Jungwon, dün olduğu gibi kapısına vurulması ile uyandı. Dejavu yaşıyordu resmen. Ayaklandı ve kapıyı açtı. Tamam dejavu değildi çünkü bu sefer onu uyandıran Heesung olmuştu. Kapıyı açtığında ona inanmayan gözlerle bakan büyüğü sonrasında sıkıca sarıldı ona."Tanrıya şükürler olsun yaşıyorsun." Jungwon kızgın şekilde Heeseung'ı ittirecekti ki Heeseung'ın ağlamaya başlaması ile durdu. "Özür dilerim, çok özür dilerim Jungwon. Bırakıp gittim seni." Jungwon ona sarılmadan konuştu. "Evet gittin ve beni ölüme terk ettin. Şimdi lütfen bırak beni." O sırada kapıda biri daha belirdi. "Buradan giderken de ölme ihtimalini bilerek gittin Jungwon. Neden öfkelisin?" Jungwon asla anlaşamadığı bedeni görünce derin bir iç çekti. "Orada beni koruyabilecekken gitmeyi seçtiği için sinirliyim. Ayrıca bunlar seni ilgilendirmiyor Kyungmin." "Ne demek ilgilendirmiyor? Her türlü öleceksin zaten ne diye ortamı gerip insanları suçlu hissettiriyorsun?" Jungwon vücudundaki bütün öfkeyi dışarı vurmamaya çalışarak konuştu. "Ölecek olan sen değilsin Kyungmin, beni anlamanı beklemeyeceğim." Jungwon Heeseung ve Kyungmin'i kapının ardında bırakıp üzerlerine kapattı kapıyı.
Bulanan midesi ile açlığını hissetti ve mutfağa geçti. Bir şeyler hazırladı ve yemeye başladı. Bir yandan da düşünüyordu. Bir vampirdi onu koruyan, öldürmeyen. Acımış mıydı kendisine? Acısa bile öldürürdü diye düşündü bu sefer. Sonra aklına kokusu geldi. Kucağındayken hissettiği kokusu... Kafasını iki yana salladı ne düşünüyordu öyle. Oturduğu yerden kalkıp üzerine günlük bir şeyler giyindi. Evinde eksikler vardı onları alsa iyi olurdu.
Kasabanın çarşı yerine geldiğinde birkaç kişinin onu izlediğini hissediyordu. Süt satan adamın olduğu yere gittiğinde adam onu görünce şaşırmıştı. "Vay canına Jungwon yaşıyorsun." Jungwon sakince kafa salladı. "Bir şişe alabilir miyim?" Adam hemen onaylayıp ona bir şişe süt verdi ve ücretini aldı. "Nasıl kurtuldun bakalım? Seni orada bıraktıklarını söylediler." Jungwon ne dese bilemedi. Jay iyi bir vampirdi ama bu insanlar buna inanmazdı. "Koştum, ormanın içindeki gölete kadar. Sonra göle girdim, vampirler suyu sevmiyor bu yüzden çok durmadan gitti o da." Doğru muydu söyledikleri tek bir fikri dahi yoktu. Her şeyi o an uydurmuştu. Adam kendisine gururla bakıyorken gülümseyip oradan uzaklaştı.
Evine doğru yürürken Sunghoon'u gördü. O da kendisini görünce hemen yanına geldi. "Bende senin evine gelmiştim ama yoktun." Jungwon elindeki sütü kaldırıp gösterdi. "Süt aldım hyung." Sunghoon onu onaylayıp boşta ki elini tuttu kardeşinin ve onun evine doğru yürümeye başladılar. "Çok korktum, sensiz döndüklerinde. Hatta Heeseung'la kavga ettik, ne yapacağımı bilemedim. Belki ben orada olsaydım seni koruyabilirdim diye düşündüm. "Hyung bunlar senin suçun değil tamam mı? Kimsenin suçu değil. Sabah bende sinirliydim Heeseung hyung'a ama şuan düşündüm de boşuna sinirlenmişim." Çoktan gelmiş oldukları eve girdiklerinde Sunghoon küçüğün ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu, bir yere oturup konuştu. "Nasıl yani?" Jungwon da yanına oturdu ve cevapladı onu. "Sadece sana anlatacağım hyung. Ben iyi bir vampirle tanıştım."
____________________
kyungmin
eveeeet
sonraki bölüm kafamda hazır hoş bir şey olacak diye düşünüyorum
bakalım nasıl olacak
güzel günler geçirmenizi dilerim ~
mei kaçar ~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my night guest - [jaywon] ✔
Fanfiction"...insanlar vahşi ve vicdansız yaratıklar, birbirlerini öldürmekten de asla çekinmiyorlar." Her şey geceleri Jungwon'un balkonundan gelen misafirle başladı.