¶BAŞLANGIǶ

4.5K 439 627
                                    

Okur yazarın temsilcisidir, bana destekleriniz gerek.


Umuyorum ki her şey çok güzel gider. Umduğumu, umduğunuzu alabilirsiniz.

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar.

_______

Sıradan bir gündü...

Park Jimin

Sonbaharın en soğuk zamanıydı. Serin ve göz alıcı bir ihtişamı vardı. Uçuşan yaprakların rüzgarla karışmış uğultu sesi, saçlarımı kendine özgü melodisiyle okşayıp geriye savuruyordu. Yollarındaki görkemi, kışın hiç gelmemesini diletiyordu. İşte şimdi o sapsarı ağaçlarla bilerek dizayn edilmiş gibi , yaprakların yerlere örtü misali serpilmiş güzelliğin üzerinde ilerliyordum. Güneşin doğuşu, ağaçların arasından şerit şerit uzuyordu. Tablonun güzelliğini oluşan kırmızı çizgiler iki katına çıkartıyordu.

O bomboş yola, her zamanki gibi işe gitmek adına hazırlanıp çıkmıştım. Ellerimi ceketime sokuşturmuş, suratıma hafif hafif çarpan rüzgara karşı ilerliyordum.

Sakin ama tuhaf bir gündü. Ajanların arasına katılalı yaklaşık 2 ay olmuştu. Hala çok heyecanlıydım denilemez. Alışmış, bazı arkadaşlıklar edinmiştim. Pek bir numaramız olmasa da sıradan üçlüydük işte.

Kim Seokjin, Jung Hoseok.

Bu yabancı yerde dışlanılmış olmayı bilsem de bunu çok iyi hissettiren bir patron vardı. Jeon, sadece insan kılığına bürünmüş ruh hastasının tekiydi. İlk görevine kanı bozuk bir herifle başlamak, herkes için son derece boktan olsa gerek?

Beni buraya göndereni acilen yok etmem gerekiyordu. Senin amacın neydi lanet keltoş herif.

İşe girdim gireli, akıl almaz ekşınlı bir hayata atılmıştım. Ne demezsin, öyle böyle değildi ama. Her gün bir katil dosyası inceleme, sorgu, dayak yiyen herifler, katilinden tut müdür yardımcısı Min Yoongi ayrı davaydı. Biri Azrail, diğeri ise cellat. Yardımcı ve patron bana fazlasıyla yetiyordu.

Kafamı kaldırsam, patron masasından sürekli kaçık bakışlarıyla süzer patronun elindeki lazerin kırmızı noktasına maruz kalırdım. Gözlerime bakarak mimik takınmayan ifadesiyle beni süzer, yaslandığı koltuktan psikolojikmen gererek tüm moralini sikip atardı. Bakışları istisnasız yay gibi titretiyordu ve bu baskısı sadece bir kişiyi hedefliyordu.

Düşüncelerimle yürürken, akan burnumu çekerek derin bir nefes vermiştim. Sabahın körüydü. Artık bildirimin gelmesi an meselesiydi. Her sabah bir mail gönderir, ardından mesaimi umursamazca keserdi.

Touch Me ❦Jikook❦√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin