Bölüm 6

1K 61 131
                                    

Bölüm baya uzun oldu. Umarım beğenirsiniz.

Okuyup voteleyen çok az insan var. Onlara teşekkürler

Ve diğerleri hevesimi öldürmeyin de oy verin ya da yorum yapın.

Öpüldünüz

İlk bölümde bahsettiğim süpriz bu bölümde bulunuyor.

Evet, yeni bir karakter ekledim. Hoşunuza gideceğinden eminim.

Cem Adrian - Ela gözlüm  eşliğinde okuyun.

<•••>

O gece Sinan’ın cesedi yok edildikten sonra herkes üzgün bir şekilde evine dağılmıştı.

Tabi, iki kişiden başka. Tahmin etmek zor değil diye düşünüyorum.

Selim ve Yamaç..

Onlar eve gitmemiş, bir meyhanede karşılıklı bir şekilde oturmuş öylece bir birilerine bakıyorlardı.

Masanın tam ortasında da  an be an Sinan’ın ölümünün kayıtlarının bulunduğu telefon.

Bununla onu bula bilirlerdi.

Tabi, Yamaç saklamasaydı.

Yamaç, Selimin soru sormasını, Selim de Yamaçın anlatmasını bekliyordu. Bu yüzden de kimse konuşmuyordu.

“Ee?” Nihayet, Yamaç artık abisinin bir şey demesini istemiş olacak ki sessizliği bozdu.

“Tamam, neden sakladın babamdan?” Selim aslında az çok neden sakladığını anlamıştı ama yine de kardeşinin ağzından duymak istiyordu.

“ Önce emin olalım. Onun Salih olduğundan emin olalım. Vartoluya ilk biz ulaşalım. Babamdan bir şey saklamayı sevmiyorum ama bu gerekli. Bir kez daha hayal kırıklığına uğramasın. Ordan oraya sürüklendi oğlumu bulacağım diye. Dayanacak gücü kalmadı.”

Selim başını salladı. “Haklısın Yamaç. Kendini suçluyordur O şimdi. Bırakalım da biraz dinlensin. Önce biz bulalım Salihi, sonra anlatırız babama.”

Bir kaç dakikalık sessizlik hüzünlü dakikalara eşlik ederken ikisinin de gözü telefondaydı.

İkisi de bir birinden ilk adımı bekliyordu. Lakin bilmiyorlardı ki beklemeye devam ederlerse o ilk adım asla gelmezdi.

“Tamam hadi artık, izleyelim.”

Selim elini telefona götürüp video kaydına tıkladı ve telefonu ikisinin izleye bileceği şekilde masaya koydu. Önemsiz yerlerini çabuk geçerek hemen olay anına geldiler.

Görüntülerde ilk koltukta uyuyan Sinan görüldü. Bir kaç dakika sonra ölü olacağını bilmeyerek rahatça, mışıl mışıl uyuyordu.

Ardından siyah kapşonlusundan yüzü görünmeyen bir adam elinde bir bardak çayla salona girdi.

“Bu ne rahatlık amına koyim?”

Yamaç böyle bir şey beklemediğinden yüksek sesle gülerken Selim de ona eşlik etti.

İkisi de korku filminden çıkma bir sahne hayal etmişlerdi. Elinde çayla adam öldürmeye gelen mi olurdu?

“Tamam, susta izleyelim.”

Adam koltuğun tam karşısına bir sandalye çekti ve oturdu. Uyuyan adamı izleyerek çayını içti.

“Beni öldürmek için kendisi bile gelmedi mi?”

Çukur || Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin