33 : Yüzleşme

11 13 1
                                    

...

Hawk : Bugün bir panayır açılmış buradan yaklaşık 45 dakika uzaklıkta . Eğlence merkezi de tam yanında . Lunapark !

Rose : Aaa ne duruyoruz o zaman hemen gidelim . Size de uyar mı ??

Suga : Bana uyar . Minanne ?

Minanne düşünür gibi yaptı daha sonrada gülümseyerek '' Bana da uyar hadi ne duruyoruz gidelim . '' dedi . Rose gülümseyip '' O zaman vakit kaybetmeyelim . Yolu göster ! '' dedi Hawk'a .

Hawk : Bu taraftan .

Diyerek önden önden yürüdü . Daha sonra bir taksi çevirip bindiler . Taksici onları panayırın önüne kadar götürüp orada bıraktı . Hawk parayı ödeyince panayırın içine girdiler . Etrafta bir sürü kişi vardı ve görünüşe bakılırsa herkes çok eğleniyordu .

...

Hawk : Hadi eğlence kaçıyor .

Hep birlikte eğlenmeye başladılar. Bir o tarafa bir bu tarafa çocuklar giib koşturuyorlardı. Uzun zamandır hiç bu kadar eğlenebileceklerini düşünmemişlerdi.

Rose : Şimdi neye biniyoruz!

Minanne : Hey! Gelsenize.

Suga : Sanırım neye bineceğimizi bulduk :).

Minanne'nin yanına gittiler ve bindiği eğlence aracına bindiler. Eğlenceleri bittiklerinde panayırı gezme kararı aldılar. Biraz etrafta dolaştılar. Harika şeyler vardı. Tabii ki normal insanların yaptıkları şeylerdi, bu yüzden onlara bir kaçı tuhaf geliyordu..

Aradan 1 2 saat geçmişti ve kızlar bir hayli yorgun düşmüştü. Erkeklerden onları yurda bırakmalarını istemişlerdi. Suga ile Hawk da onlara yurda kadar eşlik etmişti. Birbirlerine teşekkür edip vedalaşmışlardı.

...

Sabah olmuştu. April annesi ile kahvaltıyı hazırlıyordu . Bugün büyük gündü. Annesinin sorularına bir bir cevap vermeliydi. Ve ona hiç bir şey belli etmeden.. Biraz zor gözüküyordu. Umarım yapar!

Kahvaltılarını bir güzelce ettikten sonra masayı toparlamışlardı. Böyle diyoruz ama masa toparlamak ya da hazırlamak onların saniyelerini alır sihirle yaptıkları için :D.

April ne kadar geç o kadar iyi kafasında olduğu için annesine sunacak bir bahane arıyordu. Ama nafile! Her şeyi bugün hatta şu an, şimdi anlatmak zorundaydı. Annesi oturmuş April'e bakarken April gözlerini olabildiğince kaçırıyordu. Sanki gözlerini kaçırınca anlatmasına gerek kalmayacakmış gibi.

Annesi April'in gözlerini kaçırdığını fark etmiş ve hemen söze girmişti.

Annesi : Seni dinliyorum April. Umarım başına kötü şeyler gelmemiştir. Çünkü şu haline bakacak olursak bana söylememen gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Yanılıyor muyum?

April : Aov.. Ah şey.. Ben..

Annesi bıkkınlıkla iç çekerek : Pekala. Baştan başlayalım. Önce buraya nasıl geldiğinden başla.

April annesine okulda müsaabaka yapıldığını ve bir neden yüzünden müsaabakaların iptal edildiğini ve 1 haftalık tatil ilan edildiğini söylemişti. Yalan söylemiş sayılmazdı. Sadece detaya inmemişti. En azından kendini böyle teselli ediyordu ..

Annesi : Bu sorunla bir ilgin var mı?

April : .. Bana öyle bakma anne! Ben nereden bilebilirim ki??

Annesi : Öyle olsun. Peki ya bana anlatman gereken tüm her şey bu mu ? En son görüştüğümüzden bu yana aylar geçti. Değişik bir şeyler olmadı mı?

Doğaüstüler Koleji : Traitor InsideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin