BÖLÜM 24

148 9 9
                                    

Herkese keyifli okumalar.

~~~~~~~~

Emirhan hareketsiz kalmış öylece cama bakarken Berfu kendini kaybetmiş sadece ayakları onu kaldırmazken öylece ağlıyordu Mithat doktora bağıracağı sırada hastanenin uyarı sisteminde doktorlar fark etmiş gelmişlerdi. Ailenin diğer fertleri de sabahın erken saatleri olduğu için yavaş yavaş geliyorlardı. İçeri giren doktorlarla Emirhan kendine gelirken yanında durduğu cama mümkünmüş gibi daha yaklaşmaya çalışıyordu. İçeri giren hemşire camdaki  perdeyi kapatmıştı. Gelen herkes harap bir şekilde koridordaki oturaklara dağılırken Emirhan hayla pencere kenarından ayrılmamış öylece duruyordu. 

20 dakikanın sonunda doktor çıkarken herkes söyleyeceği tek bir kelimeyi bekler olmuştu.

-Berfin hanımın kalp ritmi şimdi normal hale döndü ama hayla hayati tehlikesi var eğer yirmi dört saat içinde kendine gelmezse maalesef yapacak bir şeyimiz yok.

Doktor ayrılırken herkes yıkılmış koridoru ağlama sesleri doldurmuştu. En  kötüleri elbette ki Berfu olmuştu ikizini, sol yanını, dostunu, kardeşini, sırdaşını kaybet hele ki evladın dan sonra onun yıkımı olur du. Varlığını bile yeni öğrendiği evladının acısını hayla kimseye belli etmeden içinde yaşıyorken, hayatı boyunca yanında olan tek varlığım dediği bir insanı kaybetmeye işte bu sefer dayanamazdı. 

Emirhan doktorun peşinden giden hemşireyi durdurmuş iki gündür ne kadar ısrar etse de içeri girmesine izin vermeyeceklerini bildiği halde yine ve yine sormuştu. Hemşire Emirhan'ın iki gündür camdan ayrılmamasını hem kendi gözüyle görmüş hem de tüm hastanede kulaktan kulağa gitmesiyle duymuştu. O da doktordan zor da olsa izin alıp sadece beş dakika için içeri girmesine izin verdi.

Emirhan presedür gereği giyinmiş hemşiren son sadece beş dakika uyarısını da onayladıktan sonra içeri girdi.

İki dakika sadece sevdiği hayat arkadaşı olan kadını izlemiş elini tutmuş yüzündeki makinelerin izin verdiği kadarıyla, ezberlemek istermişcesine yüzüne dokunmuştu.

-Hatunum, hayat arkadaşım sevdiğim hani sana demiştim ya benim için sevmek zor kalbimin anahtarı sende diye daha sen o ufacık kapıdan senin girmene gerek kalkmadan ben seni gönlüme almışım seni sevdiğimi anladım ben hatunum. Beni sensiz bırakma sen yoksan ben yok olurum sen bu hayata tutunma sebebinsin kadınım seni seviyorum.

Hemşirenin gelmesiyle odadan çıkmak zorunda kalan Emirhan üstünde ki kıyafetleri çıkarıp tekrar camın kenarına gitti. Çıkarken hemşirenin izniyle açmıştı perdeyi. Gözlerini hiç ayırmadan baktı sadece baktı yüzündeki makineler ne kadar onun yüzünü gizlese de Emirhan baktı sadece baktı sevdiğine, yoldaşına, hayat arkadaşına, daha ona bile söyleyemediği sırma saçlısına güzel kokulusuna baktı. Ne çok seviyordu Emirhan onun sırma saçlarını ne çok özlüyordu kendine has kokusunu zaten o yüzden sevmez miydi o parfüm sıkışını sırf kendi kokusu kayboluyor o güzel kokusunu içine çekemiyor diye. Ya o sırma saçları hayat arkadaşının o sırma saçları her gece burnunu o saçlara gömüp uyumuyor muydu. Bir an ufacık bir an düşündü ne yapardı onun  kokusu olmadan, varlığını bilmeden, tutunur muydu hayata, kıyar mıydı canına kıyamazdı  korkardı çünkü  ALLAH tan ne olurdu peki yaşayan bir ölümü? kesinlike evet sırma saçlısının olmadığı bir dünya onun olmadığı bir hayat ne zordu ama. Fark etmeden ne çok bağlanmıştı hatunum dediği yoldaşına birini sevemem derken aşık olmuştu ona. Emirhan için Berfin onun kalp atış sebebiydi o yoksa atmazdı o kalp o kalbin ondan sonra atmasının tek bir sebebi olurdu, Rabbi onun yokluğundan sonra hayata tutunduğu tek sebep olurdu ama diyordu yine de Rabbim bana Berfinimsiz bir hayat yaşatma diye.

Emirhan düşüncelerinden çıktığından gözlerini sevdiğinde gezdirdi ama gözüne takılan şey olmuştu dönüp dönüp bakmıştı. Eli onun eli hareket ediyordu onun yoldaşı atlatmıştı artık zorlu süreci dönmüştü hayata. Şükretti Rabbine onu Berfinsiz bırakmadığı için.

İKİZİM - DÜZENLENECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin