Jungkook=Burda bir tane restaurant varmış seni akşam yemeğine çıkartıcam
Eun=Gerek yok
Jungkook=Var!...Senin için kıyafet hazırlattım akşam gideriz tamam
Eun=Hm hm
Jungkook=Benim bir işim var akşam seni alıcam kaçmazsın umarım
Eun=Bir yere gitmicem sen gidebilirsin
Jungkook=Güveniyorum sana
Dedi ve gitti kaçamazdım zaten en son ondan kaçtığımda ona geri dönmüştüm şimdi niye kaçayım ki? Moralim çok bozuktu annemin ölümü canımı acıtıyordu ama zamanla alışıyordum.Hayatta kimsen kalmadı sadece bana değer veren birisi vardı aslında bu güzel bir şey,seni sevenin olması ya da seni önemsemesi ama Jungkook bana zarar da veriyordu gözü döndüğü zaman hiç bir şeyi görmüyordu o yüzden onu bu yüzden istemiyorum yoksa isterdim çünkü sevdiği için her şeyi yapıyordu ona zarar gelmesini istemiyordu ve ayrıca yakışıklı da yüzü çok güzel dudakları da öyle yumuşak ve... Umarımda da değil aslında sadece bugün attan düştüğümüzde dudaklarımız birbirine değdi ve beni öptü ilk defa beni öpmüştü önceki girdiğimiz ilişkide beni hiç öpmemişti sadece vücudumda ki işini halletmişti. Bunları düşünmek istemiyordum uyumak istiyordum bugün oldukça yorucu bir gündü zaten dinlenmeye ihtiyacım vardı.
Akşam
Kapının tıklanmasıyla uyandım ve kapıyı açtım birisi elinde gamboç ve kutular vardı ve bana verdi
Eun=Bu ne?
?=Jungkook bey size bunu getirmemi söyledi
Eun=Peki
Gamboç ve kutuları aldığımda kapıyı kapattım ve içini açtım güzel bir elbise vardı. Evettt... Bugün beni Jungkook yemeğe çıkartıcaktı şimdi hatırlatmıştım ama hiç gitmek istemiyordum sadece uzanıp yatmak istiyorum ama annemin ölümü beni bayağa yıkmıştı o yüzden biraz toparlanmam lazım sürekli günlerimi üzülerek geçiremezdim.

Elbiseyi giydim çok güzeldi her zaman böyle güzel şık giyinmek istemiştim ve şimdi de bu hayalim olmuştu ama hiç mutsuz olacağımı düşünmemiştim. Çıkmadan önce son bir kez kendime baktım gözüm köprücük kemiğim in alt kısmındaki JJK Yazısına takıldı vücudumda onu adını taşımak?Ne kadar iyi olabilirdi ki?
Hızlıca otelden çıktım ama küçük bir şık oteldi her yer yeşillikti ve şimdi akşam olunca kenardaki ışıklar yanıyordu ve buda ortamın çok güzel gözükmesine sebep oluyordu. Bazı mutlu çiftler ailesiyle yürüyordu bazıları çardaklar da oturup güzelce sohbet ediyorlardı herkes çok mutluydu...Bende mutlu olmak istiyorum. İnsanların mutlu olduğunu görmek beni kıskandırıyor du bende onlar gibi mutlu olmak istiyordum çok mu şey istiyorum? Kendimi üzüp bunları düşünmemek zorundayım o yüzden ilerledim.Kenarda Jungkook'un arabası vardı hızlıca gidip arabaya bindim. Jungkook'a bakmıyordum sadece bindiğimde göz ucuyla ona baktım oda güzel giyinmişti,kenardan kemeri alıp taktım ama hala gitmiyorduk o yüzden Jungkook'a baktım bana bakıyordu bende ona "ne bakıyorsun" bakışı attım.
Jungkook=Çok güzelsin
Eun=Gidicek miyiz
Jungkook=Gidicez
Diyip arabayı Sürdü arada sırada bana bacaklarıma bakıyordu ama ben sadece camdan dışarı bakıyordum.
Mekana geldiğimizde güzel bir yerdi Jungkook arabadan indi tam benim kapımı açacağı sırada ben kendim açıp indim oda gözlerini devirdi. Mekana girdik ve asansöre bindik kata geldiğimizde ışıklar kapalıydı hiç bir şey gözükmüyordu bende Jungkook'un elini tuttum
Eun=Jungkook ışıklar niye kapalı?
Jungkook elini çekti ve elleriyle gözlerimi kapattı korkmuştum ne yapacaktı bana?
Arkamdan ilerleyince bende ilerdim konuşmaya korkuyordum. Gözlerimi açtığımda mumlar vardı ve süslenmiş bir masa ışıklar açılınca Jungkook'un arkadaşlarıda buradaydı Jimin'in elinde bir pasta vardı bana geliyordu ve bir yandan herkes bağırıp alkışlıyorlardı
Herkes=İyiki doğdun Eun
Jimin yanıma geldiğinde ben hala şok un etkisinden geçemedim
Jimin=İyiki doğdun Eun
Eun=Ee şey ben-
Cümlemi tamamlayamadan ağlamaya başladım ilk defa böyle bir doğum günüm oluyordu ve ben unutmuştum diyecek hiç bir şey bulamıyordum
Jungkook=Eun niye ağlıyorsun
Eun=Şey ben duygulandım biraz teşekkür ederim
Jimin=Hadi üflesene
Eun=Ahh peki
Üfleyeceğim sırada Jungkook konuştu
Jungkook=Dur önce bir dilek dile
Jin=Şu pastayı üfleyip kesicek misiniz artık?
Suga=Pastayı kesmeden Jungkook seni kesicek
Jungkook=Sussanıza!!!...Eun sen dileğini tut
Böyle şeylere inananan biri değilim ama yinede buna hakkım vardı gözlerimi kapattım ve mutlu olmayı diledim...Ve pastayı üfledim herkes alkışlayınca gülümsedim.Elime bir bıçak alıp pastadan bir dilim kestim sonra masaya oturmuştuk bu kat sadece bizim için rezerve edilmişti hiç kimse yoktu. Masaya oturduğumuz da Jin hemen pastayı alıp kendisine kestikten sonra yemeğe başladı bu haline gülmüştük sadece Tae gülmüyordu ona bakınca korkuyordum ama bakmamaya çalışıyordum aslında Jungkook'un,Tae dışındaki arkadaşları da iyi birisine benziyor yani ne kadar mafya olsalarda oturup eğlenebilecek insanlar bence.
Pastaları yedikten sonra sıra hediyelere geldi
Jimin=Oyuncak ayı
Jin=Madlen çikolata
Namjoon=Kitap
Suga=Bir çerçevenin içinde fotoğrafım
J-hope=Kıyafet
Daha sonra Tae yanıma geldi ve sadece bana siyah bir gül verdi neden böyle bir şey veridiğini anlamadım yani gül vermesi sorun değil ama siyah ne alaka ? Daha sonra Jungkook geldi ve bana ayakkabı almıştı.Hediyeler güzeldi çok beğenmiştim en güzel günüm olabilirdi bu gün...