§10§

183 14 7
                                    

Tam iki gün. Tam iki gün geçmişti ve ben bu iki günü iki yıla bedel sayıyordum. Barlas'ın anne ve babası, beni gelinleri olarak biliyorlardı. Aslına bakılırsa gelinleri de değildim hani! Sadece nişanlanacağız demiştik ve saçma sapan iki yüzüğü parmaklarımıza takmıştık. Hiç sormayın be canlar! Bu iki gün ölüp ölüp dirilmiştim!

2 GÜN ÖNCE

'' Tamam, Sevinç Anne''

Gerçekten sinirlenmiştim ! Ben kaç zamandır, bu kısacık elbiseleri giyiyordum. Eski yaşantıma bakılırsa; bu kıyafetlerin sinirimi bozması olanaktı zaten.

'' Kuzum benim, yas mı tutuyorsun? Böyle ışıl ışıl kıyafetlere bak, senin daha yaşın kaç yavrum?''

İçimden ' Siyah elbisenin nesi var Allah'ın belası!' demek gelse de, hiç bişey demeden kafamı salladım. Allah'ım sen bana sabır ver!

'' Kızım bak şu pembe elbiseyi dene istersen?''

Omzunda taşları olan elbiseye korkuyla baktım! Bu nasıl bir elbiseydi allasen?

'' Sevinç. Anne. Hayır. Ben. Siyah. İstiyorum.''

Her kelimeyi yavaş yavaş söylemiştim. Sol gözüm seğirirken, Sevinç Anne başını iki yana sallayıp Haluk Baba'nın yanına gitti.

'' Noldu? Anneciğine dayanamadın mı ?''

Sinirli olsam da Haluk Baba'nın bize baktığını hissediyordum. Bu yüzden gülümsemeye çalışıp Barlas'a döndüm.

'' Bu iş senin başının altından çıktı. Bu yüzden sana sinirliyim. Kes sesini!''

Beni sinirlendirmek için biraz daha sırıttı.

'' Aaa! Yapma canım ya? Neden abartıyorsun?''

Haluk Baba, Sevinç Anne ile beraber, gömleklere bakmaya giderken, bende Barlas'ın kafasına bir tane vurdum.

'' Neden abartıyorum mu?! Hayatında sevgili laflarını sadece dışardan duyan birisi, şuan sevgili bile olmadan nişanlanıyor! Şaka olsa bile anne babanı kandırıyorsun farkındaysan!''

Barlas'ın yüzü düşünce, sinirle itekleyip elbiselere bakmaya devam ettim.

Siyah elbiselere bakmaya devam ederken, mavi bir elbiseyle bana doğru gelen Barlas'ın gördüm.

'' Arya istersen bunu bir dene, sabahtandır siyahlara bakıyorsun, gören de diyecek yas tutuyorsun! Yarın senin en mutlu günün''

Dalga geçmesine sinirlensemde, elindeki mavi elbiseyi gerçekten beğenmiştim. Aslına bakılırsa tam mavi değildi. Turkuaz rengindeydi. Dekoltesi de abartılı değildi. Sanırım, ben elbisemi bulmuştum.


Elindeki turkuaz elbiseyi çekip, kabine doğru ilerlerken karşıdan bir kadın geldi.

'' Nasıl yardımcı olabilirim?''

Burada 2 saattir durmuş elbise beğenmeye çalışırken ortada olmayan, tam elbisemi seçmişken ortaya çıkan kızıla baktım.

'' Yardım etmek istiyorsan, s***tir git!'' dedim nefesi hızla alırken.

Kadının gözleri fal taşı gibi olurken, Barlas yanıma gelip, kadından özür diledi. Bana hızla döndüğünde kabine gidecekken konuşmayı ihmal etmedim.

'' Havan bir bana zaten''

———————————————————————————————-

Kabinden çıktığımda Sevinç Anne ellerini birbirine çarpıp güldü. Haluk Baba, Sevinç Anne'ye bakıp gülümserken, Barlas ıslık çaldı.

MUHTAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin