Kurabiye ve Gazete

345 20 85
                                    

Geçen bölümde minnak bir değişiklik yaptım, Aurolein ile Axel aynı yaşta. Yani ikisi de dörde gidiyorlar, Viridian ve Marcus ise altıncı sınıflar.

Umarım beğenirsiniz bölümü, bölüm hakkındaki fikirlerinizi bekliyorum!

İyi okumalarr!!


Kahvaltı her zamanki gibi sakindi, taa ki baykuşlar sayısız mektupla içeri uçana kadar.

James havada uçan baykuşunu görünce hala Emmeline'e yazmadığını hatırladı. Gelen baykuşun onun isyan içerikli mektubunu taşıdığını düşünürken tabağına düşen gazete onu önce şaşırttı sonra güldürdü.

Hemen ilk sayfanın üst taraflarında onların fotoğrafı vardı, partiden çekilen fotoğraflarından. Kim, ne zaman çekmişti bilmiyordu ama tam yılbaşı için Emmeline'i öptüğü anda yakalanmışlardı.

Fotoğrafı istemsizce birkaç kere izledi, Emmeline'in gülümsemesi onu da güldürmüştü. Sonra gazeteyi kaldırıp kahvaltısına devam edecekken gazetenin arkasındaki mektubu gördü.

James Potter,
Godric's Hollow

Mektubu açtı. El yazısını tanıyordu, emlakçınındı. Ev için alıcılar vardı ve emlakçı onun da gelmesini istiyordu. Önce saatine sonra cebinden çıkarttığı programına baktı, uçuş profesörü olmanın getirdiği en mükemmel şey ders sayısının az olmasıydı ve şansına bugün, boştu! Apar topar kalktı, büyük salonun kapısına ilerledi, önce eve uğrayıp sonra Em'e sürpriz yapmayı planlarken aklına Viridian geldi. Arkasını dönüp Hufflepuff masasına bakındı, Viridian yoktu ama hemen yanındaki masada Axel vardı.

Hızla masaya yürüdü. "Bay Castleton?" Axel James gelmeden önce gülüyordu, bir anda sustu. Oldukça yavaş bir şekilde arkasını döndü, ağzı yarısına kadar açıktı ve göğsüne bakılırsa nefes almıyordu.

"Ben mi?" İşaret parmağını kendine uzatıp sordu. "Viridian'ı görürsen ona cezayı yarın yapacağımızı söyler misin?" Axel sadece başını aşağı yukarı salladı, James gülümsedi.

"İyi günler Axel." Axel'in yarım açık ağzı tabana düşerken James yanlarından ayrıldı.

"Axel?" Sınıf arkadaşlarından biri onu hafifçe sarstı. "İyi misin?" Axel hala kapıya bakıyordu, bir anda arkadaşlarına döndü.

"JAMES POTTER ADIMI BİLİYOR!"

"Ax, hocam-"

"JAMES-LANET-POTTER ADIMI BİLİYOR!" Yanındaki arkadaşına dönüp onu yakalarından tuttu. "Adımı biliyor Stev, RESMEN ADIMI BİLİYOR." Steve parmaklarını kulaklarına kapattı.

"Tüm binayı rezil ettin Ax." Axel arkadaşının yakasını bırakıp yerine oturdu, öylesine heyecanlı ve mutluydu ki elleri titriyordu. "Sence umrumda mı Stev, James Potter adımı biliyor." Steve'in ikizi Stephanie, uzanıp Axel'in dalmış bakışlarını kendine toplamak için el salladı. Axel ona dönünce işaret parmağını şakaklarına götürdü.

"Hey, zeka küpü, James Potter profesör, öğrencilerinin adını biliyor tabii ki."

"Odadaki en akıllı kişi gibi davranmayı bırakabilirsin Steph, bırak neye seviniyorsa sevinsin işte." Başka bir kız araya atlamıştı, Stephanie bu kıza göz devirdi. "Bir şeye burnunu sokmasan ölürsün dimi Meda, ölürsün."

"Aynısını ben de sana diyorum da işte..." Kızlar farklı bir konudan atışmaya dalarken Axel kimseyi umursamayacak kadar sevinç doluydu.

James Potter onu biliyordu. JAMES POTTER ONU TANIYORDU!

Çapulcular: Geri DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin