Final
Bazen biz bitti dediğimizde başlar her şey...
Bu gün Hilal'in doğum günüydü. O günden sonra hafta sonu girmişti araya ve biz o sırada Eren ile hiç konuşmadık.
Zaten onun başka birini sevdiğini bildiğim için ben de ondan uzak durmaya karar verdim.
Bu gün de Hilal'e sürpriz yapmak için buluşmuştuk. Aras, ben, Eren ve bazı sınıf arkadaşlarımız. Yabancı kimse yoktu o yüzden herkes rahat bir şekilde kendi havasında takılıyordu.
Eren ve arkadaşı köşede süsleri ayarlıyordu ben balonları şişiriyordum Aras da asıyordu. Diğerleri de atıştırmalık ve diğer şeylerle ilgileniyorlardı.
Partiyi Hilal'lerin evinde yapacaktık annesi ona sürpriz yapacağımızı bildiği için alışverişe çıkarmıştı Hilal'i bizden işkillenmesin diye.
Sonuç olarak üç saattir nefesimin yetmediği bir balonu şişirmeye çalışıyordum. Arada Aras sızlansa da ne kadar vahim bir durumdaysam artık o bişe bir şey demiyordu. Az önce Eren'in yanına gelen kıza kaydı gözlerim. Ne konuşuyorlardı öyle hararetli hararetli?
Acaba o kız mı sevdiği?
Olabilir sonuçta.
Aman bana ne? Ben artık kendi işime bakacağım zaten.
Evet bir de öyle bir karar almıştım kendi çapımda. Asla benim çevremi geçmeyen bir karar.
"Yedin resmen... kızı. Gözlerinle. Yedin." Arasın koluna bir çimdik atıp bir yandan balonu şişirmeye çalışırken diğer yandan da onları dikizliyordum.
Eren beyimiz de maşallah ağzı kulaklarında bu gün apayrı bir neşeli. Gören düğünü var sanacak.
Gelini kim olurdu acaba?
Yok ben cidden iyi değilim.
"Kızım çeksene o şirret gözlerini kızın üstünden"
Bir çimdik daha attım Aras'ın koluna ama bu kez döndürdüm de etini.
O acıyla bağırınca herkes dönüp bize baktığı için ölümcül bakışlarımı Aras'ın üzerinde sabitledim.
Kolunu çekip bana yumruk sıktıktan sonra arkasını dönüp gidince tam ben de arkamı dönmüştüm ki Eren'in bana bakıp gülen yüzüyle karşılaşınca bir an duraksayıp ben de Aras'ın arkasından gittim.
Hah! Çok komik. Onun yüzünden biricik kuzenimin kalbini kırdım ve şimdi gidip tamir etmem gerek.
Aras mutfakta tıkınırken arkadan onu korkutmak için yaklaştım ve Bö! Yaptım ama oralı olmayınca yanına gidip tezgaha yaslandım.
"Canın çok acıdı mı?"
Bir şey demedi.
"Ama onları öyle görünce sinirlerim bozuldu ne yapayım. Aras neden bu kuzenine zor günlerinde yardımcı olmuyorsun?"
Omuz silkti
"Hem hatırlatırım ama sen küçükken sevdiğin kızı kıskandırmak için beni kullanmıştın. Üstelik ne yaparak? Saçımı çekerek!"
Hafif gülümser gibi oldu ama farkındaydım kendini zor tuttuğunu "Hem o nasıl taktiktir Aras ya! Bir kız hiç bir diğerinin saçını çekerek kıskandırılır mı?"
Hızla bana döndü "Ne biliyim kızım ben on yaşında mıydım neydim o zamanlar."
İkimiz de gülünce bunu fırsat bilip küçük parmağımı uzattım "kuzen miyiz?"
O da küçük parmağıyla benimkini tuttu "her zaman"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğruluk Cesaret (Texting)✔
Short Story- bunu yaptığıma inanamıyorum ama bir yola girdik bir kere -sen kimsin? -seni seven biri... Not: öylesine yazılmıştır. Bol miktarda klişe içerir