-15-

584 63 12
                                    

Ay çıldırmak bölümleri sevmemeye başladım siz seviyonuz mu? Güzel mi bölümler?

Oylar ve yorumlar yapıldıysa

Keyifli okumalar...
-----------------

Jimin'in öfkesi içinde artıp duruyordu. Prensle gitmek zorundaydı. Hesabını soracaktı er ya da geç intikamını alacaktı.

Jimin'e hazırlanmasını söylemişlerdi. Hazırlanınca da apar topar arabaya gelmişlerdi.

İçinde karşılıklı iki koltuk duruyordu. Hoseok en köşede sabırsızca oturuyordu.

"Beklemeyi sevmem. Az hızlı ol." dedi prens.

Jimin arabaya binip Hoseok'tan en uzak yere oturdu.

Pencereden evine baktığında anıları depreşti. Ağlamamak için kendine çimdik attı.

Ailesini tekrar görüp göremeyeceğini merak ediyordu. Tekrar onlar ile bitki toplamaya gidebilecek mi, tekrar topluca kahvaltı edebilecekler mi ya da halasının ddeokunu bir daha tadabilecek miydi? Merak ediyordu.

Hoseok ona seslenip yanındaki yere eliyle patpatladı. Onun yanına oturmak istemiyordu ama yapabileceklerinden korkuyordu. Yanına oturdu ancak ondan oldukça uzağa kaydı. Hoseok onun bu davranışlarına güldü.

"Gelecek sefere işleri kolay yoldan halletmelisin." pişkince güldü.

Jimin cevap vermedi. Derince nefes çekti ve arabadan dışarı bakmaya devam etti.

Geçtikleri orman ona Haru ile olan yarışlarını hatırlatıyordu. Eğer Haru'ya geri dönme şansı olsaydı bunu hemen kabul ederdi. En yakın arkadaşı onun yüzünden suçsuz yere ölmüştü.

Prens koltukta ona doğru kaydı. Aralarında sadece birkaç santim bırakmıştı.

Hoseok'un kolları yavaşça Jimin'i kavradı. "Çok narin bir erkeksin. Kadınlardan daha ilgi çekicisin Park."

Jimin debelenerek ondan kurtulmaya çalıştı. Hoseok güldü ve yavaşça çekildi.

Yüzünü yumruklamak istiyordu. Ondan nefret ediyordu.

"Elinde sonunda benim ile konuşacağın için sorun değil." dedi.

Jungkook'da bu krallığın üyesiydi. Acaba kendisi şu an ne yapıyordu? Onu düşünmeye başlayınca kalbi daha hızlı atmaya başlıyordu.

Garyeo sınırına vardıklarında konaklayacakları yere vardılar. Oldukça lüks bir yerdi. Bir sürü hizmetkar onları selamlamak üzere dışarı çıktı.

"Minho herkese görevlerini ver." dedi prens.

Minho gidip herkese görevlerini söyledi.

Tombul bir adam prense yaklaşıp selamladı. "Ekselansları, ben buranın sah-"

"Minho." diyerek adamın lafını böldü. "Her şeyle sen ilgilen."

Hoseok onu takip eden insanlar ile içeri girdi. Han sahibi Jimin'e döndü.

"Bu Jimin. Kendisi prens seyahat ediyor." dedi Minho küçümseyerek. Jimin'i küçüksemesi saçmaydı çünkü kendisi de bir hizmetçiydi.

"Ben kendi odama geçmek istiyorum." dedi Jimin.

Han sahibi başıyla onayladı ve hizmetçi bir kızı durdurup ona odayı göstermesini söyledi. Kız selam verip Jimin'in kendisini takip etmesini söyledi.

"Aynı yerde olduğunuz için üzgünüm. Başka ayarlayabileceğim oda yok." dedi kız.

Jimin başıyla onaylayıp, askerlerden gitmelerini istedi.

Saudade | ᴊɪᴋᴏᴏᴋ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin