''Hırsız?!''
Gözlerimi kaşıyıp bir daha baktığımda karşımda lanet olasıca o adamı gördüm.
''Bırak lan beni!''
Gülümseyip ellerini daha da sıkılaştırdı.
''Sence, yakaladığım bir hırsızı elimden kaçıracak kadar salakmıyım?!''
Yüzüme Ural'dan öğrendiğim gibi sırıttım.
''Hayır ama başına bela alacak kadar safsın''
Aynı şekilde sırıtınca gülümsemem yavaşça kayboldu.
''Seni polise verdikden sonra ne olacaksa olsun değilmi?''
Kolumdan hızlıca tutup beni kalabalığın ortasına sürükledi. Karşımdaki adam elimden cüzdanı çeklip daha demin elinden aldığım kadına uzattı.
''Buyrun lütfen. Direk polise götüreceğim merak etmeyin.''
Kadın bana küçümseyici bir bakış attıkdan sonra gülümsedi.
''Teşekkür ederim beyefendi. Bunlar yüzünden ülkemiz kötüleşiyor. Annesi babası nasıl yetiştirdiyse bunu!''
Benim annem ve babam yok. Sokakda büyüdüm anladın mı!
İçimden bir haykırış koptuğunda boğazımdan bir hıçkırık gün yüzüne çıktı.
''Ne o! Hapise gireceğin için ağlıyor musun?!''
Kadının saçını başını yolma isteğimi zorla bastırıp arkamı döndüm.
Güçlüyüm. Güçlü olmak zorundayım. Bu hayata karşı büyük bir savaşçıyım. Savaşıp savaşı kazanacağım!
Tekrardan kadına döndüğümde nasıl bir bakış attıysam geriledi.
''Sende beni götüreceksen götür. Aksi halde hırsız değilde katil olacağım!''
Adam iğrenç bir kahkaha atınca Ural'ı özlediğimi farkettim.
''Sen. Beni döveceksin öylemi! Senin güzün yeter miki be! Şu vücuda bak!''
Bende gülümsedim.
''İnsanların içinde bu yeteneğimi zaten göstermem.''
Kadın sıkılmış olacakki Adam'a teşekkür edip kıvırta kıvırta yürüdü.
''Adın ne senin?''
Bakışlarım adama kaydığında sırıttım.
''Hırsız, senin?''
Kaşlarını çatıp tek eliyle alnını kaşıdı.
'' Bendekide aptallık. Hapise attıracağım bir hırsızın adını neden öğrenmek isterim ki!''
Kolarımı tutup yavaşça yürüdü. Kimsenin olmadığı bir parkdan geçerken, karakolun biraz ileride olduğunu gördüm.! Heyy bu adam ciddiydi!
''Ya bir bırak ya!''
Adamın elinden kurtulup baktım.
''Bak adın her neyse ama beni hapise attıramassın!''
Cebinden bir sigara çıkarıp ustalıkla yaktı. Gri çakmak tekrar cebi bulurken ben bir bahane üretmeye çalışıyordum.
''Attıramassın... Çünkü.. Çünkü buna hakkın yok!''
Dudaklarından neredeyse düşecek olan sigarayı elleri arasına aldı.
''Hakkım mı yok? Hakkım yok öyle mi? Peki senin ne hakkın var! İnsanların birikmişlerini çalmaya ne hakkın var!''
Haklı olsa bile haksızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHTAÇ
Teen Fiction'' Yüreğim, senin için atarken, senden nasıl vazgeçebilirim ?'' Sustum. ''Sana diyorum?!'' Gözümden acılarla harmanlanmış bir damla yaş düşerken, gözlerimi gözleriyle buluşturdum. '' Peki, ben sana muhtaç olduğum halde, gitmek zorundaysam?''