''Aryaa!''
Barlas merdivenden üstü çıplak birşekilde gelince hemen gözümü kapayıp arkama döndüm.
'' Sapıkmısın olum ya defol git üstünü giy!''
Arkadan bilimden çimciklenmemle çığlık attım.
'' Üzerindeki gömleği, bugün giyip iş görüşmesine gideceğimi söylemişmiydim?''
Gıcıkca gülüp hayır anlamında başımı salladım.
'' Nırç. Söylemedin!''
Sinirle güldü.
'' O zaman şimdi söylüyorum! O gömleği ver !''
Mutfağa doğru kaçınca yavaşça yürüdü.
'' Arya beni zorlama. Ver şu gömleği. Yoksa ben çıkartırım üzerinden''
Güldüm ve el hareketi çektim.
'' Nah çıkarsın!''
Dudaklarını yalayıp üzerime doğru geldi. Ve ben yardırdım.
'' Ver şu gömleği!''
''Ya banana! Ben bunu çok beğendim!''
Karnıma büyük eller gelince çığlık attım. Belim Barlas'ın göğsüne yapıştığında derin derin nefes aldım.
'' Şu. Gömleği bana ver. Ve git adam gibi birşeyler giy. Sen sekreterimsin!''
Nefesi boynumu gıdıklarken güldüm.
'' S****min şu elbiseleri giydir giydir bacağımı kes değilmi! Lan bu kadınlar harbi gerizekalı!''
Beni kendine döndürdüğünde, gözler,m Barlas'ın dudadklarına kaydı. Sessizce yutkunup hemen gözlerine baktım. Lacivert gözlü renkleri simsiyah olmuş bana bakıyordu. Öksürdüm.
'' En iyisi ben elbiseyi giyeyim''
Koşarak merdivenleri çıktım. Odama girip kapıyı kapattım ve kapının önüne oturdum.
Bu da neydi!
Kalbim hıphızlı atıyordu ve yanaklarımın yandığını hissediyordum!.
Derin derin nefes aldım.
Çok hızlı koştun ve heyecan yaptın Arya
İç sesimi doğruladım. Kesinlikle hızlı koşmuştum ve anın heyecanı üzerimdeydi.
'' Çıkardın mı gömleği?''
Gözümü kapatıp tekrardan açtım.
'' Bekle çıkartıyorum!''
Hızla gömleği çıkarıp, dolaptaki, siyah pantolon, beyaz gömlek ve ceketi giydim.
Okumadan Sekreter de olmuştuk ya daha neler olacaktı.
'' Giriyorum içeri. Vallah çıplaksanda beni ilgilendirmez!''
Kapı hızla açıldığında ıslık çaldı.
'' İyi olmuş, makyaj yap şimdi. Dolabına koydum eşyaları...''
Sinirle tısladım.
'' Makyaj yapmayı bilmiyorum desem ?''
Dudaklarını büzdü.
'' Şaşırmam!''
Çıkardığım gömleği üzerine giyip dolaptan değişik şeyleri aldı.
'' Mmm. Bakalım neler varmış. Bir rimel, sürme ruj, parlatıcı bu neymiş, haa fondoten, başkadaaa bunlar sana gitmez, haa ! Birde oje!''
Anlamsız anlamsız bakınca güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHTAÇ
Teen Fiction'' Yüreğim, senin için atarken, senden nasıl vazgeçebilirim ?'' Sustum. ''Sana diyorum?!'' Gözümden acılarla harmanlanmış bir damla yaş düşerken, gözlerimi gözleriyle buluşturdum. '' Peki, ben sana muhtaç olduğum halde, gitmek zorundaysam?''