma!

April : Söz veremeyeceğim :). Ama endişelenme !

April annesini öpüp onu bekleyen taksiye binmişti. Taksiye binip camı ardına kadar açıp annesine tekrar görüşürüz diyerek gitmişti.

...

~Yolda ~

April telefonundan Ava ya geleceği için haber vermek istemişti.

Arıyor..

Ama Ava telefonu açmamıştı. April endişelenmişti çünkü Ava daima onun telefonlarını açardı. Açamazsa bu demektir ki şarjı bitmiştir. Ama şarjı bittiğinde telefonu kapalı olduğu için ' Aradığınız kişiye şu an ulaşılmıyor' diyordu. Ama April aradığında telefon baya bir çalmıştı. Ava açmayınca April 2. Kez 3.kez hatta 4.kez bile aramıştı. En sonda da açmayınca " Kesin bir şey oldu!" diye endişeye kapılmıştı. Ve bu yüzden taksiye sürekli biraz daha hızlı olmasını gazı fullemesini istemişti. Bu dedikleri kulağa mantıksız gelse de endişelenmekte haklıydı. Ava bu. Her zaman ve her yerde başını belaya sokabilir. En azından güçleri var. Ama bu onu kurtarmayabilirdi her zaman..

April : Lütfen biraz hızlı olur musunuz? Acil!!

...

~Yurt odasında ~

Ava : Vaov. Tam 4 kere aramış :D. Arasam mı acaba? Yok ya böyle daha zevkli. Endişelenmiş olmalı :/. Amaan ilk gün de birbirimize baya bir çıkışmıştık şimdi endişelenir ve üstüne bu evin halini böyle görürse sinirden tepeme atlar heralde :D. Ama yine de arayıp aramamakta kararsızım.

Ava telefonu şarjdayken April'in aramalarına bakıyor ve kendi kendine konuşup April ile tanıştığı ilk günü aklına getiriyordu. En çok da April'in tatilinin iyi geçip geçmediğini ve annesine kara büyü etkisi altında kaldığını anlatıp anlatmadığını merak ediyordu. Eve geldiğinde ( Yurda geri döndüğünde) ondan tüm detayları en ince ayrıntısına kadar sırasıyla istemeyi düşünüyordu. Hatta bunun için kendilerine bir sürü yiyecek almıştı ( Abur-cubur kısaca ).

April yurdun önüne gelmişti. Taksiden inip bagajdan bavulunu alıp yurda giriş yapmıştı. Bir süre durmuş ve yurda giriş kartını göstermek için bavulunun ön bölmesini açmıştı. Kartı göstereceği kişiyi tanıyordu adı Alica olan çok tatlı bir cadı idi bu.

April : Alica! Demek bugün sen varsın ha :)?

Alica gülerek : Bir şeye ihtiyacınız olursa buradayım ;).

April kartını uzatarak : Ava yı gördün mü? Her seferinde beni karşılardı ? Ve telefonlarıma da cevap vermedi.

Alica : Muhtemelen telefonu şarjdadır. Endişelenme!

April gülümseyerek Alica ya el salladı. Ve doğruca odasına çıktı. Kapıyı açtığında onu çok güzel bir manzara bekliyordu.

...

April nihayet odanın önüne vardığında telaşla kapıyı tıkladı. Ava kapıyı duymuş ama bilerek açmamıştı. Bu manzarayı onun kendi gözleriyle görmesini istiyordu. April tekrar tıkladı ama yine kapıyı açan olmamıştı.

April : Kesin bir şey oldu! ( Diyerek çantasından kapının anahtarlarını çıkardı. Kapıyı açtı ve bavulu almadan içeri daldı.

April : Ava! Aman tanrım. Neler olmuş burada!?

Ava mutfaktan gelmişti ve kapıyı duymamış gibi yaparak April'e sakince cevap verdi.

Ava : April! Geri döndün demek :). Tatil nasıldı?

April öfkelenmiş bir şekilde : Neden telefonlarımı açmadın!

Ava : Hangi telefonları :D? ( Diyerek telefonunun yanına, şarj aletinin yanına gitti. Ve aramaları yeni görmüş gibi davranarak April'e cevap verdi. )

Ava : 4 cevapsız arama! Vaov..

April : Hadi tamam. Telefonun şarjdaydı. Peki kapıyı neden açmıyorsun 2 kere üst üste çaldım!

Ava : Duymamışım canım. Büyütme o kadar!

Ava'nın bu umursamaz tavırları April'in sinirlerine dokunuyordu.

April : Büyütme mi!? Sana bir şey oldu diye korktum! Ya başına bir şey gelseydi. En kötü ihtimalleri düşündüm!

Ava : Ve.. İşte buradasın! Hoş ge- ( Ava April'e tam hoş geldin diye sarılacaktı ki etraftaki dağınıklığı gören April onu eliyle durdurup sözünü kesmişti.)

April : Bu evin hali ne BÖYLE!?

Ava : Ahahah. İşe yaradı..

April : Sen neden söz ediyorsun! Her şeyi mahvetmişsin! Her yer darma dağınık! Ya bu kirli çamaşırların burada ne işi var? Ava!! Anlaşılan bana hesap vermek zorunda kalacaksın!

Ava April'e bakıp gülmüştü.

April : Komik olan ne!? Bu dağınıklıkta nasıl yaşadın! Çok merak ediyorum doğrusu.

Ava April'in bavulunu içeri taşıyıp uygun bir yere koymuştu. April yatağının olduğu yere gitmişti ama bir de ne görsün?? Ava her yere yerleşmiş ve onun alanını kaplamıştı bile..

April : Ne yani! 1 hafta gittim ve odaya komple mi yerleştin!?

Ava : Be-( Ava tam bir şey diyecekken sözü yine kesilmişti.)

April : Bu kabul edilemez! Benimle yaşamayı zevdiğini sanıyordum.. Ama şu 1 hafta da gördüm ki hemen yerimi doldurmuşsun bile!? Ahh halbuki sana anlatacaklarım vardı.

Ava : Pekala artık rolü kesebilirim.. :)

April : Ne rolünden bahsediyorsun!?

Ava : İlk tanıştığımız günü hatırlıyor musun? :)

April bir an geçmişe gidip Ava ile ilk tanıştıkları günü hayal etmişti. Ve bu yüzünü güldürmüştü. Ava 'nın yapmaya çalıştığı şeyi anlamıştı. Ve bu içini rahatlatmıştı.

April : Demek sen o yüzden!

Ava : :D

April : Tebrikler. Güzel trolledin beni :).

Daha sonra sarılmışlardı.

April : Ama yine de buraları toparlasak iyi olur :D.

Ava : O iş bende!

Ava sihriyle her yeri toparlamıştı. Daha sonra da April'in bavulunu yerleştirdiler.

Ava : Geri dönmen güzel April:).

...


Doğaüstüler Koleji : Traitor InsideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin