20 : Merak

17 14 1
                                    

...

Kısa süre içerisinde April cadıların bölümüne gelebilmişti ve ortalarda Ava'yı aramaya koyulmuştu . Ava Rose ile kantinde gülüşerek bir şeyler içmekle meşgul idi . Yine bu ikili hangi dedikodu kazanını kaynatıp kimi diri diri pişiriyorlardı kim bilir ? ...

April konuşmayı düşünüyordu ama Ava'yı Rose ile görünce vazgeçti ve doğrudan kütüphaneye gitti . Büyük bir araştırma yapmanın zamanı geldi de geçiyordu bile .

Bakalım kitaplarda neler yazıyor , kim haklı ve kim yalan söylüyordu .

...

Rose kızlardan Hawk'la olacağını söyleyerek ayrılmıştı peki ya bu ikili ne yapmaktaydı ???

...

Hawk ikisi için bir kafe ayarlamıştı . Rose ile okulun önünde buluştuklarında doğruca bu 1.5 saatlik öğle arasında o kafeye gitmişlerdi . Rose etrafa bakınırken garson gelmiş ve siparişlerini istemişti . İkisi de istediklerini söyledikten sonra garson yanlarından ayrıldı ve ikili baş başa kaldılar .

Rose : Burası çok güzel Hawk .

Hawk : Senin için buldum burayı . Tam da sevdiğin gibi .

Rose : Çok güzel bir jest teşekkür ederim .

Hawk : Mutlu , huzurlu ve neşeli olman benim için yeter . 

Rose : Yaa . (Hawk'a sarılıp .[Ne kadar uzun kolu varsa artık bir sandalyeden karşı sandalyeye kadar :D ]

Kısa süre içerisinde , bunlar böle konuşmaya devam ederken garsonda siparişlerini getirmişti .

Hawk : E yiyelim o zaman .

Rose : Evet yiyelim .

Hawk ve Rose yemeklerini yemeye başladılar . Yemekleri bitince sütüne bir detaylı söylemişlerdi . Tatlıyı da afiyetle yedikten sonra artık karınları doymuştu . Derslerin başlamasına kalan zaman diliminde de etrafta , sahilde , gezmişlerdi . Daha sonra da derslerin başlamasına 15 - 20 dakika kala da okula geri dönmüşlerdi . Zaten tam da vaktinde gelmişlerdi . Geldiklerinden birkaç dakika sonra zil çalmış ve öğleden sonraki dersler başlamıştı .  

...

Aynı şekilde Minane'de Suga'yı görüp yanına gitmişti peki ya bu ikili ne yapmıştı bu 1.5 saatli karada ?

...

En son Mina Sugadan gelen mesajla kızların yanından ayrılmıştı . Suga'nın ona yazdığı şey ise şuydu . '' Beraber yemek yemeye ne dersin ? '' Daha sonra tekrar bir mesaj '' Daha sonrada takılırız . '' .

Minanne bunu okuyup Suga'ya kabul ettiğini belirten şeyler yazıp masadan kalkmış ve yanına gitmişti . 

Daha sonrasında ise bunlar aynı masaya oturup yemek yemişlerdi .  Yemekleri bitince bahçeye çıkıp biraz dolaştılar . Bir yandan da konuşmayı sürdürmekteydiler . 

Suga : Akşam buluşmaya ne dersin boş musun ?

Minanne : Umm bilemiyorum eğer ödev falan olmazsa tabiki boşum .

Suga : Tamam o zaman haberleşelim .

Minanne : Aynen ben sana haber veririm .

Suga : Tamamdır anlaştık .

Minanne :  Zilin çalmasına ne kadar kaldı ?

Suga saate bakarak : Sanırımm 20 dakika .

Minanne : Hmm daha varmış , gezelim mi ?

Suga : Olur dolaşa dolaşa dersliklere gidene kadar zaten zaman geçer .

Minanne ve Suga kalkıp dersliklere giden uzun yola doğru koyuldular . Dersin başlamasına beş dakika kala Minanne'nin sınıfının önüne gelmişlerdi . Suga ona görüşürüz diyerek el sallayınca (yani elini havada tutuyor .) Minanne'de karşılık verdi ve o da Suga ile vedalaştı . 

Suga gidince ve Minanne'nin gözlerinin önünden kaybolunca Minanne sınıfına anca girebilmişti .

...

Bu sırada April kütüphaneden içeri girmiş ve etrafı kolaçan ediyordu . Kütüphaneni ortasına doğru ilerleyince kütüphanenin dağınık olduğunu fark etti . İçeride üç yardımsever görevli öğrenci bir de kütüphaneden sorumlu bir bayan rafların ve masaların tozunu alıyor bir yandan da kitapları bezle silerek raflara yerleştiriyorlardı . Demek kütüphanenin toz alma , temizlik günü idi . April burada şimdi araştırma yapamayacağını anlayarak kütüphaneden dışarı çıktı ve doğruca sınıfına gitti . Sınıfta Ava sırasında bacak bacak üstüne atmış üstteki bacağını sallarken ve elinde kalem döndürerek oturmaktaydı . Yanına gidip selam verdi ve yanına oturdu . Ava da ona nerede kaldığını , niye bu kadar geciktiğini , Thomas mı yoksa Jonas mı , Jonasla ne işi olduğunu , kolyeden ve cadıdan bir haber olup olmadığını sordukça soruyordu . 

April tam onu susturmuş yavaş yavaş olayları ballandıra ballandıra , tatlandıra tatlandıra anlatacakken zil çalmış ve ders başlamıştı . April üzgünce olumsuzca başını sallayıp önüne döndü ve dersi dinlemeye koyuldu . Dersin ortasında Ava onu dürtüp anlatması için yalvarıyordu . April bir kaçış olmayacağını anlayıp ona döndü ve kısık sesle '' Dersler bitsin yurda gidince sakin kafayla istediğin her şeyi anlatır ve tüm sorularını cevaplarım tamam mı , şimdi izin ver de dersi dinleyelim öğretmen fark edecek ve birazdan yakalanacağız ! ''

Ava oflayarak kabul etti ve dersin kalan dakikalarında April'i bir daha rahatsız etmedi .

...

Dersler bu şekilde geçip gün de bitmişti . Ava ve April doğruca yurtlarına girdiler . Yurda kadar bekleyemeyen Ava April'i yolun ortasında sıkıştırıyor anlatmaya başlaması için onu ikna etmeye çalışıyordu . 

Ava : Artık anlatmaya başlar mısın dayanamıyorum meraktan öleceğim .

April : Yurda kadar sabredebilirsin buna inanıyorum .

Ava : İnanma sakın inanma düşüp bayılacağım az daha meraklatırsan gerçekten bu olacak !

April : Peki peki ufaktan başlayayım en iyisi .

Ava : Oh bee şükür . En sonunda , nihayet , Finally .

April : Yalnız susarsan ...

Ava : Ha evet sustum şuan fermuarlıyım başla sen başla .. BAŞLASANAA ! 

April : A kulağım ne bağırdın sende . Konuşmayacağım işte .

Ava : Ya sen dünyaya beni sinir etmek için mi geldin çatlıyorum burada yalvarıyorum anlat diye şu yaptığına bak .

April gülerek Ava'ya döndü ve bir bakış attı . Ava'da en sonunda yüzünü düzeltip gülümsedi ve şirin versiyonuna ani bir geçiş yaptı .

Ava : Seni dinliyorum canım tatlı best arkadaşım :)

April : Aa bak şu işe yurda gelmişiz ;)

Ava elini alnına vururken April'de hızlı hızlı adımlıyordu . Kısa süre içerisinde ya da en sonunda olacak , yurda gelmişlerdi . Ava April'in üzerini bile değişmesine izin vermiyordu .  April banyoya gidiyor o da arkasından gidiyordu . April ellerini ve yüzlerini yıkarken bir yandan da Ava'ya olayları anlatmak için büyük bir çaba sarf ediyordu . 

İşleri bitince artık gönül rahatlığı ile rahat rahat konuşabilirlerdi . Rahat bir yere geçip oturdular ve konuşma başladı . 

Ava : Evet anlat bakalım sana sırayla soracağım ve sen de sıra ile sorudan kaçmadan cevap vereceksin .

April : Pekala anlaştık .

Ava : İlk soruya hazır mısın ?

April : Evett . Hadi acele et daha ödevler var .

Ava : Ödevler bir yere kaçmıyor ya azıcık konuşalım işte ne olacak .

April : Pekala sor sorunu .

Ava : İşte başlıyoruzz ... Söyle bakalım Aprill ...

...

Doğaüstüler Koleji : Traitor InsideHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin