Confrontation /11/

909 138 381
                                    

Satır içi yorumlar yapmıyorsunuz, gıcıklık olarak hazırladığım bölümleri atmam bak. 

Hadi, hadi fazla tutmayayım. Bölüm sonunda ki yazılanları okumanızı tavsiye ederim.  ,)

                                  ••

"Seninle kirli bir oyun oynayalım mı küçüğüm? "

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seninle kirli bir oyun oynayalım mı küçüğüm? "

____________

Gözleri şehvetin esiri olmuş, akan süre anın kirli şahitlerinden en acımasızının girdabına kapılmıştı. Saniyeler içinde kesilen elektrik ve çiseleyerek başlayan yağmurun serpildiği geceye, pencereden sızan ay ışığında duvara yansıyan silüetler eşlik etmeye başlamıştı. Karanlık irisleri sızan ışık ile görünen tabloda gezinerek her zerresinde yol alıyor, düşüncelerini mahzenine kapatarak bir hiçmişçesine kırbaçlayarak dışarıya yansıtmıyordu. Değişmeyen sabit, keskin bakışları duvardaki yansımamızda gezinmiş, tablonun ortasına tüneyen kırmızı noktaya kitlenmişti. Onun tam olarak arkasında duran bedenimin üzerinden omzumu sıyırarak geçen kırmızı ışığı, irislerim pencerenin dışına kadar takip ederek boşlukta ki uzayan arsız kırmızının üzerinden çıktığı noktaya varmıştı.

Karşı taraftan içeriye vurarak yerine sabitlenmiş silahın lazer ışını, seyrek, ipeksi kaşları gözlerime inatla ağırlık vererek aşağıya bastırmıştı. Benim aksime pürüzsüz, yanık tenli, kalın boynunu ellerini kullanmadan rahat bbirhareketle kütleten Jeon dikkatimi kendisine o kısacık sürede çekmeyi başarabilmişti.

Elini tabloda bulunan kırmızı noktaya doğru uzatmış, parmağının ucundan firar etmek için biriken kan damlası ile ışının vurduğu opak kırmızımsı noktanın etrafına daire çizmeye başlamıştı. Parmağından süzülüp tablonun zeminini kırmızıya bulayan kırmızı boya başladığı yere gelerek hareketini durdurmuş, çizdiği daireye sanki ortaya bir eser çıkartmış gibi memnuniyetle, dudaklarında kıvrım yaratarak içindeki şeytani gülümseme tınısını açığa çıkartmıştı.

Kırmızı uzantının üzerine parmağını koyarak bir eli cebinde ileriye doğru ilerlemiş, sonrasında ortada diğerlerine nazaran kapanmadan kalan işaret parmağının yanına kapalı olanları da açarak havadakine uydurmuştu. Yerini tamamlayan parça, avcunun ortasına kırmızı noktayı sabitleyerek tabloda ki yerini boşluğa bırakmış, derinin üzerinde bulunan cizgilerin birleştiği noktayı kırmızılıkla kavurmaya başlamıştı.

Gözlerini gözlerime sabitleyerek elinin havada ki yerini korumuş, yana kaymış sırıtan dudaklarında ki histerik gülüşünü anında eritmişti. Şimdi ise yüzünde hiçbir duygu belirtisi yoktu. Ona bakarken titreyen ruhum beni ayakta tutan iskeletime hızla bürünmüş, kemiklerim beni sarmalayan et yığınına yaslanarak destek almak adına çaba sarf etmişti.

"Oyunu gerçekten adil ve zevkli hale getirmek ister misin Park? "

Bakışları bakışlarımdan çekilmiş, kısa süreliğine karşıda silahı tutan adama sabitlemişti. Sesi her zamankinden daha kalın, daha boğuk ve pürüzlü çıkıyordu.

Touch Me ❦Jikook❦√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin