I Can't Help Falling In Love With You

DÖRT

HANDE'DEN

Havuzun içinde, birbirimizin gözlerine kilitlenmiş bir şekilde duruyorduk. İkimiz de susmuştuk. Sadece gözlerimiz konuşuyordu. Bu sessizliği bozan Kerem oldu.

"Hadi gel, çıkalım. Üşüteceksin."

"E-evet, soğukmuş su."

Kerem'in elini tutarak çıktım havuz merdivenlerinden. Eliyle çalışanlardan birini yanına çağırdı. "Bize iki havlu verebilir misiniz ?"

"Tabii efendim getiriyorum."

Çok geçmeden görevli  elinde havlularla geldi. Kerem teşekkür edip aldı elinden havluları. Birini benim omuzlarıma bıraktı, diğerini de kendine sardı.

"Evet Handemiy..Bu kadar macera yeter. Hadi gidelim."

Bir şey diyememiştim. Aklım hâlâ Kerem'in dediklerindeydi. Kafamı sallayıp yürüdüm.

...

Odaya gelmiştim ve yatakta yatıyordum. Nilayko ve Dilara kendi odalarına gitmişti.

Kafamı allak bullak yapıyordu Kerem. Çok iyi bir insandı, çok tatlı, çok romantik...Ama hâlâ anlamıyordum. Ya ben salağım ya da gerçekten hoşlanmıyor benden. Eğer hoşlansa neden söylemesin ki. Tanıdım artık onu, sevdiğini gidip söyleyen bir insandı. Ama bana söylemiyorsa, sevmiyor demektir beni. Ama ben ? Ben seviyor muyum onu ?

KEREM'DEN

Orada söylemeliydim. Orada demeliydim ki "Hande seni seviyorum. Benimle ol." ama tabii ki diyemedim. Ama artık emindim. Seviyordum onu. Ve söylemeye de karar vermiştim. Onun beni sevmemesi kırıcı olurdu ama yine de bu riski göze alacaktım. Şu an birlikte uyuyor olabilirdin salak Kerem. Ama sen söyleyemedin.

...

Set kaldığımız oteldeydi. O yüzden çok rahattım. Aşağı inip settekilerin kahvaltı yaptığı yere gittim. Hande yoktu. Dilara'ya sordum.

"Hande nerede, Dilara ?"

"Bir işi vardı. Yapıp gelir şimdi."

Ne işi vardı ki ? Birisiyle mi görüşüyordu ? Onu kaybetmiş miydim şimdi ?

Ben bunları düşünürken Hande mini kot şortu ve lila cropu ile yanımıza gelmişti.

"Günaydın herkese."

Anıl söze girdi. "Günaydın Handemiy."

Bunu ona ben söylüyordum. Anıl ne alaka şimdi ? Of Kerem..Salak kıskançlığın zamanı mı ?

...

Oteldeki sahnelerimizi cekmiştik. Ve şu an arabayla Antalya'daki başka sete gidiyorduk. Hande yanımda camdan dışarıyı izliyordu. Birden bana döndü

"Ay çok sıcak ya." sonra da arabayı süren Ali'ye döndü.

"Camları ya da klimayı mı açsak ?"

"Klima zaten açık Hande Hanım. İsterseniz kapatayım, camları açalım."

"Çok iyi olur Ali."

Camların hepsini açmıştık. Hande kollarını camdan çıkarmış dışarıyı izliyordu. Bu haline sessiz gülerken beni duydu ve bana döndü.

"Ne oldu ?"

"Hiiiiç..Öyle komiğime geldi."

"Komiğime geldi değil, komiğime gitti Kereeeeem."

"Çok sağol Handeeee."

"Ayrıca neymiş komik olan ?"

"Eda'ya benziyorsun."

"Hımmm..Hangi huylarım mesela ?"