Bir Misafir ve Dört Yıl On Ay 2: Hamile

301 16 37
                                    


Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar.

Bölüm sonunda kitap/bölüm ile alakalı düşüncelerinizi yazmayı ve yıldızlamayı unutmayınız efendim,

Şimdi bölüm

Bir önceki bölümün hemen devamı şeklindedir.

"Severus," Lily dükkanın kapısında Severus'u tuttu. O sırada Mary, tezgahtaki Ella'nın yanındaydı ve ikiliyi duyabiliyordu.

"Sen de bizimle yemek yesene." Mary, fark etmeden nefesini tuttu.

Severus gülümsedi. "Sen seninkiler ile kal Lily, zaten bayağıdır görüşmüyorsunuz değil mi? Benim de dönmem gereken bir iksirim var hem, patronum bekler."

"Ne yapıyorsunuz?"

"Bilmem, onun tariflerinden birini deniyoruz. Bakalım artık." Lily gülümsedi. Vedalaşmak adına sarıldılar ve Lily onu bırakmadan bir kez daha teşekkür etti.

"Sağol Severus, kusura bakma hem. Bilseydim başka güne ayarlardık."

"Önemli değil Lil's, görüşürüz."

"Görüşürüz Sev." Severus dükkandan ayrılırken Mary derin bir nefes aldı. Tüm gece Severus ile aynı yerde bulunmayı kaldıramazdı.

"Mary? Gelsene." Lily ona seslendi, Mary arkadaşının koluna girip diğerlerinin oturduğu masaya geçti.

_______________________________

"Afiyet olsun gençler!" Ella, James ve Emmeline'in önüne tabağı bıraktı. James gülümseyerek Ella'ya döndü.

"Ellerine sağlık Ella, mükemmel görünüyorlar." Ella gülümsedi. "Afiyet olsun James."

James önündeki hamburgere girişirken Emmeline güldü. "Öyle güzel yiyorsun ki insan acıkıyor." James gözüyle Emmeline'nin önünde duran hamburgeri işaret etti.

"Dene, sen de benim gibi yemezsen benim de adım James Potter değil." Emmeline hamburgeri eline aldı.

"Vay be, 'James Potter'lıktan vazgeçiyorsan iş ciddi." Emmeline hamburgerden kocaman bir ısırık alırken James güldü.

"Eğer bu iştah benim yüzümdense bundan sonra hep beraber yemek yiyelim." Emmeline gülerken James kızın yanağına bulaşan ketçabı sildi. Emmeline gülerken James suratında yarım bir gülümseme, gözlerinde neşeli bir parıltıyla geri yaslandı. Karşısındaki siyah saçlı, açık tenli kızı seyre daldı.

Emmeline'nin göze çarpan bir güzelliği vardı, kendininkine benzer gözleri, gözünün altında minik bir beni vardı ama James'in favorisi, gülümsemesiydi.

"James?" Emmeline'nin sesiyle daha da gülümsedi. "Evet?"

"Daldın."

"Hı hı." Emmeline yarı açık ağızla onu izleyen sevgilisine güldü. "Oldukça şapşal duruyorsun."

"Sen de oldukça güzel." Emmeline gülümsedi. "Karşımda oturmasaydın şu an seni öpebilirdim." James yerinden kalkıp masanın üzerinden uzandı ve Emmeline'i öptü.

"Ben bahane tanımam Bayan Vance." Emmeline hafif pembe yanaklarını peçetesinin ardına saklarken James güldü ama onun gülüşünü bastıran bir kahkaha korosuyla dikkati, küçük dükkanın diğer tarafındaki masaya kaydı.

Tüm arkadaşları gülüyordu, Dorcas'ı gördüğünde çarpılmış gibi duran Remus bile.

"Ee profesör, okul nasıl gidiyor?" Emmeline sordu ama James duymadı.

Çapulcular: Geri DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin