Çapulcular: Geri Dönüş

Kazak ve Ceza

Ben🤝Sürekli mitoloji referansları yapmak

Bazı şiplere şarkı buldum,

Bana Öyle Bakma (fazla orijinal) - Marcus ve Aureolin :)

Talk Too Much - Viridian ve Natalie

I Wanna Be Your Slave - Peter ve Betty

Jily için çok şarkım var onları ayrı bölüm yapmam gerekir🤩

Bu bölümde Lily ve Çapulcular'dan doğrudan bir sahne var, sahnede normalde farklı bir olay da dönüyor ama önemli olan o değil önemli olan Jily🤝

İyi okumalar!

Bir Cuma günüydü. Öğrenciler, haftasonuna gelmiş olmanın neşesiyle adeta yerlerinde zıplayacaklarken kürsüde, bu zıplamalara homurdanan geceden kalma bir Profesör Potter vardı.

"Sen salaksın, sana dedim ki içme o kadar!" Remus inatla James'in kulağına bağırırken James bir mırıltıdan yüksek olmayan sesiyle ona çok sesli konuşmaması için yalvarıyordu.

Bugün evren, James'e inat işlediği için de açık pencelerden çığırarak içeri giren baykuşların attığı gazete, kafasına düşmüştü. James homurdanırken Lily gülerek gazeteyi eline aldı.

Ana sayfada Marlene ve takımını görünce heyecanla açtı. James kafasını zar zor kaldırmıştı, güneş ışıkları gözlerini acıttığı için kısarak baktı gazeteye.

Lily başlığı görünce güldü.

"McKinnon Potter'a gözleri kıçındaymış gibi uçuyor' dedi'" Lily gülerken James gazeteyi onun elinden çekti, sonra geri uzattı.

"Şunu okusana beynim zonkluyor." Lily gülmesini bastırmaya çalışarak okumaya başladı.

" Röportajı yapan soruyor; Magpie'lara karşı olan final maçı için heyecanlı mısınız Bayan McKinnon? Marlene cevaplıyor. 'Montrose Magpie'lar en güçlü takımlardan biri, güçlülere karşı oynamak her zaman heyecanlıdır. Eğer o kolsuz Potter da maçta olabilseydi kazanmak on katı kadar daha zevkli olacaktı.'" James gözlerini devirince Lily ve Remus iyice güldüler.

James Marlene'nin ne yaptığını biliyordu. Zamanında o da az hakaret etmemişti Marlene'e, bir espriydi aralarında.

"Başlığı da kendi söylemiş, bir de demiş ki ; 'James ne demek olduğunu anlar, merak etmeyin.'"

"Klasik McKinnon. Benim önüme gazeteci de gelmiyor ki cevap versem." Remus onun sırtını sıvazlamak için önce sertçe vurdu. James acıyla inlerken Lily güldü.

"Ee ne demişler, akademi zor iş kardeşim."

Lily gazetenin devamını okuyacakken Dumbledore kürsüye çıkmıştı. Normalde kahvaltıda konuşma yapmak adeti olmadığından, herkesin dikkati ona dönmüştü.

Yine de sessizlik sağlayabilmek adına asasını kürsüye birkaç kere vurmuştu. Şimdi yüzlerce göz, pür dikkat onu izliyordu.

"İki gün önce, okulda yaşanan tatsızlığın faillerini bulduk. Artık tüm gönlümle söyleyebilirim ki hiçbir öğrenci böyle çirkin bir durumda bir daha bulunmayacak. Afiyet olsun." Konuşmadan önce okul dedikodularıyla dolu büyük salon, şimdi bu gizli faillerin kim olduğunun tartışmalarıyla yankılanıyordu.

Natalie, masada bakındı. Ethan'a göremeyince normalde konuşmamaya söz verdiği Viridian'a döndü.

"Ethan nerede?" Viridian, Natalie'nin onunla konuştuğu idrak edememişti. "Ne?"