(Jongin)
İçeceklerimizi bitirip masadan kalktık. Yorucu bir dersten sonra kampüsün keyfini çıkarmadan asla evimize gitmiyorduk. Üstelik bugün kendi evime değil, Lisa'nın evine gidecektim. Hem ona sormam gereken bir hesap, hem de anlatmam gerekenler vardı.
"İstersen artık başla hm?"
"Başlaması gereken ben miyim Jongin?"
"Evet, bana komşunun evinde olanları söylemedin. Bunu nasıl saklarsın?"
"Bunu sana neden söylemem gerekiyordu?"
"Hadi ama Lisa."
"Tamam, sana fazlasıyla ipucu verdim. Popüler çocuğun, erkeklerin bile dikkatini çekebileceğini söyledim."
"Ama komşunla sevgili olduğunu ve sık sık onun evine geldiğini söylemedin."
"Evet, çünkü bu onun özeliydi."
"Ben de senin en yakın arkadaşınım."
"Öylesin tabi ki, şüphen mi var?"
"Baekhyun denen popüler çocuk senin komşunun evine geliyor. Dahası, onunla öpüşüyor ve sen bana anlatmıyorsun."
"Onu izlersen eğer kendine ilham bulabileceğini söylemiştim. Yanılmamışım, değil mi?"
"Bir de hala kendini övüyorsun."
"Tamam, bunu sonra konuşuruz. Şu çocuktan bahsetmeyecek miyiz?"
Anında yüzüm asılmıştı. Son zamanlarda onu her gördüğümde yolunu değiştiriyordu. Üstelik benim sık sık oturduğum yerde oturuyor, oradan popüler çocuğu izliyordu. Belki de elindeki tabletle fotoğrafını bile çekiyordur, kim bilir? Fakat beni tek üzen şey, oraya yürüdüğümü görünce kalkıp gitmesiydi.
"Aramızda bir arkadaşlık olup olmadığı bile belirsiz olduğu halde, bana kötü davranıyor."
"Kötü davranmak mı? Bu biraz..."
"Gördüğü yerde kaçıyor, selam vermiyor ve hiçbir şekilde beni umursamıyor."
"Gerçekten şu popüler çocuğun hayranlarından biri olduğunu mu düşünüyorsun?"
"Evet, birçok kez onu uzaktan izlediğini gördüm. Gülümsüyordu Lisa."
"Ben de o çocuğu uzaktan izleyince gülümsüyorum."
"Ne?"
"Çünkü etrafındaki salak hayranları çok komik görünüyorlar."
"Bir an ondan hoşlandığını sandım."
"Cidden... Benim şu an hoşlandığım bir tek kişi var Jongin. Bunu zaten biliyorsun, değil mi?"
"Bright Vachirawit?"
"Ahhh, kalbimin biricik prensi..."
"Prensine kavuşabilmek için iki koca engelin var."
"Huh?"
"Birincisi, onun bir kız arkadaşı var ve ikincisi, sen Tayland'da değilsin."
"Öyleyse hemen bilet almalı mıyım? Ah ama ben kimseyi sevgilisinden ayıramam ki..."
"O zaman uzaktan bakmaya devam etmelisin. Tıpkı Kyungsoo gibi."
"Bence o çocuğu fazla umursuyorsun. Yani şu popüler olanı diyorum. Kyungsoo ondan hoşlanacak birine benzemiyor."
"Yani?"
"Yani bence tamamen dalga geçmek için izliyor."
"Tamam, bugün her şeyi bırakalım hm? Belki şu popüler çocuk karşı eve gelir ve ben de hikayem için birkaç aşk karesi görebilirim."
"Onları izlediğin fark edilirse, orada yaşamam zorlaşır. O yüzden dikkatli olmak zorundasın."
"Endişelenme."
İlk yaptığımız şey Lisa'nın yaptığı waffle katliamıyla midelerimizi doldurmaktı. Yaptığı şeye bu ismi kendi bulmuştu. Şekli asla istediği gibi olmuyordu. Fakat tadı inanılmaz lezzetliydi. O yüzden lezzet bombası da sayılabilirdi. İçinde bomba patlamış gibi duran lezzetli bir şeydi ve bu ikimizi de çok güldürüyordu.
"O geldi, bu kez sanırım sadece yemek yiyecekler."
Popüler çocuk elindeki poşetleri ona uzatırken gülümsüyordu. Onca hayranı olduğu halde kampüsten biri bile olmayan bu adamla, gizlice bu evde mi buluşuyordu gerçekten? Anlaşılan gerçek aşkın hangisi olduğunu ayırt etmekte çok da zorlanmıyordu.
"Birbirlerine çok aşık görünmüyorlar mı?"
"Sanırım öyleler, çünkü bakışmadıkları toplamda sadece on yedi saniye oldu."
"Birbirlerini çok özlüyor olmalılar."
"Lisa, bana bir not defteri verir misin?"
"Hazırladım bile."
Yeni mini hikayem için birkaç not alıp gülümsedim. Aslında aklıma çok farklı bir şey gelmişti. Hikayem için bana daha fazla ipucu verecek bir şey.
"Aklımdan neler geçtiğini bir bilsen."
"Neler geçiyor Jongin?"
"Balkona çıkacağım. Tamamen tesadüfmüş gibi davranarak onun beni görmesini sağlayacağım."
"Ve?"
"İkisini hiç dışarıda gördün mü?"
"Hayır."
"Bu demek oluyor ki gizlice buluşuyorlar."
"Yani gelip seninle tanışacak. En azından kimseye bir şey söylemediğinden emin olmak isteyecek."
"Evet, bu yüzden onu yakından gözlemleyebilirim."
"Bence bu hikaye mini hikaye olmaktan çıkacak."
"Ben de öyle hissediyorum. Sanırım uzun soluklu bir aşk hikayesiyle okurlarım çok mutlu olabilir. Üstelik sevimli kızlar, okulun popüler çocuğunun aşk hikayesini okumaya bayılırlar."
"Sevimli kızları ne zamandır önemsiyorsun esmer şekerim?"
"Bilmiyorum, her neyse... Şimdi iyice içeri gir ki seni görmesinler."
Lisa saklandıktan sonra balkona çıkıp tesadüfen etrafa bakıyor gibi yaptım. Tam da istediğim gibi olmuş, onunla göz göze gelmiştim. Onlarca, hatta yüzlerce hayranı olan birinin, okuldaki herhangi bir öğrenciyi hatırlaması normal şartlarda pek de mümkün değildi. Fakat o beni tanıyor gibi görünüyordu. Bu şaşkınlığının sebebi başka bir şey olamazdı.