SAPKIN #WATTYS2015

22.Karanlık Koridor

Merhabalar :) Şimdi diyorsunuz ‘bu yazar neden geç bölüm koyuyor?’ Uzun yazıyorum ve bu aralar nedense bir bölümü oturtturamadım. En az üç-dört kez silip yazmışımdır. Umarım severek okursunuz. Bir de bölümleri yayınlarken 100 vote olmasına özen gösteriyorum. Yine sınır koymak durumundayım kusura bakmayın :( BU bölüm @DamlaaWho’ya gelsin. Bak iki hikayemde de ithaf yaptım, demiştim :P

Yorumlarınızı esirgemezseniz çok sevinirim.

İyi okumalar.

~

Bölüm şarkısı:Lana Del Rey- Diet Mountain Dew

~

Medya:Eva Price

~

Karanlık, bütün günahların üstünü örten kirli bir yorgandır.

♕ Eva Price♕

Olabildiğince sessiz olmaya çalışarak duşa kabinin kapısını araladım ve suyu açtım. Bugün ki plan listem çok ama çok kabarıktı bu yüzden de erken kalkmıştım. Su ısındığında üzerimde bulunan t-shirti çıkarttım ve cam duşakabine girdim. Dün biraz fazla kaçırdığım için başım ağrıyordu ama göz ardı edilemeyecek kadar şiddetli değildi. Sıcak su uzun saçlarımı kalçalarıma ulaştırırken şampuanı gelişi güzel sürdüm. Ardından da avuç içlerimi vücudum da gezdirmeye başladım.

Dün gece nasıldı öyle?

Başıyla, sonuyla resmen rüya gibiydi ama değildi.

Fazla mükemmeldi.

Hızla saçımı duruladıktan sonra beyaz havluya sarıldım ve odaya geçtim. Aiden hala uyuyordu.

O kadar tatlı görünüyordu ki.

Onu daha fazla izlersem eğer geç kalacaktım. Bavulumun kenarından çıkardığım ufak hapı içtim.

Evet bu hap midemi bulandırıyordu ama Aiden inatla korunmama taraftarıydı.

Boğuk sesi hala Kulaklarımda yankılanıyordu.

"Bu gece senin Tanrı'n benim"

Demişti. Belki de o anda seçebildiğim tek cümleydi ve inanılmaz hoşuma gitmişti.

Korkmam mı gerekirdi?

Yine saçma konuşmaya başladın Eva!

Yanındayken Güvende hissettiğim yegane insanlardan biriydi Aiden.

Ondan 'korkmak' ise aklıma gelecek son şeylerden bile değildi.

Güzel iç çamaşırlarımdan birini giydim ve bavulu karıştırmaya başladım. Bugün ki rotamız Manhattan'dı, çok heyecanlıydım. Bir o kadar da neşeli. Ellerimi birbirine sürttüm ve geçen gün yemeğe giymeyi düşündüğüm eteği ve büstiyeri çıkarttım.Saat 7 ye geliyordu, ki gecikmek istemezdim. Hızla yatağa zıpladım ve neşeyle kıkırdadım. Aiden uykulu bir tavırla gözlerini araladığında kocaman sırıtıyordum. Uyuşuk halinden faydalanıp kucağına çıktım. Uykunun esiri olmuş kısık gözlerinin mavisi bu haldeyken bile belli oluyordu.

"Günaydın uykucu."

Sarı saçlarını karıştırdı.

Ardından da soğuk ellerini bacaklarımın üzerine koydu.