✴FESTİVAL PART 1✴

1.3K 166 151
                                    

Düzeltilme tarihi; 23.05.2021
İnstagram adresimiz; in.my.book_
Medya: Serina Drecher

book_Medya: Serina Drecher

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⚔⚔⚔

Yazar Anlatımıyla

*5 Ay Önce* Aura Evreni

(Av Zamanı yarışmasından kısa bir süre sonra...)

Boşluğa yayılmış özensiz gri renk etrafı her zaman olduğu gibi sarmıştı, gücün hayat bulduğu bu evrende gri renk öyle çok boğucuydu ki ölmeyi dilettirecek kadar huzursuz ediciydi. Ne karanlık ne de aydınlık, hiçbiri yalnızca gri ve onun tonları; açık gri, koyu gri, kömür grisi, soluk gri, gümüş gri... aslında bir çok renk vardı ama yanı zamanda hiçbir renk yoktu bu evrende.

Bu evrende fazla göze batan aura, sahibinden aldığı soluk mavi gözlerini açık gri gökyüzüne çevirdi ve kar beyazına yakın tondaki bulutların şekillerini inceledi. Uzun bir süredir sahibine bulaşmamış aura bunu bilinçli yapıyordu, eğer ki bulaşırsa bu onun sonu olabilirdi. Sahibini duyguları olmayan bir aura olmasına rağmen sevebilmiş onun hislerini az da olsa anlayıp empati kurabilmişti, rahat bırakması gerektiği bir zaman dilimi olduğunun oldukça farkındaydı.

Yine de aura boş boş durup bulutları izlemekten ve çevresinde daha sahiplerini bulamayan bedensiz auraların tuhaf mide bulandırıcı renkleri ile etrafında pervane olmasından sıkılmıştı. Hiç değilse sahibinin yanındayken onları görmek zorunda olmuyordu. Aura burnundan bıkkın bir nefes verip yüzünü yana çevirdi, uçsuz bucaksız gözüken griliğin arasında ne bir ağaç ne de canlı herhangi bir şey yetişiyordu sadece auralar ve tuhaf şekillere sahip dağlık toprak arazi vardı. Aura karnının üzerinde duran elini yere bastırıp eline bulaşan kum tanesine benzeyen toprağı umursamadan daireler çizmeye başladı.

Bu evrende ki her şey saf büyüden oluştuğu için aura elini yerde gezdirdiği an dilediği her şey gerçekleşiyordu. Burada dilenecek şeylerin bir sınırı yoktu fakat auralar insanlar gibi gözü aç varlıklar değildir onların dilediği şeyler genelde ev eşyaları, büyü malzemeleri ya da az önce mavi gözlü auranın yaptığı gibi büyülerin yer aldığı yüzlerce kez okusa da sıkılmadan tekrar okuduğu kitaplardır.

Aura yattığı yerden doğrulup elinin altında yoktan var olan kalın kitabın eski kapağına aldırış etmeden ilk sayfasını hunharca açtı. Sıkıntısı artık bedeninde farklı bir boyut kazanmıştı ki birkaç dakikaya kalmadan sıkıntısının yerine o hissetmeyi hiç arzulamadığı korku duygusunu ilk kez tadacağını bilmiyordu. Kitabına dalmış dakikalardır aynı sayfayı okuyup resimleri ilk kez görmüşçesine inceleyen aura dalgın ve savunmasız değildi, ona doğru yaklaşan adımları duyacak kadar kendindeydi.

"Senin burada ne işin var?" Arkasına dönmeden konuşan aura kimin geldiğini birkaç metre öteden zaten anlamıştı. Arkasında duran kadın yıpranmış, çoğu yerden yırtılmış ve rengi solmuş elbisesinin uzun eteklerini tutup her şeye rağmen zengin görüntüsünü bozmadı. Uzun beyaz saçları omuzlarından beline doğru yol almış kadının etrafında sarmaşıkları andırarak dolanırken kadın dudaklarını kıvırdı, ona bakmayan auranın cesaretini taktir etmişti. "Sana da merhaba kızımın aurası Kasta," sesinde tek bir tizleşme, bozulma olmayan kadın o kadar akıcı konuşuyordu ki Kasta kendini tutmasa büyülenmiş şekilde kadına dönecekti.

ANKA KIZ 2 (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin