SPECTACULAR ~1 /PJM/

■12■

İyi okumalar~💜

Revirin kapısının önünde beklerken içeriden Jungkook'un çıkmasıyla onu durdurdum.

Vn: O iyi mi?

Jk: Sen şaka mısın? İlk önce dövüp sonra da üzgünmüş gibi davranman nasıl bir ironi?

Vn: Ben üzgünüm gerçekten. Beni öpmeseydi yapmazdım.

Jk: Kendini böyle mi avutuyorsun?

Gidecekken ellerimi göğsüne koyarak onu durdurmuştum.

Vn: B-ben daha önce kimseyle öpüşmedim.

Jk: Bunu bana niye açıklıyorsun?

Bilmiyorum ama ona kendimi açıklama gereği duyuyordum.

Vn: Jimin bunu iki kez yaptı. Ben aşık olmadığım bir adamı öpmek istemiyorum.

Jk: Yani? Bu onu tekmeleyeceğin anlamına mı geliyor?

Vn: Hayır. Bana nasıl baktığının farkındayım. Sürtükmüşüm gibi davranıyor.

Jk: Anlıyorum ama bu böyle devam etmez. Konuşup aranızı düzeltmeniz gerekiyor.

Başımla onu onayladım.

Vn: Düzelteceğime emin olabilirsin.

Tabi ki de o kadar salak değildim. Jungkook iyi hoş bir çocuktu ama Jimin'in yaptıklarını görmezlikten gelemezdim.

Vn: Şimdi içeriye gireceğim ve barış konuşması yapacağım.

Gülümsemiş ve elini başımın üstüne koyup hafifçe saçlarımı okşamıştı.

Jk: Aferin uslu kız.

Ne tarafa düşüyoruz? Eridim burada.

Kalbimin hızlanıp midemin sıkıştığını hissetmiştim.

Yanımdan giderken ben hala hayranlıkla onu izliyordum.

Jm: Öhö öhöm.

Jimin'in sesiyle açık olan kapıyı fark ettim.

Ben girerken Taehyung da yandan bir gülüş atıp yanağımdan makas alarak çıkmıştı.

Yanına gidip sandalyeye oturdum.

Vn: Sen bizi mi dinliyordun?

Jm: Sen Jungkook'tan mı hoşlanıyorsun?

Hoşlanmıyordum.  Hoşlansam bile ona söylemezdim. Ama aklıma gelen şeyle gülümsedim.

Vn: Yani hoşlanma demeyelim ama beğeniyorum.

Neden çene kasını sıkmıştı. Yanlış bir şey mi söylemiştim acaba?

Vn: O yüzden sana öyle davrandım. Ben seni arkadaş gibi görmek istiyorum.

Histerik bir gülüş atmıştı.

Jm: Bir fakirle bir zengin arkadaş olamaz. Çık bu hayal dünyandan.

Sıkıntılı bir nefes verdim.

Vn: Senden özür diliyorum. Tüm yaptıklarım için.

Jm: Sonunda anlayabildin hatalı olduğunu. Nezaret sana yaramış.

Gönül diyor bir tane daha çak suratına şunun.

Vn: Bak ne diyecem. Bugün seni bir yere götüreyim. Hem içeriz hem de barışmamızı kutlarız. Gelmek ister misin?

Nolur evet de nolur evet de.

Jm: Hesabı karşılayacak kadar paran varsa neden olmasın?

Cimri sarı kafa. Para içinde yüzüyordu ama bana hesap ödetmeye kalkıyordu.