-22-

469 47 2
                                    

Geçen bölüm aksiyonu unuttum pardon dskanfkjrnkalgk

Oylar ve yorumlar halledildiyse:)

Keyifli okumalar...
--------------

"Prens Jungkook!" diye bağırdı Yoongi, ona doğru koşarken. "Bunu yolladılar." Elindeki mektubu ona uzattı.

Mektubu açıp okudu.

"Birkaç tane şehir yardım istiyor." diye kısa özetledi Jungkook. "Artan ayaklanmalar varmış."

"Tamam öyleyse ben gidip askerleri hazırlayayım."

Jungkook sonunda Kral Şehri'nden çıkacağı için mutluydu. Fakat buradan ayrıldığı zaman Jimin'den de ayrılacaktı.

Son kez görmek için odasına geldi.

"Jimin?" diye seslendi.

"Buradayım." deyip kıyafet paravanının arkasından çıktı. Üstünde bol bir tişört, altında da salaş bir eşofman vardı. Yavaşça pencereye doğru adımladı.

Ona sıkıca sarılıp, kokusunu içine çekmek istiyordu Jungkook. Lakin yapamazdı.

"Çok güzel görünüyorsun." dedi Jungkook.

Jimin ona dönüp kıkırdadı. "Çoğu insan garip göründüğümü söyler. Erkekten çok kıza benziyormuşum. Ne saçmalık ama." dedi.

"Görünüşün eşsiz Jimin, tuhaf değil." 

"Dışarıda çok güzel bir at var. Gelsene."

Yanına ilerledi. Omuzlarının birbirine değmesi bile içini kıpır kıpır yapıyordu.

"Atım Chimmy'e benziyor." sesi acı doluydu.

"Üzgünüm." dedi Jungkook.

"Ben de. Ama buradan kurtulacağım. Ne olursa olsun."

Jungkook'a döndü, Jimin.

"Hala ve amcama mektup iletebilir misin?"

"Düşünmem gerek." Evini Hoseok'un askerleri gözetliyordu. Yakalanırlarsa işler iyice karışırdı.

"Jimin seni Hoseok ile bıraktığım gün bir şey yapmadı değil mi?" merakla nefesini tuttu.

"Hayır."

Eline uzanıp tuttu. Şaşkınlıkla ona baktı Jimin.

"Jimin ben..." ellerini birbirine kenetledi. "Yarın gitmem gerekiyor." Hoşçakal demek gerçekten bu kadar zor muydu? "Evlilik gününe yetişemeyeceğim."

"Ne yani ben de öylece oturup onun ile evleneyim mi?"

"Başka seçeneğimiz yok gibi duruyor."

Jimin, Hoseok'un beyninin nasıl çalıştığını kavrasa kolaylıkla kurtulabilirdi ancak her geçen gün yeni bir şeylerini görüyordu.

"Onun ile evlenmemi mi istiyorsun? Ben... Yani biz şey diye düşünmüştüm." sesi sonlara doğru kısıldı. Jungkook eğer abisine karşı çıkarsa bu ikisi için de son demekti. Yine de Hoseok'un olmasına izin veremezdi.

"Jungkook... Bana karşı bir şeyler hissetmiyor musun?"

Ona sırılsıklam aşıktı. Ellerini nazikçe yüzüne koydu. Jungkook dudaklarına eğildiği sıra bir şey söylemek üzereydi.

Ve dudakları birbirini buldu.

Ellerini beline sarıp iyice kendisine bastırdı. Yavaşça tişörtünün sağ omzunu kaydırıp boynunu öpmeye başladı.

Saudade | ᴊɪᴋᴏᴏᴋ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin