I Can't Help Falling In Love With You

ON SEKİZ

...

HANDE'DEN

Arabadan inip yanımıza gelmişti adam. Murat olduğunu görünce şaşırdım. Neden geldi ki buraya ?

Boğazını temizledi ve konuştu. "Selam.. Ben bir şey soracaktım da, o yüzden geldim."

Ben konuşmadan Kerem atladı söze. Sinirliydi çok, umarım kötü bir olay çıkmazdı.

"Telefon diye bir şey de icat edildi aslında ama.. Yok sende galiba."

Murat sinir bozucu bir gülümseme takınıp kendini savundu.

"Yakındım buraya.. O yüzden yüz yüze konuşmak istedim. Sakıncası yok değil mi Hande ?"

Kerem gözlerini etrafta gezdirip dişlerini sıkıyordu ona baktığımda.

"Sorun değil de.. Ne soracaksın ? Bizim biraz işimiz var da."

Kerem'i yumuşatmak için böyle demiştim. Başardım da. Bana bakıp 'İşte benim kızım' der gibi bir bakış attı gülümseyerek.

"Annemin aldığı saat.. Bulamadım hiç bir yerde.. Belki sende..."

Sözünü bölüp sinirle konuştum.

"Hiç bir eşyan yok bende Murat! Her şeyi yollamıştım sana hatırlarsan.. Ki evde bulsam da söylerdim sana." kesin bir dille konuşmam en çok Kerem'i mutlu etmişti anlaşılan. Başka yerlere bakıp, sessizce kıkırdıyordu yanımda.

"Biliyorum gönderdiğini. Sadece, bulamayınca burdadır diye düşündüm. En son buraya geldiğimde taktım çünkü."

Kerem'i sinir etmek için konuştuğu barizdi. Maalesef yine sinirlendirmişti de. Kerem'i tekrar sakinleştirmek için konuştum.

"Bence yanlış hatırlıyorsun. Bende değil. Haa bir de.. Bir dahakine telefonu kullansan iyi edersin.. Çalıştığım ve özel hayatım olduğu için evde bulamayabilirsin beni.. İyi akşamlar Murat!"

"İyi akşamlar."

Yanımızdan mors olmuş bir şekilde ayrılmıştı. Arabasına binip gittiğinde Kerem gülümseyerek bana döndü.

"Çok iyidiniz Hande Hanım."

"Teşekkürler Kerem Bey.. Gidelim mi ?"

"Gidelim, de..."

"De ?"

"... Bu adamın niyeti farklı. Hem de çok farklı."

"Kapatsak bu konuyu.. Boş yaptı ve gitti işte.. Hem bizim sevmemiz gereken bir adet Mavi vaaaar."

Gülümseyip kafasını salladı. Ellerimizi bırakmadan arabalarımızın oraya geldik.

"Aynı arabayla gidelim."

"Ama..."

"Lütfen Hande.. Hem bu kesin bekliyordur kıyıda köşede.. Görsün bizi."

Kıkırdayıp "İyi bari.. Hem yanımda seni görünce rahatsız etmez beni." dedim.

İşaret parmağını bana doğru yavaşça sallayarak göz kırptı.

"İşte, bu."

...

Benim arabamla ablamlara gelmiştik. Kapıyı çaldığımızda, Caner omzunda Mavi ile karşılamıştı bizi.

"Oooo.. Hoşgeldiniz tetesiii.. Sen de hoşgeldin Kerem."

"Ayy hoşbulduuuuk. Maviisiii gel bana sen geeel."

Ben Mavi'yi kucağıma almaya çalışıyordum ama inmiyordu Caner'in omzundan. Kerem ile Caner bana gülüyordu bu sırada.