OTUZ

1.9K 90 82
                                    

...

"Ne oldu ? Bir sorun mu var ?"

"Of evet ya.. Şofbenin suyu akmış, ev su dolmuş hep.. Derya da köpekleri otele göndermiş. Bana da 'siz başka yerde kalın' diyor."

Muzipçe sırıtıp yanıma yaklaştı. "Hıı ? O zaman bende kalıyorsun."

"Aaa, nedenmiş o ? Ablamlara giderim ben."

"Hadi Hande ya.. Nolur bende kalsan ?"

"Israr etme Kerem. Birileri görürse, görürsün."

"Kimse görmez.. Lütfen."

Kaşları, küçük bir çocuğun ağladığında yaptığı gibi aşağı inmişti. Onu kırmamak için kabul ettim. Zaten özlemiştim de.

"İyi tamam.. Zaten 1 gece."

32 diş sırıtarak kolunu belime attı. Arabalarımıza binip onun evine gittik sonra da.

...

Ben arkasından biraz mesafeyle gelmiştim. Arabadan inip kapıya doğru gittiğimde beni bekliyordu.

"Hoş geldiiiiiin!"

Onun gibi gülümsedim. "Hoş bulduuum!"

Kapıyı açtıktan sonra da önce beni buyur etti, sonra da kendi girdi.

Hector her zamanki gibi ayaklarıma tırmanmaya çalışıyordu tiz bir şekilde havlayarak. Çömelip kucağıma aldım minik, tüylü bedenini.

"Oğluumm! Çok özledim ben seni ya.. Sen de özledin mi hı ?"

Havlayarak bana eşlik ederken, Kerem arkamdan sarılıp omzuma yerleştirdi kafasını.

"Beni de özledin di mi ?"

Kafamı sağa çevirip burun buruna gelmemizi sağladım. "Belki, biraz."

"Biraz ?.. Biraz ? Okey."

Kıkırdamaya başlamıştım. Hectoru da kendime iyice yaklaştırmıştım bu sıra.

Ellerini tişörtümün içine soktu ve çıplak tenimde gezdirdi parmaklarını. "Bence biraz değildir o."

Huylanmıştım bu hareketinden. Sesimi biraz kısarak "Hadi oturalım artık." dedim.

"Tamam oturalım."

Ellerini çektiğinde Hector'u yere indirip koltuklara doğru gittim. Çantamı sehpaya bıraktıktan sonra koltuğa yaslandım. Kerem de mutfağa geçmişti.

Ne yapacağını anlamak çok zor değildi. Bir şarap, 2 kadeh. Sonrası da sex.

Tahmin ettiğim gibi de oldu. Yüzünde yaramaz gülümsemesi, ellerinde kadehler ve şarap şişesi... Hepsini önümdeki sehpaya koydu güzelce. Sonra yanımdaki yerini aldı.

Önce birer kadeh şarap içip konuştuk. Ara vermek için arkamıza yaslandık sonra.

Sağ elini saçlarıma getirdi. Sakin sakin okşadığı için mayışmıştım. Gözlerimi arada kapatsam da, yüzümün her tarafını incelediğini görebiliyordum. Sonra elleri  boynuma geldi. Ordan da yavaş hareketlerle yanağıma...

"Nasıl bu kadar güzel olabilirsin ? Cam fanusta saklamak istiyorum seni.. Her sabah ilk seni görmek istiyorum. Güne gülüşünle başlamak istiyorum.. Hep yanımda ol istiyorum.. Bağladın beni kendine, kurtulamıyorum."

Yüzüne küçük bir gülümseme yolladım. "Şair mi olsan sen ?"

"Şair olsam bile, senin kadar güzel bir şiir yazamam güzelim."

I Can't Help Falling In Love With YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin