§4§

316 24 1
                                    

Sabah saat 5'de uyandırılmak nedir bilirmisiniz?

Uykusuzluktan çatlayan başım, uykumun açılması için elimdeki kahve ve masanın üzerinde duran yapılacaklar listesi ile başbaşaydık! Ne romantik bir ortam ama !

Bardağı masaya bırakıp ellerimi başıma bastırdım. Lanet zonkluyor ve kafamı duvara vurma isteği uyandırıyordu! 

Barlas pisliği beni uyandırıp kağıdı elime vermiş ve iğrenç bir şekilde gülüp işe gitmişti. Ne yapacağımı bilmiyordum. İlk seçenekde temizlik vardı ve tüm katları silmem gerekecekti... Bin kere lanet olsun!

Ayağa kalkıp banyoya ilerledim. Bu işlerin suyla olduğunu bilmeyecek kadar gerizekalı değildim merak etmeyin.  Banyonun en uc köşesinde kırmızı bir vileda gördüm. İçini suyla doldurup, temizlik paspasını suyun içine koydum. Dolapların içinden bir tanede yüzey temizleyici bulduktan sonra kendimi yere attım. Şimdiden yorulmuştum! Viledayı alıp evin en üst katına çıktım ordan silmeye başladım...

3 SAAT SONRA...

Şu an ne mi yapıyordum! Merdivenlerin üzerinde uzanmış, Barlasa sövüyordum! Etlerim kemiklerim, eklemlerim her yerim ağrıyordu! Sinirden dudaklarımın titremeside cabası!

Tüm pislikleri silmem gerekmişti. Evde tek bir halı olsaydı tüm pislikleri onların içine saklayabilirdim ama parkelerden başka hiçbirşey yoktu! 

Mutfağa ilerleyip yemek için birşeyler aradım. Ama benim yapmam gerekiyordu... Dolabı açıp içinden ne bulduysam elime aldım. Doğrayıp tencere atıp kavurdum. İçine acı biberde atıp sinsice güldüm. Barlas kesinlikle bu yemeğe bayılacaktı!

--

''Arya, uyansana!''

Kanepenin üzerinden yere düşünce acıyla inledim.

''Sen ne zaman geldin be!''

Saati eliyle gösterdi.

''Biraz önce geldim. Ama sen çalışmak yerine gelmiş burada uyuyorsun!''

Elimle başımı ovaladım.

''Ben mi sana yalvardım hizmetçi olayım diye. Ben hiçbirşey beceremem...''

''Hırsızlıktan başka birşey becerebileceğini düşünmüyorum zaten.''

Gözlerimi devirip ayağa kalktım. Şirince gülümsedim.

''Yemek yedin mi? İnşallah yememişsindir çünkü senin için yemek hazırladım.''

Şaşkınlıkla bana bakarken koluna vurdum.

''Aa! Hadi ama, acıktım gidip yiyelim''

--

''Allah bin türlü belanı versin Arya!''

Ben yere düşmüş kahkaha atarken o ağzını çalkalamakla meşguldü. Yemeğim o kadarda kötü değildi. Tabi limonunda bulunduğu bir yemeğe yumurta kırmışsanız...

'' Yumurtanın kabukları yenmez biliyorsun değilmi Arya!''

Gülümsemekle yetindim. Ne var yani? Yumurtayı kırmaya çalışıp, kıramayınca tüm attıysam!

Barlas karnını tutup sandalyeye oturdu. Kafasını masaya koyup bağırdı.

''Şu lanet olasıca telefonu ver de dışarıdan yemek söyleyelim!''

''Tamam be! Ne bağırıyorsun?!''

Salondan tleefonu alıp Barlas'a fırlattım. Havada yakalayıp pizza siparişi verdi.

MUHTAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin