Kemikli, ince uzun eli yavaştan sertleşmeye başlayan penisime kaydığında titrek bir nefes verip başımı geriye attım. Dudaklarımızın ayrılması Çağrı'nın hoşuna gitmemiş olacak ki üzerime doğru eğilip dudakalrıma tekrar kapanmıştı. Doyumsuz tavırları oldukça baştan çıkarıcı. Bacaklarını iki yana atmış kucağıma bir kedi gibi oturmuştu. Bir yay gibi gerdiği ince beli bol tişörtünden belli olmasada elimi içeri yolladığımda çok net hissetmiştim.
Onun çelimsiz bedeninde, benimkine göre bir kaç ton daha açık teninde iri ve kemikli esmer ellerim dolaşıyor ve bunu hayal etmek aklımı başımdan almaya yetiyordu. Sanırım birbirine temas eden heryerimiz alev alev yanıyor. En azından ben öyle hissediyorum. Tenim yavaştan nemlenmeye başaldığında sadece hap ve sertleşen penisimin etkisinden terliyor gibi hissetmediğimi anlamıştım. Bedenim ciddi anlamda onun için ateşler içindeydi. Elimi kalçalarına indirip hafif hafif sıkmaya başladığımda kasıklarıma sürtünmeye başlamıştı.
"Siktir!"
Boynumu yalarken ağzımdan istemsiz dökülen küfürle beraber sırıtarak sessizce hırlamıştı. Bu beni daha da baştan çıkarırken ayağa kalkıp odama ilerlemeye başladım. Bacaklarını belime sardığında onun boynunu emmekle meşguldüm. Oysa başını geriye atmış saçlarıma daldırdığı ellerini hareket ettiriyordu. Onu narince yatağıma bıraktığımda hızla tişörtümü çıkarmaya başladığımda onun da tişörtünü çıkarmaya çalıştığını gördüm. Belli belirsiz karın kaslarım ortaya çıkmış tenim odamın loş gece lambasının renklerini yansıtıyordu. Karşımdaki çocuğa baktığımdaysa Barış'ın bir ton esmerini görmüştüm. Parlayan teni pasif olduğunu anlatmaya yetiyordu. Kası yoktu ama göbeği de yoktu oldukça zayıftı. Eğilip dizimin birini yatağa yasladığımda ellerimi başının iki yanına yerleştirmiştim. Tek hamlede düğmelerini açmaya uğraştığı pantolonunu indirdiğimde başını tekrar yatağa koydu. Beni izliyordu. Öleceğim... Kasıklarına ıslak nemli bir öpücük bıraktığımda belli belirsiz kasılıp inlemişti mimiğini oynatmadan. Gri eşofmanımı çıkarıp tekrar aynı pozisyonu aldığımda göğüsümden iterek pozisyon değişikliği yapıp tam tersi bir hal almamızı sağlamıştı. Kasıklarımdan karnıma kadar diliyle bir yol çizdi, odanın esintisi ıslanan yerleri üşütüyordu.
"Çıkar!"
Sabırsızlıktan emrivaki konuşmaya başlamıştım. O boxerını çıkartmaya çabalarken ben aletimi çıkarıp aceleyle elime tükürmüş ve çekiyordum. Çağrı duraksadığında ben de durup onu izlemeye başladım neler olduğunu kestirmeye çalışırken.
"Şey... büyükmüş."
Sırıtarak dilimi dişlerimin üzerinde gezdirdim. "Korktun mu yoksa?"
"Ha- hayır."
Tekrar aldığım ciddi ifademle ensesinden itip yatağa bastırmıştım yüzünü. Parmak uçlarımı tükürükleyip deliğine kayganlaşması için sürttüğümde orta parmağımı içine yolladım. Ağzından hafif bir inleme kaçmıştı. Zaten ıslak olan penisimin ucunu deliğine bastırdım. Bu kez kasılmış, sesli ve ağlak bir inleme bırakmıştı. Yavaş yavaş kendimi iterken Çağrı sızlanıyordu fakat deliği o kadar da dar değildi. Önceki ilişkilerinden sonra genişlemiş olması pek normaldi. Buda onun acıdan değil zevkten ağlak inlemeler bıraktığına işaret ediyordu ki ben de zevkten dört köşe olmuştum kelimenin tam anlamıyla. Ensesindeki elimi ve penisimdeki diğer elimi kasıklarından kavrayarak kalçasını daha yukarı kaldırıp kendime çekmek için kullanmıştım. Hafif bedeni bunu yaparken zorlanmama sebep olmamıştı. Tamamen içine girdiğimde git-gel yapmaya başlayıp giderek hızımı arttırmaya başlamıştım. Hızlandığımda vuruşlarımla paralel bir şekilde inliyordu. Bedeni sarsılıyor saçlarıysa buna paralel sallanıyordu. Kalçasına sert bir şaplak indirdiğimde sertçe inlemişti. Her saniye daha da kendimden geçerek beceriyordum pembeleşmiş deliğini. Kendine has hoş bir kokuya sahip teninde ellerimi gezdirmek haz vericiydi. Boynuna kolumu sarıp diğer kolumu beline sararak dikleştirdiğim bedeni kollarımın arasında yok denecek gibiydi. Boynunu emiyor ve dişliyorken ara ara başını yan döndürdüğünde dudaklarından da vitamin alıyordum. Birden bire içinden çıktığımda kendimi beklemeden yatağa sırt üstü atmış kasıklarımı patpatlamıştım. Dizlerinin üzerinde durarak bacaklarını iki yanıma attığında bir elini arkasına atarak penisimi deliğine konumlandırmıştı. İki elini tam anlamıyla bir kedi gibi göğüsüme koyup destek alırken kulaklarına kadar kızarmış yüzünü izliyordum. Kucağımda zıplayan minik bir kedi. Ellerimi göğüsüne atıp iki parmağım arasında kıstırmıştım. Saçlarının kenarından yüzüne boncuk boncuk inen terleri bile onu fazlasıyla şirin gösteriyordu. Deliği hafif kasılmaya başladığında ve inlemeleri titrek bir hal aldığında boşalmak üzeri olduğunu anlamıştım. Elimi kalçasının iki yanına koyup kavradığımda olabildiğim kadar hızlı olmaya çalışarak sert git-geller yapıyordum. Tenkerimizin birbirine çarpma sesi ve benim boğuk inlemelerimle onun tiz ağlak inlemeleri bütün odayı doldururken menisi göğüsüme gelecek kadar sert boşalmaya başlamıştı. Ben de eş zamanlı kendimi sertçe son birkaç vuruş yapıp iyice ona iterek içine sızdırdım. İçinden çıktığımda bir süre kendini kasarak içindeki menilerimin dışarı çıkmasını beklemişti sonraysa kendini benim yanıma bırakmıştı. Üzerimizi örtüp başını göğüsüme koymuştu. Nefes nefeseydik her ikimizde. Kafasının altındaki kolumu kaldırıp omuzunda daireler çizmeye başladım diğer elimi başımın altına koyarak. Tavanı izliyordum oysa aynı işlemi göğüsüme uygularken tenimi izliyordu.
"Hayatımda güzel yere sahip güzel bir geceydi."
"Öyle mi?"
"Evet... Uyuyalım?"
"Uyuyalım."
"İyi uykular."
"İyi uykular."
Bir süre uykum gelmese de alkolün etkisiyle kontrolünü kaybettiğim zihnim sızmama neden olmuştu. Sonunda sönmüştük sanırım. Ateşimizi gerçekten de söndürmeyi başarmıştık. Bu sabah kim bilebilirdi ki bu gecenin hayatımı değiştireceğini...
I'm coming bitcheslarım. Yb attım hemde smut 😩🥵
