...
HANDE'DEN
Setlerimiz çok yoğun geçiyordu. 22. bölümün sahnelerini çekmeye başlamıştık ve aramıza yine bir oyuncu katılmıştı. Seneryoya, şu sıralar çok revize geldiği için bazı sahneleri yeniden çekiyorduk. Bu da repo yapmamızı engelliyordu. Çok yorulmuştuk son günlerde.
Sarp'ın da bir oğlu olmuştu. Keremle benim sahnelerim çok olduğu için yanında olamamıştık bu süreçte. Sonunda, bugün görüp tebrik edebilecektik.
Akşam üzeri, toplu bir sahne için çiftlik evine gelmiştik. Tüm ekibin olduğu, aynı zamanda Bige'nin de son sahnesinin çekileceği bir sahneydi. Bige'nin gitmesi beni çok üzüyordu.
"Hande Hanım, hazırsanız sahneye alalım sizi."
"Geliyorum, Burak." karavanın içinde üstümü düzeltirken seslendim, dışarıdaki Burak'a.
Karavandan çıktığım anla, Kerem'i karşımda görmem bir oldu. Kendi karavanının kapısının önünde, sigara içiyordu. Kafasındaki kasketiyle, elindeki sigarasıyla ve de takımıyla Peaky Bilenders'tan firlamış gibiydi bu hâli.
"Pişt, Peaky Boy..."
Bana dönüp gülümsedi, ben de aynı şekilde.
"Hazırsan gidelim."
"Hazırım..." yanına yaklaşıp devam ettim. "Peaky Bilenders'tan çıkmış gibi görünüyorsun.. Çok yakışmış."
"Hıı.. İzlemedim ben onu."
"Nasıl yaa! Hemen izlemelisin Kereeeeeem."
"Çok beğenemedim ben sanki ya."
"İlk başlar bana da sıkıcı gelmişti.. Ama sonrası aşırı iyiiii."
"Bakarım o zaman.. Geçelim mi sahneye ?"
"Geçelim."
Sigarasını söndürüp çöpe attı. Sonra da belime elini koyarak önden gitmemi sağladı.
Set alanında Sarp'ı görünce yanına gittik hemen.
"Yaa, Saaarp! Biz gelemedik yanına kusura bakma."
"Hiç önemli değil Hande. Her zaman aradınız ya, o yeter."
Ben sarıldıktan sonra Kerem de sarıldı Sarp'a.
"Hayırlı olsun kardeşim.. Sağlıklı büyüsün."
"Çok sağol."
Yanından ayrıldıktan sonra masalardan birine geçtik. Tam bir kutlama alanıydı bulunduğumuz yer.
"Kerem..."
"Efendim ?" benim gibi sesini inceltti o da. Taklidimi yapmayı çok seviyordu.
"Hazır herkes buradayken, Sarp'ın baba oluşunu mu kutlasak ? Pasta falan alalım."
"Fuucck! Çok doğru.. Gidip söyleyelim ekipten birine pasta alsın."
"Tamam sen git ben de Anıl'a söylerim. Sürpriz yaparız."
Ben Anıl'a planı anlattıktan biraz sonra Kerem geldi. Sonra da sahne provasına geçtik.
Dans sahnesi olacağı için keyifli bir prova oldu. Sonra da sahneye geçtik. Önce ikimizin yakınları çekildi.
Arkadan kısık bir 70'ler şarkısı geliyordu. Biz de yavaş bir şekilde dans ediyorduk.
Kerem'in sağ eli belimde, sol eliyse sağ elimdeydi. Olduğumuz yerde sallanarak dans ediyorduk. Kameramanlar etrafımızda dolaşıyorlardı ama biz ânın büyüsüne kapılmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Can't Help Falling In Love With You
Romance"...Sonunda olmuştu. Partnerim, arkadaşım dediğim kişi..Her şeyim olmuştu. Hayatımda bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.. Karşımda uçsuz bucaksız deniz.. Kollarımda sevdiğim adam..." "...Telefonuma uzanıp şarkı açtım.. Bu şarkı, bizi tamamlayan...