Öncelikle ilk olan bu hikayemi oy verip okuduğunuz için teşekkür ederim. :* Şimdi. Size yep yeni bölümle tanlştırıcam. Medyaya koyduğum "Nalan-Affedemem" şarkısını bu bölüm için ayarladım. Bu şarıyı hikayeyi okumaya başladığınız da çalışdırın. İyo okumalar.
Yeşim
Uzun ve sessiz arabada ilerloyoduk. Yanımda o adam vardı. Nerdeyse ailemin katili olacak adam. Ona bakdıkdan sonra yüzümü cama doğru çevirip düşünmeye başladım. Hayatımı. Ailemi. Her şeyi. Ailem. Ahh. Şimdiden onları özlemeye başladım. Acaba onlar beni özlüyorlarmıdır? Tabiki de özlüyorlardır. En çokda annem. Şimdi delice ağlayarak beni neden bu hayattan bu adamdan koruyamadığı için kendini suçluyodur. Ahhh. Anne. Benim madum tatlı annem. Sen nerden bile bilirdinki başıma gelecekleri. Korkuyosundur şimdi sen benim için. Bende korkuyorum anne. Ama kendim için diyil. Yaptığım her hangi hatadan dolayı size zarar gelmesinden. Ama anne sana spz veriyorum. Yaşadığım sürece bu adama asla ama asla boyun eymicem. Sana tüm benliyimle spz veriyorum. Arabanın durmasıyla düşüncelerimden ayrıldım. Camdan dışarıya bakdığımda büyük bir evin karşısında durmuştuk. Alay edercesine gülümsedim ve "yeni hayatındakı yeni hapisaneye hoş geldin Yeşim" diyerek mırıldandım. Sinan söylediklerimi duymuş olacak ki inmeye hazırlanırken durdu. Bana döndü. "Burası hapisane diyil ufaklık. Tabi ki isteklerimi ve dediklerimi yaptığın sürece. Ama sürekli hata yaparak beni kızdırırsan. İnan bana burayı işgencelerle dolu zindana çeviririm. Emin ol! " Diyerek arabadan indi ve eve doğru yürümeye başladı. Ben şok halde arabada dediklerini düşünürken o çoktan eve yaklaşmıştı. Sonra bende hızla arabadan inerek ardından seslendim " heyy. Sinan Karabulut. En korkunç ve en acımasız mafya. İsteklerin ve dediklerin umrumda bile diyil. Sana asla boyun eymicem. Zaten senin yanında kaldığım her saniye benim için işgencelerle dolu bir hayat olacak. Senden korkmuyorum. Sende buna emin ola bilirsin. " Bir an bunları ben mi söyledim diye şaşırmışdım. Çünki bu zamana kadar hiç kimseye sesimi yükseltmemişdim. İlk defa birine bu kadar çok bağrıyordum. Galiba ilklerimi yaşayacakdım bu adamın yanında. Neyse. Ben bunaları düşünürken o yanıma yakıaşmışdı. Tam da karşımda. Gözleri gpzlürime kitli şekilde duruyordu. Sonra "Biliyomusun ufaklık söylediklerinin hepsi boş laf. Ağzından çıkan hiç bir kelime gerçekleşmicek. Ve sen emin ol bu saatden sonra dediklerine çok pişmam olucaksın. " Bu sözler benim ürkmeme sebep oldu. Sonra hızla arkasını dönüp gitmeye başladı.
Sinan
Ahh be ufaklık neden bu kadar çok inat ediyosunki? Acaba beni sana balayağan bu haraketlerinmi? Off kendine gel Sinan. Neler saçmalıyosun? Şimdi sadece kıza odaklan ve vereceğin cezayı düşün. Düşünmeye başlamışdım Acaba ona nasıl bir ceza vere bilirim diye. Aklıma gelen bir fikirle sinsice gülümsedim. İşte buldum. Ona en çok yakışan cezayı buldum. Ahh Yeşim ahh cezan çok büyük olucak!