-2-

1.1K 100 12
                                    

Hellü ballarım! Çoğumuzun sınav haftası olduğu için size bölüm atmak istedim benim de sınavlarım olduğundan hızlıca yazıp atıcam o yüzden hatalar falan varsa affola.

Oy ve yorumlarınızı beklerim

Satır arası yorumlarınız beni çok mutlu ediyor :)

Keyifli okumalar...
----------------

Prens Jungkook ve birliği kalenin kapısına yaklaşırken içini ağır bir duygu doldurmuştu. Bekçiler onları gördükleri gibi kapıyı açmışlardı. Hizmetkârların hepsi kapıda sıralanmış selam veriyorlardı.

Etrafa göz attı. Krallık gayet iyi görünüyordu. Kral ve vali ortalarda yoktu.

"Jungkook." Hoseok dudaklarında bir gülümseme ile duruyordu. "Buraya hangi rüzgar attı seni?" dedi ve kollarını açıp kardeşini kucakladı

"Seni gördüğüme sevindim Hoseok."

Kollarını Jungkook'dan çekip "Beni gözetlemeye mi geldin?" dedi Hoseok.

Jungkook cevap vermek yerine pelerinini çıkardı ve yandaki hizmetliye verdi. Kardeşinin karıştırdığı her şeyi ortaya çıkartmak için buradaydı.

Hoseok bu krallıktan dışarı adımını bile atmazdı.

Hoseok'un yardımcısı selam verip konuşmaya başladı. "Ekselansları, bizim ile akşam yemeğine katılmaz mıydınız?"

"Elbette... Seve seve katılırım." dedi kardeşinin gözlerine bakarak Jungkook. Yardımcı başıyla hizmetlilere işaret çakınca hepsi dağıldı.

Jungkook arkasını dönüp birliğine ayarladığı eve gidip kendisinin onlara emir verene kadar orada kalmalarını söyledi.

Etraflarında kimsecikler kalmadığında Jungkook kardeşine yaklaştı.

"Bana burada neler olduğunu anlatmak ister misin? Hyung." diye sordu.

"Hayır." dedi tok bir sesle Hoseok. Daha da yakına gelip, "Seni hiç alâkadar etmez, küçük kardeşim. Ayak bağı olmazsan çok sevinirim." Kaleye doğru ilerledi.

Gösterişli kaleye baktı. Silla krallığı üçe bölünmüştü. Her biri farklı prensler tarafından yönetiliyordu. Balhae krallığı 19 yıl önce Liao krallığı tarafından istila edilmişti ve Balhae halkından sağ kalabilen kişiler Garyeo'ya kaçmıştı.

" Ne kadar süre burada kalacaksın?" diye sordu Hoseok.

"Sıkılana kadar buradayım." diye yanıtladı Jungkook. "Babam ile yakın olduğunuzu bilmiyordum. Kendisi nerede?" Kurduğu her cümle Hoseok'a sıkkınlık getiriyordu.

Hoseok cevap vermek yerine gözlerini devirdi. Oturma odasına girdiler. Odanın içinde kare bir yer masası, minderler ve kitaplık vardı.

"Bilmiyorum ve umurumda da değil." dedi Hoseok. Ellerini arkasında bağlayarak Jungkook'a döndü. "Burası hoşuma gidiyor sadece."

"Demek öyle.." dedi Jungkook. Kral ile arasında sorun çıktığı belliydi.

Sert bakışlarını Jungkook'un gözlerine iyice kilitledi ve tok sesi ile konuştu. "Seni buraya babam yolladı değil mi?"

"Hayır gezmeye çıkmıştım ve senin buraya geldiğini duydum. Özlediğim için geldim hyung." dedi Jungkook. Hoseok'un burada neler döndürğünü merak ediyordu. İyi şeyler olmadığını düşündüğü için ve krallığı almak istediği için gelmişti.

"Sadece beni özledin demek..." dedi. "Sana güvenmiyorum. Tıpkı senin de bana güvenmeyip buraya geldiğin gibi." dedi ve minderlerin birine oturdu.

"Doğru, güvenmiyorum." diye onayladı Jungkook.

Saudade | ᴊɪᴋᴏᴏᴋ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin