...
HANDE'DEN
Eve gelip arabayı park etmiştik. Kapıya doğru gidip çantamdan anahtarı aradım.
"Off.. Nerede bu ya ?"
Ben çantamı karıştırırken Kerem rahat durmayıp önüme gelen terli saçları arkaya atıyordu. Huylandığım için uyarıcı bir sesle konuştum "Kerem bir durur musun lütfen.. Bulamıyorum anahtarı."
Beni dinlemeyerek hâlâ saçlarımı düzeltiyordu. Terli ve kokan saçlarımı.
"Ohh.. Buldum. Hadi girelim."
İçeri girip çantamı kenara bırakmıştım. O da hemen koltuktaki yerini almıştı. Hava güzel olduğu için köpeklerim arka bahçedelerdi.
"Ben duş alıp geleceğim.. Sen elini yıka önce istersen."
"Arabadan bir yere inmedik ki.. Hem ben duşumu da aldım orada."
"Pis saçlarımla oynadın Kerem."
"Pis değildi ki.. Terliydi sadece."
"Peki Kerem.. Nasıl istersen.. Ben giriyorum duşa."
"Bekliyorum."
KEREM'DEN
Hande duşa girdiğinde koşar adımlarla mutfağa geçip dolapları karıştırdım. Bugün bize özel bir gün olsun istedim.
Dolapları karıştırıken, bir şişe martini gördüm. En sevdiğim içkilerdendir martini.
Hızlı bir şekilde şişeyi açıp kadehlere koydum ve içlerine ikişer tane, dolaptan çıkardığım yeşil zeytini attım. Dolaptan meyvelere bakarken üzüm ve daha önce hiç tatmadığım bir meyve gördüm. Tadına baktığımda çok beğendim için onu da çıkardım dolaptan. Meyveleri de yıkayıp tabağa koydum. Her şeyi tepsiye yerleştirip, evin üstündeki terasa çıktım.
Terası da düzenlediğimde aşağıdan Hande'nin sesini duydum. Yukarıda olduğumu söyleyip yerdeki kilime oturup Hande'yi bekledim.
Mavi, kısa kıyafetiyle gelmişti yanıma. Saçları hâlâ yarı ıslaktı. Şaşkın gözlerle etrafına bakınıyordu.
"Güzelim.. Saçlarını kurutmamışsın.. Hasta olacaksın bak."
"Bana bir şey olmaz da... Sen neler hazırladın böyle ? Çok güzel olmuş sevgilim."
Kilime oturup sarıldı bana.
"Sevgiliyken ilk dateimiz.. Senin evinde yapmak zorunda kaldık ama olsun.. Hadi.. İçelim mi bir şeyler ?"
Kocaman gülerek uzandı bardaklara. Birini bana verdi diğerini de kendine aldı.
"O zaaamaaaan.. Mutluluğumuza mı diyelim ?"
Dupduru güzelliğine odaklanmışken konuştum "I-ıh.. Bence Kerem'in şansına diyelim.. Herkesin olmak isteyeceği bir yerdeyim şu an galiba."
Kızarmıştı yine. Sevgili olmuştuk ama hâlâ benden çekiniyor gibiydi.
"Bence öyle de demeyelim.. Hande ve Kerem'in şansına diyelim.. Nasıl ?"
Kafamı gülerek aşağı yukarı salladım ve kadehlerimizi tokuşturdum.
"Hande ve Kerem'in şansına..."
"Hande ve Kerem'in şansına..."
Aynı anda gülümseyerek konuştuk. İlk yudumumuzu alırken sevgili olduğumuz gece gibi gözlerimizin içine baktık.
"Ben dolapta şöyle bir şey buldum.. Çok güzelmiş tadı.. Hiç yememiştim." üzümlerin yanındaki meyveleri göstererek konuştum.
"Hünnap mı ? Nasıl hiç yemezsin Kereeeeeem!! Çok severim ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Can't Help Falling In Love With You
Lãng mạn"...Sonunda olmuştu. Partnerim, arkadaşım dediğim kişi..Her şeyim olmuştu. Hayatımda bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.. Karşımda uçsuz bucaksız deniz.. Kollarımda sevdiğim adam..." "...Telefonuma uzanıp şarkı açtım.. Bu şarkı, bizi tamamlayan...